Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Devlet hastanelerinde randevu sistemindeki olumsuzluk ve çözümsüzlük!

 Sağlık Bakanı  Dr. Fahrettin Koca’nın Dikkatine!…
 
Devlet hastanelerinde randevu sistemindeki uygulamaların ciddi manada mağduriyetlere sebep olduğu müşahede edilmektedir...
***
Koronavirüsle mücadelede genel olarak Sağlık Bakanı Sn. Fahrettin Koca dâhil sağlık görevlilerinin başarılı bir sınav verdiği kabul ediliyor… En azından olumsuz haberler pek duyulmuyor…
Bu, takdir ve tebrik edilecek bir husus…
***
Ancak bu husus, hastanelerde her şeyin dört dörtlük olduğu, hiç şikâyetlerin olmadığı anlamına gelmiyor.
 
 
 
***
Sağlık görevlileri ve hastane personeliyle pek alakalı olmayan, daha ziyade bürokratik sistemden ve mevzuattan kaynaklanan fevkalade gayri adil olumsuz bir uygulamadan bahsedilmektedir…
 
Öyle bir uygulama ki: Yıllardır yazılıp söylendiği, yetkililerin dikkatine sunulduğu halde (ne bürokratından ne siyasetçisinden) ne ilgilenen var, ne dert edinen!..
 
Öyle bir çözümsüzlük ki: Maalesef yıllardır devam eden, çözümsüzlüğün ötesinde üzerinde durulmayan, vatandaşı adeta devlet hastanesinden uzaklaştırıp özel hastanelere göndermeye matuf bir uygulama: Hastanelerde hastanın kendisi olmadan (bir yaşında bebek, 90 yaşında piri fani olsa da) en yakınına (anne-baba-eş-evlat) randevu verilmeme hadisesi!..
***
İlk planda haksızlığı önlemek için konulmuş bir kriter gibi görülüyor…
Fakat belki bir suistimale ve haksızlığa fırsat vermeyelim denilirken daha büyük başka bir haksızlığa ve mağduriyete sebep veriliyor.
 
Mesela, Sağlık Bakanlığının Merkezi Hekim Randevu Sisteminden T.C. Kimlik Numarasıyla 
randevu alınabilirken; bir anne ve baba faraza 0-2 yaş arasındaki çocuğunu hastaneye yanında götürmeden randevu alamıyor!..
 
Merkezi Randevu Sistemi dolu olduğunda, Alo 182’den randevu alınamıyor… Bu hallerde sabah saat 7’de (eski Türkiye’de olduğu gibi!) hastane kapısında sıraya girilerek sınırlı sayıda kişiye randevu verilebiliyor… 
 
Anne, bir yaşındaki çocuğunu kucağına alacak (ilçede oturuyorsa erkenden kalkacak), dolmuşla veya özel araçla hastaneye gelecek, bir iki saat kucağında ikiz çocuklarıyla kuyrukta bekleyecek ve sıra alacak (sıra alamama riskini de unutmamak gerek), sonra saatlerce muayene olmak için sırasını bekleyecek!.. Bu da çağdaş sağlık hizmeti olacak!..
 
Allah aşkına bu nasıl bir sağlık hizmeti ve hasta memnuniyetidir?..
Bu sistemin savunulacak bir tarafı var mıdır?.. 
 
Üstüne üstlük vatandaş bu şikâyetini Alo 184 hattından bildirmeye kalkıştığında “şikâyetiniz talebiniz kabul edilmemiştir. Yapılabilecek bir şey yok” denilecek!..
***
Bu meseleyi yıllardır il bazında siyasetçilere ve bürokratlara duyuramadık ve anlatamadık.
Bu defa, vatandaşın sosyal medyadaki şikâyetlerine duyarlılığı ve hassasiyetiyle bilinen Sayın Bakanın dikkatine sunalım istedik…
 
Sağlık Bakanı Sayın Koca’nın kamuoyunda takdir edilen güzel bir hasleti de; bakanlığıyla alakalı özellikle sosyal medyadaki haberlere anında bizzat karşılık vermesi ve pratik çözüm bulması!
 
İnşallah kısa sürede bu meseleye de çözüm bulunur ümidiyle…
***
“Hangi vali birine zulmeder ve o zulüm bana şikâyet olunur da; ben o zulmü ortadan kaldırmazsam; o kimseye ben zulmetmiş ve adaletten ayrılmış olurum.” (Hz. Ömer)
 
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
16 Haziran 2020 Salı / 24 Şevval 1441 
 
Önceki ve Sonraki Yazılar