
Yasemin ÖZÇELİK
SİGARANIN SON DEMİ: KEYFİNİZ SİZE, CEFASI HEPİMİZE
Sigara içmek kişisel bir tercih olabilir; ama izmaritini yere atmak, dumanıyla başkasını boğmak toplumsal bir saygısızlıktır.
Ah bu sigara içenler…
Yolda yürürken önümüzden geçen kişinin dumanıyla yüzümüzün, ciğerimizin defalarca bulandığı anları bilirsiniz. Midemiz bulanır, nefesimiz daralır… Yine de yıllardır bu konuyu yazdık, söyledik: “Biz içmeyenler, içenlere saygı duyuyoruz. Aynısını beklemek lüks değil, en doğal hakkımızdır.”
Bir de işin ayrı bir boyutu var. Hani şu işletmelerin kapısında, ellerinde sigara sohbet edenler… Muhabbetin en tatlı yerinde, sigaranın son demi geldiğinde yapılan o meşhur parmak hareketiyle izmaritin yere fırlatılması… Sanki artistlikmiş gibi, sanki havalıymış gibi!
Kusura bakmayın ama değil. O izmariti fırlatırken yere düşen ateş parçası, ayağının dibinde duran vatandaşı ürkütüyor. Yere atılan izmariti sonra temizlik görevlisi toplamak zorunda kalıyor.
Unutmayın, temizlik görevlisi sizin keyfinizin artığını değil, şehrin temizliğini sağlamak için orada.
Esnafa da bir çift sözüm var: Eğer dükkânının önünde sigara içiliyor ve ortalık izmarit doluyorsa, önce senin sorumluluğun. Önüne bir sigaralık koymak bu kadar mı zor? Koymuyorsan, izmaritleri kendi kapının önünde biriktir, ama sokağa atma!
Buradan önüne sigaralık koyarak hem müşterisine hem de şehrine saygı gösteren işletmelere ise ayrıca şık bir teşekkür borçluyuz. Çünkü küçük bir detay gibi görünen bu hareket, aslında büyük bir nezaket örneği.
Bakın kimsenin sigara içip içmemesine karışmıyorum. Sağlıkları da, bütçeleri de kendilerini ilgilendirir. Ama ortak bir toplumda yaşıyorsak, içtiğiniz sigaranın dumanına da izmaritine de karışırım. Çünkü keyfini sürdüğünüz şeyin cefasını başkaları çekmemeli.
Rica ediyorum, sigara içiyorsanız izmaritinize sahip çıkın. O küçücük çöp, aslında sizin saygınızı gösteren en büyük detaydır.
Ve unutmayın: Bir izmarit yere düştüğünde sadece toprağı değil, topluma olan saygınızı da kirletirsiniz.