Nafaka değil böbreğimi geri ver
Böbrek bağışında bulunduğu eşi hayatı zindan edince boşanma davası açıp böbreğini geri istedi.
Ankara'da Hülya A., şiddetli geçimsizlikten boşandı. Eski kocası rahatsızlanıp diyalize mahkûm olunca, tekrar evlenip, bir de böbreğini verdi. Ancak, kısa süre sonra 'Kocam hayatı zindan etti' iddiasıyla tekrar boşanma davası açıp, böbreğini de geri istedi.
Hürriyet Gazetesi'nden Nurettin Kurt'un haberine göre, Hülya A., avukatı Yasin Girgin aracılığıyla 2'nci kez evlendiği kocası Aziz A.'dan (42) boşanmak istediği dilekçesinde şu iddialarda bulundu. "Kocamla 2006'da evlendik. 2008'de şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı boşandık. Nafaka ve tazminat talep etmedim. Görüşmemiz devam etti. Kocam, 2009'da böbrek rahatsızlığı nedeniyle diyalize girmeye başladı. O zaman öğrendim ki, eşim böbreğini babasından almış ve yine rahatsızlanmış. O güne kadar böbrek problemini bilmiyordum.''
KAFANA SİLAH MI DAYADIK
"Eski eşim sürekli tedavi görmeye başladı. Benimle de çok iyi geçiniyordu. 40 kiloya kadar düştü. Onu o halde bırakmaya dayanamayınca, 30 Aralık 2010'da 2'nci kez evlendik. Ocak 2011'de eşime böbreğimi verdim. İyileştikten sonra davranışları değişti. Sürekli beni aşağılıyor, psikolojik baskı uyguluyordu. 'Seni sevmesem böbreğimi vermezdim' yaklaşımıma kocam, 'İyi ki bir iyilik yaptın. Kafana silah mı dayayıp böbreğini aldım' diye yine aşağılayıcı davranışlar sergiliyordu. Kocamın bu baskıları sonucunda 2 defa intihara kalkıştım. 100 bin TL maddi ve manevi tazminat istiyorum. Boşanmak istiyorum. Evlendiğimiz için işten de ayrılmıştım. Şu an bir gelirim ve gidecek bir yerim yok."
BÖBREĞİMİ TALEP EDİYORUM
Kocasının dilekçesinde "Eşim alkol alınca mizacı değişiyor" yazması üzerine Hülya A., bir dilekçe daha sundu. Kocasına verdiği böbreğin geri verilmesini talep eden Hülya A., "Şahsıma isnat edilen aşırı alkol tüketimi, ahlaka aykırı davranışlar tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir imkân varsa, 30 yaşında verdiğim böbreğimin iadesini talep ediyorum" dedi. Önümüzdeki günlerde Ankara 9'uncu Aile Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak boşanma davasında, böbreğin iadesi konusunda yargıcın vereceği karar, merak konusu.
ALINAN BÖBREK İKİSİNEDE YARAMAZ
Prof. Dr. Alihan Gürkan (Acıbadem Üniversitesi İnternational Hospital Organ Nakli Direktörü): "Böyle bir operasyonu kolay kolay hiçbir doktor yapmaz. Adam, böbrek geri alınınca yeniden diyalize mahkum olacak. Böbrek kadına geri takıldığında, bağışıklık sistemiyle ilgili reaksiyonlar işin içine girerse, sağlık sorunları gözlenebilir. Bu durumda alınan böbrek onun da işine yaramaz. Hatta sağlığını riske atar. Pire için yorgan yakmaya değmez."
RAHATSIZLIĞIMI BİLİYORDU
Koca Aziz A. ise mahkemeye sunduğu yanıt dilekçesinde, şu iddialarda bulundu: "Karım, rahatsızlığıma çok üzüldüğünü söyleyerek böbreğini verme konusunda çok ısrarcı davrandı. Ben de kabul ettim. 2009'da da böbreğini verecekti ama kabul etmedim. Eşim böbrek rahatsızlığı çektiğimi evlendiğimizde biliyordu. Eşim sık sık içkili lokantalara gitmek için ısrarcı davranıyor ve çok alkol alıyor. Alkol alınca mizacı değişiyor ve bana hakaretler ediyor. Böbreğini aldığım için bu hakaretlerini sineye çektim. İntihar girişimleri benim davranışlarım değil, alkol ve psikolojik yapısıdır. Bu nedenle maddi ve manevi tazminatın reddine karar verilmesini talep ediyorum."
Hürriyet Gazetesi'nden Nurettin Kurt'un haberine göre, Hülya A., avukatı Yasin Girgin aracılığıyla 2'nci kez evlendiği kocası Aziz A.'dan (42) boşanmak istediği dilekçesinde şu iddialarda bulundu. "Kocamla 2006'da evlendik. 2008'de şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı boşandık. Nafaka ve tazminat talep etmedim. Görüşmemiz devam etti. Kocam, 2009'da böbrek rahatsızlığı nedeniyle diyalize girmeye başladı. O zaman öğrendim ki, eşim böbreğini babasından almış ve yine rahatsızlanmış. O güne kadar böbrek problemini bilmiyordum.''
KAFANA SİLAH MI DAYADIK
"Eski eşim sürekli tedavi görmeye başladı. Benimle de çok iyi geçiniyordu. 40 kiloya kadar düştü. Onu o halde bırakmaya dayanamayınca, 30 Aralık 2010'da 2'nci kez evlendik. Ocak 2011'de eşime böbreğimi verdim. İyileştikten sonra davranışları değişti. Sürekli beni aşağılıyor, psikolojik baskı uyguluyordu. 'Seni sevmesem böbreğimi vermezdim' yaklaşımıma kocam, 'İyi ki bir iyilik yaptın. Kafana silah mı dayayıp böbreğini aldım' diye yine aşağılayıcı davranışlar sergiliyordu. Kocamın bu baskıları sonucunda 2 defa intihara kalkıştım. 100 bin TL maddi ve manevi tazminat istiyorum. Boşanmak istiyorum. Evlendiğimiz için işten de ayrılmıştım. Şu an bir gelirim ve gidecek bir yerim yok."
BÖBREĞİMİ TALEP EDİYORUM
Kocasının dilekçesinde "Eşim alkol alınca mizacı değişiyor" yazması üzerine Hülya A., bir dilekçe daha sundu. Kocasına verdiği böbreğin geri verilmesini talep eden Hülya A., "Şahsıma isnat edilen aşırı alkol tüketimi, ahlaka aykırı davranışlar tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir imkân varsa, 30 yaşında verdiğim böbreğimin iadesini talep ediyorum" dedi. Önümüzdeki günlerde Ankara 9'uncu Aile Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak boşanma davasında, böbreğin iadesi konusunda yargıcın vereceği karar, merak konusu.
ALINAN BÖBREK İKİSİNEDE YARAMAZ
Prof. Dr. Alihan Gürkan (Acıbadem Üniversitesi İnternational Hospital Organ Nakli Direktörü): "Böyle bir operasyonu kolay kolay hiçbir doktor yapmaz. Adam, böbrek geri alınınca yeniden diyalize mahkum olacak. Böbrek kadına geri takıldığında, bağışıklık sistemiyle ilgili reaksiyonlar işin içine girerse, sağlık sorunları gözlenebilir. Bu durumda alınan böbrek onun da işine yaramaz. Hatta sağlığını riske atar. Pire için yorgan yakmaya değmez."
RAHATSIZLIĞIMI BİLİYORDU
Koca Aziz A. ise mahkemeye sunduğu yanıt dilekçesinde, şu iddialarda bulundu: "Karım, rahatsızlığıma çok üzüldüğünü söyleyerek böbreğini verme konusunda çok ısrarcı davrandı. Ben de kabul ettim. 2009'da da böbreğini verecekti ama kabul etmedim. Eşim böbrek rahatsızlığı çektiğimi evlendiğimizde biliyordu. Eşim sık sık içkili lokantalara gitmek için ısrarcı davranıyor ve çok alkol alıyor. Alkol alınca mizacı değişiyor ve bana hakaretler ediyor. Böbreğini aldığım için bu hakaretlerini sineye çektim. İntihar girişimleri benim davranışlarım değil, alkol ve psikolojik yapısıdır. Bu nedenle maddi ve manevi tazminatın reddine karar verilmesini talep ediyorum."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.