Orhan YAZICILAR
CAMİLER VE İMAMLAR HAFTASI
‘’Cami hayatın içinde, hayat caminin içinde’’ diyoruz.. Camiyle hayat arasında güçlü bağlar kurmak istiyor, zayıflayan bağlarımızı onarma adına gayret gösteriyoruz.
Çoğu zaman caminin verdiği huzuru, sağladığı birlik ve beraberlik duygusunu, camiye devam konusunda müminleri teşvik etmek gerekiyor. Bu görev de Cami İmam-Hatiplerine düşüyor.
Mescidler… Yeryüzünün Allah’a en sevimli mekanları kulluğu ifade etmenin en güzel yolu olan secdelere tanıklık eden, adını da o secdelerden alan mekanlar…İçlerinde her gün Allah’ın zikredildiği, gönüllere şifa olan Kur’anın tilavet edildiği, Resulullah’ın ‘’Gözümün Nuru’’ diye nitelediği namazın cemaatle eda edildiği müstesna yerlerdir.
Allah teala, Kur’anı Kerimde ‘’Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır’’ buyurmuştur. (tevbe, 9/18)
Din görevlileri (İmamlar) İslam’ın güzelliklerini insanlara ulaştırmak ve yaşantısıyla, hal ve hareketleriyle camilerin dışında da islam’ı tebliğ açısından gayret göstermeleri gerekmektedir. Ama hizmetlerinin esas merkezi camilerdir. Bu anlamda camilerin manen imar edilmesi, Peygamber efendimizin Mescidinin Medine-i Münevvere’deki durumuna benzer bir hale getirilmesi ile mümkündür.
İfade edildiği gibi; Dini hizmetlerin yürütüldüğü en önemli kurum, cami ya da mescid dediğimiz mabetlerimizdir. Tarih boyunca bütün dinlerin mabetleri vardı. İlk zamanlarda açık alanlar ibadet için kullanılıp mabetler basit yapılar şeklinde yapılırken, zamanla görkemli yapılara dönüşmüşlerdir.
Adı ne olursa olsun, cami ve mescitler her şeyden önce içinde Allah’ın adı anılan, sabah akşam teşbih edilip, namaz kılınan, Allah’ın nurunun aydınlatıldığı ve Allah’a ibadet edilen mekanlardır.
Camiler özellikleriyle dünya var oldukça yenileri onlara eklenerek devam edeceklerdir. Camiler Müminlerin kalbidir. Onu canlı tutmadan başımızı dik tutamayız.
DİN GÖREVLİLERİ:
Din görevlisinin işi, misyonu ve vizyonu büyüktür. Din görevlisi bu misyon ve vizyonuna uygun bir şekilde büyük düşünen kişidir. Din görevlisi, rol ve konumunun, misyon ve vizyonunun bir gereği olarak, okuduğu ezanın manasına uygun bir biçimde ilk vakitten son vakite kadar zamanı kuran, planlayan, zamana ve mekana İslam’ın rengini veren kişi olmalıdır. Din görevlisi caminin Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu bilen ve ona göre camiden çevreye, çevreden de camiye diyalektik bir şekilde halk ile etkileşim halinde olan ve çevresini caminin mana ve şekil dünyasıyla buluşturabilen insandır.
Camiler ve İmamlar haftası; islam ve insanlık adına hayırlı olmasını Cenab’ı haktan temenni ederim.