'Kimse fırtına kopartmaya çalışmasın'
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, son dönemde çay üreticilerinin alımlara getirilen sınırlama ile özel sektör kuruluşlarının açıklanan 1 lira 10 kuruş taban fiyatın altında çay satın almalarına yönelik gösterdiği tepkilere değerlendirdi.
Çay kampanyası ile ilgili bir takım tepkiler olduğunu ifade eden Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiç kimse Türk çayı ile alakalı özellikle hükümetlerimiz döneminde gösterdiğimiz hassasiyeti kötüye kullanmasın. Çay ürününün bölgemiz ve Türkiye için ne denli stratejik öneme haiz olduğunu noktasında gösterdiğimiz hassasiyeti hiç kimse kötüye kullanmasın, kimse fırtına kopartmaya çalışmasın. Ödemelerimizi, çay alımlarına ilişkin belirlenmiş olan ölçütleri azami hassasiyet içerisinde uyguluyoruz. Hep birlikte bunu takip ediyoruz. Olmayan şeyleri olmuş gibi söylemek suretiyle kurumun imajını zedelemeye hiç kimsenin gücü yetmez, böyle bir hakkı ve lüksü de yok. Çay bölgesinde yaşayan hemşehrilerimiz ÇAYKUR’ a yüklediğimiz misyon ve yönetiminin sergilediği uygulamaları çok yakın takip etsin Bir yanlış şey olursa onu da usulüne uygun olarak ebetteki merciine iletelim. Bunun ötesinde olmayan şeyleri olmuş gibi algılayarak onu yakışık almayan eylem şekline dönüştürmek hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”
ÇAYI MARKALAŞMASI İÇİN KALİTELİ OLMASI GEREKİR.
Son yıllarda Türk çayını bir marka haline getirmek ve Cumhuriyet’ in 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 hedefine giderken Türkiye’de en az 10 ürünün markalaşmasını hedeflediklerini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunlardan birini niye Türk çayı yapmayalım. İşte bugün burada ürün güvenliği gıda güvenliği ve helal gıda sertifikasyonu bu markalaşmaya gidişin adımlarından bir tanesidir. Çayı markalaşması için kaliteli olması gerekir. Kaliteli çay satımında ve alımında başlar. Müstahsillerimizde bu konuda büyük hassasiyet içerisindedirler.”
“Hiç kimse Türk çayı ile alakalı özellikle hükümetlerimiz döneminde gösterdiğimiz hassasiyeti kötüye kullanmasın. Çay ürününün bölgemiz ve Türkiye için ne denli stratejik öneme haiz olduğunu noktasında gösterdiğimiz hassasiyeti hiç kimse kötüye kullanmasın, kimse fırtına kopartmaya çalışmasın. Ödemelerimizi, çay alımlarına ilişkin belirlenmiş olan ölçütleri azami hassasiyet içerisinde uyguluyoruz. Hep birlikte bunu takip ediyoruz. Olmayan şeyleri olmuş gibi söylemek suretiyle kurumun imajını zedelemeye hiç kimsenin gücü yetmez, böyle bir hakkı ve lüksü de yok. Çay bölgesinde yaşayan hemşehrilerimiz ÇAYKUR’ a yüklediğimiz misyon ve yönetiminin sergilediği uygulamaları çok yakın takip etsin Bir yanlış şey olursa onu da usulüne uygun olarak ebetteki merciine iletelim. Bunun ötesinde olmayan şeyleri olmuş gibi algılayarak onu yakışık almayan eylem şekline dönüştürmek hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”
ÇAYI MARKALAŞMASI İÇİN KALİTELİ OLMASI GEREKİR.
Son yıllarda Türk çayını bir marka haline getirmek ve Cumhuriyet’ in 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 hedefine giderken Türkiye’de en az 10 ürünün markalaşmasını hedeflediklerini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunlardan birini niye Türk çayı yapmayalım. İşte bugün burada ürün güvenliği gıda güvenliği ve helal gıda sertifikasyonu bu markalaşmaya gidişin adımlarından bir tanesidir. Çayı markalaşması için kaliteli olması gerekir. Kaliteli çay satımında ve alımında başlar. Müstahsillerimizde bu konuda büyük hassasiyet içerisindedirler.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.