Kayseri canisine duruşmada linç girişimi
Kayseri'de Ramazan Bayramı'nda şeker toplarken kaybolan 3 çocuğun katil zanlısı Uğur Veli Gülışık'ın yargılanmasına, güvenlik nedeniyle davanın nakledildiği Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanık Gülışık, maktul çocukların aileleri, avukatları Ayhan Öztaş ile Erol Aras katıldı.
Duruşmada, dava Ankara'ya nakledilmeden önce Kayseri Ağır Ceza Mahkemesinde görülen celsede Gülışık'ın ifade verdiği anımsatıldı.
Gülışık'ın Kayseri'deki avukatının çekilmesi nedeniyle Ankara Barosundan Gülışık için avukat talep edildi. Baronun görevlendirdiği avukat Mustafa Kaplan'ın gelmesinin ardından duruşmaya devam edildi.
Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, çocukların ölüm nedenine ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp Kurumunun raporunun dosyaya gönderildiğini açıkladı.
Raporda, ''ölümlerin zorlama sonucu gerçekleştiğinin sabit olduğu, ancak yumuşak dokuların tahrip olması nedeniyle kesin ölüm nedeninin belirlenemediğinin'' belirtildiği bildirildi.
Gülışık'ın avukatı Kaplan, dosyada yeni görevlendirilmesi nedeniyle beyanda bulunmak için süre talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Şükrü Cüneyt Hamdovalı, kuvvetli suç şüphesi bulunması ve kaçma ihtimali nedeniyle sanık Gülışık'ın tutukluluğunun devamını istedi.
Mahkeme, Gülışık'ın avukatına beyanda bulunması için süre verilmesine, Gülışık'ın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşmanın bitmesiyle birlikte maktul çocukların yakınları, ''Küçücük çocukları nasıl öldürdün?'' diyerek, Gülışık'ın üzerine yürümeye çalıştı. Polis ve jandarma ailelere mani olurken, jandarma Gülışık'ı hızla duruşma salonundan çıkardı.
Çocukların yakınları gözyaşlarına boğulurken, Ahmet Tuna ve Dilruba'nın annesi Leyla Tekin duruşma salonu önünde bir süre bayıldı. Leyla Tekin, adliye çalışanları ve polisin getirdiği kolonyayla kendine getirildi.
Maktul Türkan Ay'ın annesi Özlem Ay, adliyeden ayrılırken katil zanlısının yaklaşık 18 ay sonra yakalandığını anımsattı. Ay, davanın bir an önce sonuçlanmasını istediklerini ifade ederek, ''Bu adamın yüzünü görmek istemiyoruz. Devlet bir an önce hak ettiği cezayı versin'' dedi.
Anne Leyla Tekin ise ''Hak ettiği cezayı versinler. Bize, (Maddi manevi olarak arkanızdayız) dediler. Bize bunu diyen hiç kimse bugün burada yok. Biz maddi destek istemiyoruz. Manevi olarak, güç istiyorum yanımızda. Bu üç çocuk canice öldürüldü. Sadece annesi babası geldi'' diye konuştu.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
Kayseri'nin Talas ilçesinde, 21 Eylül 2009'da Ramazan Bayramı'nın 2. günü şeker toplamak için evlerinden çıkan ve geri dönmeyen 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp cesetlerini Yozgat'ın Çayıralan ilçesi yakınlarında gömdüğü belirlenen Uğur Veli Gülışık, yaklaşık 1,5 yıl sonra yakalanarak tutuklanmıştı.
İddianamede, Gülışık'ın, ''suçu gizlemek, delilleri ortadan kaldırmak, suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla tasarlayarak, çocuğa veya bedenen ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten adam öldürme, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuk veya kendini bedenen ve ruh bakımından savunamayacak kişiye cinsel amaçlı cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' suçlamalarıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi ile toplam 85,5 yıla kadar ayrıca hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
İddianamede, işlediği suçu itiraf ettiği belirtilen Gülışık, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada, suçlamaları reddetmişti.
Dava, ilk celsenin ardından güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.
Duruşmada, dava Ankara'ya nakledilmeden önce Kayseri Ağır Ceza Mahkemesinde görülen celsede Gülışık'ın ifade verdiği anımsatıldı.
Gülışık'ın Kayseri'deki avukatının çekilmesi nedeniyle Ankara Barosundan Gülışık için avukat talep edildi. Baronun görevlendirdiği avukat Mustafa Kaplan'ın gelmesinin ardından duruşmaya devam edildi.
Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, çocukların ölüm nedenine ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp Kurumunun raporunun dosyaya gönderildiğini açıkladı.
Raporda, ''ölümlerin zorlama sonucu gerçekleştiğinin sabit olduğu, ancak yumuşak dokuların tahrip olması nedeniyle kesin ölüm nedeninin belirlenemediğinin'' belirtildiği bildirildi.
Gülışık'ın avukatı Kaplan, dosyada yeni görevlendirilmesi nedeniyle beyanda bulunmak için süre talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Şükrü Cüneyt Hamdovalı, kuvvetli suç şüphesi bulunması ve kaçma ihtimali nedeniyle sanık Gülışık'ın tutukluluğunun devamını istedi.
Mahkeme, Gülışık'ın avukatına beyanda bulunması için süre verilmesine, Gülışık'ın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşmanın bitmesiyle birlikte maktul çocukların yakınları, ''Küçücük çocukları nasıl öldürdün?'' diyerek, Gülışık'ın üzerine yürümeye çalıştı. Polis ve jandarma ailelere mani olurken, jandarma Gülışık'ı hızla duruşma salonundan çıkardı.
Çocukların yakınları gözyaşlarına boğulurken, Ahmet Tuna ve Dilruba'nın annesi Leyla Tekin duruşma salonu önünde bir süre bayıldı. Leyla Tekin, adliye çalışanları ve polisin getirdiği kolonyayla kendine getirildi.
Maktul Türkan Ay'ın annesi Özlem Ay, adliyeden ayrılırken katil zanlısının yaklaşık 18 ay sonra yakalandığını anımsattı. Ay, davanın bir an önce sonuçlanmasını istediklerini ifade ederek, ''Bu adamın yüzünü görmek istemiyoruz. Devlet bir an önce hak ettiği cezayı versin'' dedi.
Anne Leyla Tekin ise ''Hak ettiği cezayı versinler. Bize, (Maddi manevi olarak arkanızdayız) dediler. Bize bunu diyen hiç kimse bugün burada yok. Biz maddi destek istemiyoruz. Manevi olarak, güç istiyorum yanımızda. Bu üç çocuk canice öldürüldü. Sadece annesi babası geldi'' diye konuştu.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
Kayseri'nin Talas ilçesinde, 21 Eylül 2009'da Ramazan Bayramı'nın 2. günü şeker toplamak için evlerinden çıkan ve geri dönmeyen 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp cesetlerini Yozgat'ın Çayıralan ilçesi yakınlarında gömdüğü belirlenen Uğur Veli Gülışık, yaklaşık 1,5 yıl sonra yakalanarak tutuklanmıştı.
İddianamede, Gülışık'ın, ''suçu gizlemek, delilleri ortadan kaldırmak, suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla tasarlayarak, çocuğa veya bedenen ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten adam öldürme, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuk veya kendini bedenen ve ruh bakımından savunamayacak kişiye cinsel amaçlı cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' suçlamalarıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi ile toplam 85,5 yıla kadar ayrıca hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
İddianamede, işlediği suçu itiraf ettiği belirtilen Gülışık, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada, suçlamaları reddetmişti.
Dava, ilk celsenin ardından güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.