Düünkü maçı izledikten sonra, öyle kanaat oluştu bende ki, inşallah öyle olmaz: Temenni etmiyorum da... 

Ancak her iki takım için geçerli olması az da olsa ihtimal. Kardeşçe bu lige biz geri döndük, onlar yıllar sonra çıktı. Eğer ki; bu mantalite devam ederse her iki takım geldikleri bir alt ligi boylamaları ihtimaldır.

Maça gelecek olursak: İlk yarı Ç. Rizespor'un bir atağı ve bir tek korneri olmazken; konuk Erzurumspor'un, saymadım ama yaklaşık 6-7 korneri oldu. Oldu da ne oldu? Bir hiç...

İlk yarı sadece; Erzurum taraftarının üstün tezahüratıyla tamamlandı.

İkiinci yarı nın ortalarında Ç. Rizespor'da az da olsa bir kımıldama oldu. Kornerler VS. Ama takımını öne geçirecek bir tek gollük pozisyon yoktu. Geçen hafta Akhisarda oynanan maçta, direklere patlayan toplardan bu maçta esame yoktu. Hal böyle olunca kötü futbol ve sevindirici birer puanlar. 

Her iki takım için durum böyle giderse; gelecek haftaları kestirmek mümkün değildir. 

Futbolculardan Vedat Muriç'e, Musa Çağıran'a, Samudioya, Aminu Umar'a bir çift sözüm var.... Bu maçı unutalım. Görmedik, izlemedik kabul edelim. Bu futbolcular dün gerçek futbolunu zerre kadar ortaya koyamadılar. Nasıl oldu? Niye böyle oldu? Sorularına cevap kendileri bulacaklar. Hele Musa Çağıran ki; takım hücumda iken o çoraplarını yukarı çekmekle meşgul idi. Bu son derece yanlış. 

İbragim Üzülmez'e de bir çift sözümüz olsun.

Sayın Üzülmez. Soyadından istifade ederek belki kendin Üzülmüyorsun ama; bu taraftarı üzmeye de hakkın yoktur. Neyi, nasıl yapacağını iyi düşün. Topun ağzında olduğunu aklından çıkarma. Kredilerin bitmek üzeredir.

Seyirci görevini şimdilik yapıyor. Maçtan çıkarken taraftarın büyük bir bölümü şöyle serzenişte bulunuyordu. Eğer takım bu oyun ve bu sonuçları almaya devam ederse; bundan böyle bizi buraya kimse getiremez.

Benden söylemesi.