Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

ETME KULUM; BULMA ZULÜM!..

Türkiye ve Dünya gündemi o kadar hızlı değişiyor ve yol alıyor ki, adeta takip etmekte güçlük çekiyoruz desem yerindedir. Bazen o derece hızlanıyor ki takibi de zorlaşıyor. Öyle ki; konuları insanlar tam kavramadan, anlamadan, ya da yorum yapıp değerlendirme fırsatı bulamadan gelip geçiyor.

Daha 3 hafta 22 gün önce çok büyük ve önemli bir seçim geçirdik ve millet derin bir nefes almıştı, ama gündemimizden hemen düştü. G 20 Antalya toplantıları gündemdeki yerini aldı. Ancak Fransa’da meydana gelen terör saldırıları dikkatimizi oraya çevirdi.

Terör deyince ülkemize gerçekten bilgisi ve tecrübesi sorulmalıdır. İşte bu soruyu sorup hafızamızı bir tazelememiz faydalı olacaktır ve bu sayede Fransa’da meydana gelenleri daha iyi anlayabiliriz.

Herkesin malumu (Yani tüm Dünya’nın) Ülkemiz ve milletimiz otuz (30) yıldır terörle mücadele etmektedir. Bu millet terörden neler çekmedi ki? Halen daha çekmektedir. Binlerce Mehmetçiğini, polisini şehit verdi.ve bir o kadar da sivili kurban verdi. Bu sadece can kaybıyla değil, maddi-manevi ve psikolojik büyük mücadeleler verdi bu millet teröre karşı.

Bu terör nereden geliyordu? Ayrıca bu milletten ne istiyordu? Terör gücü nereden alıyordu, terör örgütlerine kimler yardım ediyordu? Acaba bu milletten ne istiyordu ki? Ya da Dünya üzerinde ki diğer Müslüman ülkelerden terör ne istiyordu? Terör gücünü nereden alıyordu? Terör örgütlerine kim yardım ediyordu? Kim para, silah, barınma sağlıyordu? Hangi ülkelerde terör kampları var? Hangi ülkeler terör örgütü liderlerini besliyor? Unuttuk mu acaba? Kullandıkları silahlar hangi marka, yaralanan terör mensupları nerelerde tedavi ediliyor? Hangi Avrupa ülkeleri terör örgütlerini nasıl destekliyor?

İşte bunları hepsi belirli ve herkes biliyor. Ama; Sayın Cumhurbaşkanımın her zaman ifade ettiği gibi: ‘’Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü’’ iyi kötü terörist diye tanımlıyordu düne kadar Avrupa bunu. Ne oldu şimdi?.. Unutmayalım ki; bütün bunları menfaatleri doğrultusunda kullanıyorlardı.

Sonuç: Çıkar ilişkileri değişince besledikleri terör kendilerine döndü. Eğer iki balık denizin ortasında kavga ediyorsa oradan ya bir Avrupalının ya da bir İngiliz kökenli Amerikalının geçtiğini söylersek herhalde güzel bir espri olur. Nedense Dünya üzerindeki terörün yüzde doksanı İslam topraklarında. Sebebi çok basit ya dininden dolayıdır , ya da sömürülme olayıdır.

Malum: Ülkemizin ve Milletimizin uzun yıllardır huzurunu bozan terörle ilgili şöyle bir geçmişe gidelim. Fransızlar; biz hemen her gün terör yüzünden can verirken, her gün yetimlerimizin ve şehit eş ve annelerinin sesleriyle yüreklerimiz dağlanırken onlar ne yapıyordu bakalım.

Bir defa Avrupa, terör örgütünün en büyük insan kaynaklarından birini teşkil ediyordu. Ayrıca turist olarak gelip, gece terörist olan insanlarla terörü desteklediler. Teröristler Avrupa da fellik fellik gezmiyorlar mıydı?.. Topraklarında terör kampları kurdurmadılar mı? Alman yeşiller partisi sürekli Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ya gelip kışkırtma faaliyetleri yapmadı mı? Her fırsatta Türkiye’ye gelip Diyarbakır’a gidip terör örgütünün her türlü faaliyetinde yer alıp, her türlü desteği vermiyorlar mıydı? Terör örgütü Türkiye’de insan öldürüyor, bana değmeyen terör örgütü cici!. Ancak dönüp dolaşıp terör Paris’e gelince terörizm kaka. İşte iki yüzlülüğün sonu bu. Bize , ‘’Terörle mücadele de yanınızdayız.’’ Deyip, arkamızdan terör örgütlerini desteklediler.

Nerde olursa olsun yüce dinimiz insan öldürmesini kabul etmez, imanımızda, kim olursa olsun. İzledikleri yanlış siyaset yüzünden Avrupa ülkelerine içimizden de şunu demek geliyor.

‘’Etme kulum, bulma zulüm’’ yani diyeceğim o ki ettiğin yanına kar kalmaz, zulüm zalimin yanına kar kalmaz. Yapılan kötülük bir gün gelir ayağına dolanır. ‘’Gülme komşuna gelir başına’’..

Bizim milletin kullandığı bu sözle boşuna değil. İşte gerçekleşiyor.

Umulur ki Avrupa ülkeleri güttükleri siyasetin akıl siyaseti olmadığını, yaptıkları insanlık ve adaletle alakasının olmadığının inşallah çok kısa sürede farkına varırlar. Terör örgütlerine verdikleri desteği çekerler. Yardımları bırakırlar. Umarız aynı hataya bir daha düşmezler.

Yani uzun sözün kısası: ‘’Besle Kargayı, oysun gözünü’’ Değil mi?..

Orhan YAZICILAR

Önceki ve Sonraki Yazılar