
Öğr. Gör. Dr. Taner EROL
Rize İçin Ortak Akıl Zamanı: Siyasetin Üstünde Bir Sorumluluk
Türk siyasi hayatının son 23 yılına damga vuran Rizeli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize ziyareti, hem ekonomik hem de sosyal yönleriyle dikkat çekici bir tablo sundu. Ziyaret kapsamında toplu açılış törenlerine katılan Cumhurbaşkanı, ardından sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileriyle bir araya gelerek Rize’nin mevcut durumu, yatırımları ve önceliklerini değerlendirdi.
EKONOMİK ODAKLI MESAJLAR
Programda Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Rize Ticaret Borsası Başkanı, Belediye Başkanı ve Vali söz aldı. Rize’nin ulaşım sorunları, lojistik üst projesi, tramvay hattı, demiryolu bağlantısı ve kayak merkezi gibi yatırımlar gündeme getirildi. Ticaret Odası Başkanı, özellikle çay sektörüne finansal destek talebini dile getirirken; Belediye Başkanı, yapılan yatırımlar için Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederek, “Yeni yatırım olmasa bile Rizelinin minnettar olduğunu” ifade etti. Vali ise Rize’nin spor ve doğa turizmine yatkın yapısını, afetlerde kazandığı tecrübeyi ve organizasyon kapasitesini vurguladı.
YENİ MÜJDE BEKLENTİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’da ikinci havalimanı müjdesini vermesi, Rize kamuoyunda da doğal bir beklenti oluşturdu. Rizeliler, mevcut projelerin dışında yeni bir yatırım, stratejik bir adım veya sembolik bir müjde açıklanacağı yönünde umutlandı. Ancak program boyunca daha çok mevcut yatırımların devamı ve ekonomik göstergeler ön plandaydı. Bu durum, Rizelilerin zihninde “Rize için yeni bir vizyon projesi açıklanacak mı?” sorusunu canlı tuttu.
SOSYAL BOYUT VE STK KATILIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında aileyi merkeze alan, gençliği önemseyen ve özellikle sanal kumar bağımlılığına dikkat çeken önemli mesajlar verdi. Bu vurgu, toplumun ahlaki ve psikolojik direncine yapılan güçlü bir hatırlatmaydı. Ancak buna rağmen, ticari faaliyeti olmayan sivil toplum kuruluşları adına da bir derneğin söz alması, toplantının daha bütüncül bir yapıya kavuşmasını sağlayabilirdi. Zira Rize’nin geleceği yalnızca ekonomik göstergelerle değil; aile yapısı, gençlik, eğitim, kültür ve değerler sistemini koruma iradesiyle de şekillenmelidir.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİYASET ÜSTÜ BİR KAVRAM OLMALI
Cumhurbaşkanı, toplumun her kesimini temsil eden siyaset üstü bir kavram olarak görülmelidir. Siyasi farklılıklar, bu tür ziyaretlerde ikinci planda kalmalı; asıl odak noktası Rizeli bir Cumhurbaşkanı’nın kendi şehrine kazandıracağı projeler ve katkılar olmalıdır. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması, yeni projeler üretmesi, mevcut projelere destek vermesi gerekir. Önemli olan “kim yaptı” değil, “Rize için ne yapılabilir” sorusuna samimiyetle cevap aramaktır. Ne yazık ki Rize olarak bu konuda halen eksiklerimiz bulunuyor. Sonuçta, bu düzeyde bir siyasetçinin Rize’den çıkması tarihsel bir fırsattır. Bu fırsatı sadece alkışlarla değil, vizyonla, planla ve üretimle değerlendirmeliyiz. Rize artık göç veren değil, göç alan bir şehir olmalı; demografik, ekonomik ve kültürel açıdan buna uygun bir şekilde yeniden planlanmalıdır. Bugün sormamız gereken en önemli soru şudur: “Cumhurbaşkanı’nın bu varlığını, Rize ve toplumumuz için nasıl daha iyi değerlendirebiliriz?”
SONUÇ: EKONOMİDEN ÖTE, ORTAK VİCDAN
Rize’nin aldığı yatırımlar, altyapı projeleri ve yürütülen çalışmalar elbette kıymetlidir. Ancak bundan sonraki süreçte, sosyal, kültürel ve toplumsal projelerin de öncelikli hale getirilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkla kurduğu güçlü bağ ve siyaset tecrübesi, Rize’nin geleceğini ortak akılla şekillendirmek için büyük bir fırsattır. Rize’nin geleceği, kişisel menfaatler yerine liyakat, dayanışma ve toplumsal faydaya dayalı projelerle inşa edilmelidir. Gerçek kalkınma, yalnızca ekonomik göstergelerde değil; insan yetiştirmede, değer korumada ve ortak vicdanı diri tutmada gizlidir.