Kuyruk, kuyruktur!

 

Kuyruk; acziyetten, zarurette, ihtiyaçtan doğar.

Kuyruk; idarî zafiyetin neticesidir.

Kuyruk; yanık izi gibi iz bırakır!

***

Geçmişteki hafızalardan silinmeyen tüp, margarin ve ilaç kuyrukları ne ise, bugünün sebze kuyrukları da odur.

 

Tüp, margarin ve ilaç kuyrukları nasıl ki idarî zafiyet neticesi zaruretten ve ihtiyaçtan kaynaklanıyordu, bugünün sebze kuyrukları da; aynı idarî zafiyetten ve ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. 

 

Kaldı ki, bugünün sebze kuyrukları da; normal fiyata bulunamayan (yok olan) sebzelerin (ucuza değil) normal fiyata almak için oluşturulmuyor mu? 

 

Normal fiyata sebze vardı da mı vatandaşlar saatlerce karda yağmurda, kışta soğukta kuyruk oluşturdu?

 

Siz değil misiniz; “kabzımallar 7-8 misli fahiş zam uyguluyorlar, haksız kazanç sağlıyorlar… Fırsatçılıkla hareket edenlerin, milletimizin cebindeki parasını pul etmesine, sofrasına el uzatmasına izin vermeyeceğiz” diyen!

 

Siz değil misiniz;  yüzde 800 zamlı fiyatla milleti soyan, ezen, cebindeki parasını pul eden o sahtekâr, kalpazan ve yüzsüz firmaların bir kısmına para cezaları uygulayan!

***

Demek ki, kesilen para cezaları, yapılan onca depo operasyonları o sahtekâr, kalpazan ve yüzsüz firmaları hizaya getirmeye, disipline etmeye yetmedi, yetmiyor!

 

Üstelik sizlerin iktidar döneminde palazlanan, güç sahibi olan, sizlerin de müşteki olduğu o firmalara söz geçirilememesi, disipline edilememesi; idarî zafiyet sayılmaz mı?

 

O sahtekâr, kalpazan ve yüzsüz firmalar söz dinlemiş ve geri adım atmış olsalardı; tanzim satış noktaları açmaya, milleti kuyruklara mahkûm etmeye gerek kalır mıydı?

***

Doğrudan destek paralarının, emekli maaşlarının ödenmesinde dahi kuyruk oluşmaması için tedbirler alınırken, 5-10 lira ucuza sebze almak için oluşturulmuş ya da mahkûm edilmiş kuyruklar; nasıl olurda büyük bir hizmetmiş gibi takdim edilebilir, milletten takdir ve alkış beklenebilir?

 

 

 

***

“Payitaht Abdülhamid” dizisinde (dün akşam/15 Şubat) Sultan Abdülhamid, tüccarlara hitaben “Hakkınızdan fazlasını alırsanız… Ticaretinizi doğru yapmazsanız size çöp bile sattırmam” diyor. 

Sultan Abdülhamid gerçekten böyle söylemiş midir, yoksa dizi senaristi günümüze gönderme yaparak; “bakınız, siz de bu kalpazanlara böyle söyleyin” mi demek istemiştir, bilmiyoruz.

***

Efendim, belki kızacaksınız ama yine söyleyelim: 

Bu tanzim satış uygulaması, bu kuyruk politikası; doğru değildir, sağlıklı değildir, çözüm değildir, kısmı bir pansuman metodudur. Halkın bir kısmı memnun olsa da, memnun oluyor gibi görülse de halkın büyük bir kesimi; özellikle kuyruğa giremeyen memur-işçi kesimi için, ya da tanzim satış noktaları olmayan semtlerde, il ve ilçelerde ki vatandaşlar için hoşnutsuzluk vesilesidir.

 

Görülen ve anlaşılan o ki: Sizlere yanlış rapor veriliyor, efendim!

***

“Dost; acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir.” (Hz. Mevlâna)

 

Vesselam…

Ahmed Çıtlakoğlu

16 Şubat C.tesi 2019 / 11 Cemâziyelâhir 1440