Tuncer ERGÜVEN

Tuncer ERGÜVEN

KAÇAK VE İTHAL ÇAY GERÇEKLERİ

Yer yüzünde tüm ülkelerin coğrafik anlamda bir hudutları vardır.Ülkeler bu hudutlar içinde yaşayan milletlerinin can ve mal güvenliğini korumak,idame ettirmekle beraber sosyal ve ekonomik gelişmelerini korumak ve sürdürmekle görevlidirler.
Hudutların güvenliğini Askeri unsurlar korur.Ancak unutulmaması gereken ekonomik anlamda mal ve insan trafiğini denetleyen Gümrük Muhafaza teşkilatımız mevcuttur.
Bu durumda ülkemize kaçak mal ,  kalitesiz veya pahalı ,hatta ucuz mal girişli var ise bu unsurların kontrolünden geçmektedir.
Eğer bu iki yetkili güçlerin resmi kontrolünden , gümrük giriş merkezlerinden
geçmeden diğer yollardan geçiyorsa bu geçişler kara-deniz-hava sahalarımıza ait hudutlardan yapılan geçiştir.
Ülke içinde üretilen malların kalitesinin sorunları ve yüksek maliyet ve fiyatları ,uluslar arası ticaretin olanakları ,ülkelerde uygulanan gümrük vergilerinin yüksekliği kaçakçılık sektörünü tetikler ve kayıt dışı ekonomi de yüksek rantlar sağlanırken ülke içindeki veya uluslar arası kaçakçıların illegal kazançlarını arıtır iken bu sistemde terör gurupları da yer alarak ihtiyaçları olan finansmanı temin ederler.  
Gümrük denetimi dışında kaçakçılık ve gümrüklerdeki kalite,mal niteliği,fiyatları ve gümrük vergileri üzerindeki manipülasyonlar ise Gümrük yetkililerinin direncine karşı organize olabilen ticari gurupların işidir.
Dünyamızda ülkeler ,ülkelerin hudutları ve o ülkeler içinde ki farklı ekonomiler oldukça,ülke içinde ve ülkeler arası ticaret yok sayılamayacağına göre ,malların gümrüklerden geçişinde ve ülke içinde satışlardan farklı vergiler olacağına göre fiyatlar ve kaliteler de farklı olacaktır.O halde kayıt dışı ekonomiye tercihlerde olacaktır,gerektiğinde kaçakçılık da olacaktır.
Kaçakçılık tan elde edilen kayıt dışı gelirler ve kaybedilen vergilerden oluşan gelir kayıpları ülke ekonomisine verilen en büyük zarar verici unsurlardır.Ülkelr bunun için ekonomik ve idari önlemler alırlar.
Ancak ülke ekonomilerindeki gelir ve yaşam düzeyini sosyal devlet anlayışı içinde yaygınlaştıramayan ülkeler komşu ülkelere yakın bölge halklarına sınır ticareti ,yolcu beraberi mal vergisiz mal getirebilme sistemleri uygulanır.Aynı zamanda bu  uyguladıkları  sistemde  kaçakçılığa da göz yumarlar.Zamanla bölgesinde kalan bu mal trafiği ve gelirlerine olan ilgi alanı hudut bölgelrinden ülkenin diğer bölgelerine de yayılım gösterir.
Bölge ve ülke ekonomisi ne zarar verici uygulamalar demokratik veya diktatör ülkelerde yöneticilerden de destek bulur.
Ülkemizde bu gerçekler yıllardır süregelmektedir.
Çay kaçakçılığı da bunlardan biridir . 50 yılayakın bir süredir doğu ve güney doğu hudutlalarımızan hudut bölgesinde halkın ekonomik katkısı için kaçaçılığı müsamaha edilmiştir.Yıllardır Doğu Beyazit ta,Vanda, Kiliste ,Antapte vs. vitrinleri ,tezgahları kaçak mallar süslemiş,o malları ülkeye sokanlar değil,o malları oralardan alıp illerine ,evlerine getirenler kaçakçılıkla yargılanmışlardır.
 
Yıllardır ülkede tüketilen çaylarda da kaçakçılık trafiği vardır ,zaman zaman bazı ciddi tedbirler alınmaya çalışılmıştır ,zamanla desteklenmiştir de.
Ülkemizde resmi rakamlara göre resmi ithal işlemleri yapılarak ithal edilen çay miktarı 5000 tonu geçmez.Oysa kaçak çay miktarının 20 000- 50 000 hatta 100 000 ton olduğunu beyan eden STK liderlerini ,kamu görevlilerini görmekteyiz.
Kaçak çay ticaretinden şikayet edenler genellikle şikayetlerini Çay sektöründe kampanya döneminde ,çay paralarını ödeyememe dönemlerinde ‘’ Kaçak çay olmasa ,Türk çayı tanıtılmış olsa,iyi pazarlama yapılsa gibi kulağa hoş gelen ,günün problemini geleceğe taşıyan ve günü kurtarma modasına uyan beyanlardan artık bıktık.
Son 15 senedir Oda ,borsa,üretici örgütleri,kurumsal olarak görevli kuruluşlar olarak ne yaptınız,ne gibi engellerle karşılaştınız.Bir kez de onları açıklayın.Son 15 yıldır doğu ve güney doğuda kurulan çay paketleme üniteleri nereden çıktı sorusuna hiç değinmediler.
BU şirketler kaçak malın işletmeye girişini nasıl yaparlar,vergi kayıtları nedir,işletme ruhsatları nedir ve kimden aldılar.Gıda maddesi serbest satılamayacağına göre nasıl satıyorlar.ham madde giriş faturaları nedir,kim düzenler,kim nakleder.
Bu konularda görevini yapmayanlar kimlerdir, kamu oyuna açıklanmalıdır.
Bölgemizdeki ve ilimizdeki, bu konuda sık sık beyanat verenlerden bunları beklerken taşın altına ellerini nasıl koyduklarını da açıklamalarını halkın öğrenmesinde yarar görmekteyiz.
 
Not:Önümüzdeki günlerde son 30 yıllık bu konuda alınan tedbirleri ve aktörleri yazılı olarak açıklamaya çalışacağım.
Önceki ve Sonraki Yazılar