Ahmed ÇITLAKOĞLU
Bulancak Millet Bahçesi… (2)
Sarayburnu Camiinin temel atılışından açılışına kadar, muhteşem eserin hem fikir babası hem mimarı hem ustası hem amelesi olan, eserin her kademesinde emeği olan; Cumhurbaşkanından Bakanlara, Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarından bürokratlara kadar hemen hemen herkesin gerek cami gerekse yapılmakta olan Millet Bahçesi hakkında istişare ettikleri, BULANCAK ERENLER SARAYBURNU CAMİ HAYIRLI HİZMETLER KÜLTÜR VE DAYANIŞMA VAKFI Başkanı Muhterem Hacı Yusuf Ziya Sipahi Hocaefendiye; dünden bugüne, Millet Bahçesinin ilk hazırlık döneminden son hâline kadar geçen süreci sorduk…
***
İşte ilk ağızdan, Hacı Yusuf Ziya Sipahi Hocaefendinin kaleminden, noktasına virgülüne kadar sansürsüz Millet Bahçesi hikâyesi…
Bu öyle bir hikâye ki, millet bahçesi hakkında bugüne kadar değişik kesimlerde (fısıltı gazetelerinde dolaşan) belgeli belgesiz, asıllı asılsız dedikodulara da adeta cevap mahiyetinde olan, başından sonuna yaşananları ve söylenenleri bir bütün olarak en yetkili ağızdan kamuoyuna aktarılıyor…
***
Söz Muhterem Hacı Yusuf Ziya Sipahi Hocaefendinin:
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın açılışını yaptığı Sarayburnu Camii çevresiyle ilgili talimatları doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Murat Kurum Bey 2019 Mart ayında camiye gelip incelemelerde bulunarak yapılacakları halka ve ilgili yöneticilere ve dahi Cami yönetimi olarak bize de bildirdi ve izah ettiler. O gün incelemede TOKİ Başkanı, Sn. Vekillerimiz, İl ve İlçemizin mülki amirleri, belediye başkanları, İl ve İlçenin parti yöneticileri ile bizler hazır bulunduk.
Bakan Beyin talimatları ile Deniz Evleri sitesindeki arsa ve dairelerin istimlaki ve de Millet Bahçesi projesi yapımı başladı. Proje yapımı sürerken yapımcı ihaleyi üstlenmiş olan Mimar (peyzaj mimarı) Engin AKTAŞ Bey aradı ve görüştük. Ben “camiye gelin yüzyüze işin üzerinde istişare edelimi dedim.” Mimar Bey de gayet uygun dedi. Fakat gelemedi.
Tekrar telefonla arayınca olmazsa ben size geleyim dedim ve Trabzon’a gittim. Trabzon’da bana gösterdiğinde proje büyük ölçüde tamamlanmıştı.
Fakat bir proje kullanma amacı ve yerine göre yapılmalı diye bazı kısımlara itirazımız oldu. “Siz nasıl olsun istiyorsunuz” diye görüşümüzü sorunca biz de söyledik.
Mesela 5000 cemaatlik bir caminin -ki bu sayı bazı merasim ve özel gün ve gecelerde 10.000’i buluyor- tuvalet sayısının erkek ve kadınlar için ayrı ayrı ve adet olarak da çok olmalı, araçlar için otopark olmalı, yapılan yapılar da estetik olarak taş bina olan camiye uyumlu olmalı gibi.
Daha sonraki günlerde (o dönem) Sn. Valimiz Harun SARIFAKIOĞULLARI Bey’e konuyu arz ettik. Vali Bey İl Çevre ve Şehircilik Müdürünü (Cengiz VAROL) çağırdı. Ve “hocam sabit fikirli değil ama görüşlerini de alarak birlikte Trabzon’a gidin projeyi istişare ediniz” talimatını verdiler.
Biz Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Cengiz Bey ile Trabzon’a gittik. Mimar Bey ile istişare ettik.
Mimar Bey “Hocam söz, görüşlerini Ankara’ya yani bakanlığa ileteceğim” dedi.
Ben de sahanın boşaltılarak kapalı otopark yapılmasını, otobandan sahaya girişi ve çıkış yapılmasını, bay-bayan ve engelli tuvaletlerinin yeterli miktarda yapılmasını, camiye ait cemaatin oturduğu, namazı beklediği birbirleriyle çay-kahve ikram ettiği, acıkanların tost vs yediği çay ocağımızın ve 5000 kitaplık kütüphanemiz ile dernek ve vakfımızın ofisinin olduğu idare binamızın kaldırılınca cami dokusuna uygun yapılmasını söyledim.
Mimar Bey “orası deniz seviyesi altı, boşaltılıp otopark yapılır mı? Bakanlık onay verir mi bilemem” dedi ve karamsar bir tablo çizdi. Ben de “siz ne diyorsunuz, hangi zamandayız. Biz denizin altından yol yaptık” dedim. Bir de bu yapıların taş dokusu olsun istedim. (Sonraki günlerde mimar beni gece arayarak hocam bu otopark işi de onaylandı diye beni bilgilendirip kutladı.)
Mimar Bey “Karadeniz Teknik Üniversitesinde hocalık da yaptım” deyince bu işi vekillerimiz de takip ediyor, onlardan Cemal Öztürk Bey de burada Üniversitede hocalık yaptı dedim. Ve onları telefonla görüştürdüm. Cemal Bey de bu işin takipçisi olduğunu, hep birlikte camii ve çevresini milletimize hizmet için yapıyoruz dedi.
Ayrıca Çevre ve Şehircilik Müdürümüz de Cemal Bey ile görüştüler telefonda ve de Sn. Vali Beyin kendisine beni gönderdiğini, en güzel şekilde bir proje yapılmasını sağlayalım dediğini iletti.
Proje ihale edilip yüklenici firma yerleşince Sn. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Bey yine geldiler.
Sn. Harun Bey Valim ve Kaymakam Hamdi Beyler tayin edilmiş, yerlerine Sn. Enver ÜNLÜ Bey Valimiz ve Sn. Ali İkram TUNA Bey Kaymakamımız oldular.
İşte bakan beyin gelişinde ayrıca milletvekillerimiz, Cemal Bey, Kadir Bey, İl ve İlçe Mülkî amirleri, belediye başkanları, AK Parti İl ve İlçe başkanları, TOKİ Başkanı Ömer Bey, ismini bilemiyorum İller Bankası Genel Md. hep birlikte yapım ile ilgili konuştuk. Kendilerine otobandan giriş olması gerektiğini, araçların yola durduğunu izah ettim. Hatta bir sabah namazında beş tane otobüs namaza birlikte durmuşlar dedim. Vatandaşların özel araçlarıyla giderken burada durup namaz kılıp mola vererek aynı zamanda dinlendiğini söyledim.
İller Bankası Genel Md. de “Sn. Bakanım, Karadenizde vatandaş namaza durmayan firmadan bilet almaz. Onun için bugün genellikle otobüsler namaza durur. Sarayburnu camii de bölgemizin şaheseri olduğu için burada bir vakit namaz kılmak istiyorlar, hocam haklı diyor” dedi.
Bunun üzerine duvarda asılı olan proje üzerine Bakan Bey kalemle çizerek “şöyle şurayı yan yol giriş ve çıkış şekliyle çizerek gösterdiler ve de Ömer Bey’e imalat farkı doğarsa imzalayalım” dediler.
Gelinen noktada ise Sn. Vekilimiz Cemal Bey, Vekilimiz Sn. Kadir Bey, Belediye Başkanımız Recep Bey takip ediyorlar. İlimizin çocuğu ve çocukluğundan beri eserde emeği olan İstanbul milletvekili Sn. Hasan Turan Bey de ilgileniyor.
Bu arada Belediye Başkanımız Sn. Recep Beyin unutamadığım bir sözünü de ilave etmeliyim.
Çevre düzenlemesi ilk başladığı günlerde Recep Bey demişti ki; “Hocam, bu kütüphaneyi ve çay ocağını sizler yıksanız da önümüzü açsanız ya. Nasıl olsa burada bunların daha iyi ve güzelini yapıp sizlere teslim edeceğiz.”
Yazı ve söz üzerinde her şey şimdilik tamam, neticeyi bekliyoruz.
***
Burada ne lazım ve ney nasıl kullanılacak, kullanana ve yıllarını bu esere vakfedenlere sorulmalı lütfen.
Emeği geçen gayretlerini esirgemeyen herkese can-u gönülden teşekkürlerimizi ve muhabbetlerimizi sunarız.
***
Ayrıca, 5000 esere sahip kütüphanemizin tamamlanıp açılmasını bekliyoruz. Bu kütüphane daha da büyüyecek inşallah.
Yıkılan (eski) kütüphanemizde üniversite öğrencileri ve araştırma grevlileri ile hocalar, KPSS ve Yeterlilik Sınavlarına çalışan öğrenciler hanım hocalar ders çalışıp istifade ettiler. Şimdi de hocam bir an önce ne olur kütüphaneyi açın diyorlar.
Diğer yandan hocam oturacağımız, çay içeceğimiz yerlerimizi artık açın. Burası bizim adresimiz, dışardan gelen misafirlerimizi getirdiğimiz çay-kahve ikram ettiğimiz ve cami de rahatladığımız mekanımızdı diyorlar. Bir de biz bu işleri vakıf ruhuyla yapınca her yönüyle haz alınan, maddî ve manevî rahat edilen bir yerdi.
İnşallah yine o işlevini kazanacak, vatandaşlar mukim olsun seferde olanlar olsun rahat edecek. Onlar rahat olunca bizde rahat olacağız. Allah C.C’nun da rızası zaten insanlara faydalı olmakta, birlik ve muhabbeti sağlayıp devam ettirmektedir.
Tekrar emeği geçen, katkı sağlayan vekillerimiz ve bürokratlarımız, basınımız ve herkese teşekkürlerimizi sunarız.
Yusuf Ziya Sipahi
Bulancak Erenler Sarayburnu Cami Hâdimi ve
Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı
***
“Bir kişiyi lâyığından fazla övmek riyâdir, dalkavukluktur; lâyığından az övmekse ya dilsizlikten ileri gelir, ya hasetten.” (Hz. Ali)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
09 Kasım 2021 Salı / 04 Rebîulâhir 1443