Durgun Su Kano Yarışlarında Gerginlik
Türkiye Kano Federasyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen Bahar Kupası Durgun Su Kano Yarışları gerginlik yaşandı. Milli Takıma gidecek sporcuların da belirleneceği ve Pazar günü sona erecek yarışların başlangıcı “Akredite Krizine” sahne oldu.
Yarışlara Rize bölgesinden 13 takım ve 16 sporcunun akredite olmadığı için yarışlara alınmayacağı bildirilmesi üzerine gerginlik yaşanırken, yarış öncesi turnuvaya katılan ve yarışlara alınmayan kulüp yöneticileri ile Federasyon yetkilileri bir toplantı yaptılar. Yaklaşık 1 saat süre toplantının oldukça gergin bir havada geçtiği belirtilirken, toplantı sonunda da karar değişmedi ve 13 kulüp akredite olmadıkları gerekçesiyle turnuvaya alınmadı. Toplantı sonrası yarışlara katılamayan kulüplerin sporcuları yarışların yapılacağı alanda antrenman yapması nedeniyle 10.00’da başlaması gereken yarışların startı ertelendi. Yarış komitesi sporcuların pisti işgal ettiğini belirterek bölgeye sahil güvenliğin gelmesini istedi. Yarışçılar yaklaşık bir buçuk saat sonra pistin kenarındaki alana geçtiler ve yarışlara start verildi.
MİLLİ TAKIM YENİDEN ŞEKİLLENECEK
Yarışlar hakkında açıklamada bulunan Türkiye Kano Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Sami Mengütay, “Durgunsu Kano yarışları Federasyonumuzun 2012 programının ilk başlangıcı olarak Köyceğiz’de yapılıyor. Bu yarışlara yaklaşık 20 kulüpten, 150 civarında sporcunun katılmasını bekliyoruz. Yarışlar sonunda milli takımın yeniden şekillenmesi söz konusu olacak. Belirlenen bir olimpik kadro var, bu kadro devamlı antrenman sürecinde. Bu kadroyu zorlayacak ayrı bir olimpik kadro var, bunlarda kamp sürecinde. Ancak bu olimpik kadrolara girme aşamasında ve çalışmasında olan gençlerinde bu fırsatı yakalayacakları bir yarış bu. Bu yarışlar sonucunda dereceleri iyi olan genç sporcular bu kadrolara girebilecek. Olimpik kadrodaki sporcuların performansı düşerse de kadrodan çıkacaklar” dedi.
Kano sporunun dünyada en fazla izlenen ve olimpiyatlarda en fazla madalya veren bir spor dalı olduğunu belirten Prof.Dr.Sami Mengütay, “Türkiye’de çok yeni bir spor dalı ancak çok hızlı bir gelişme gösterdi. Geçtiğimiz yıl Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra, Avrupa dördüncülü, yedinciliği ve dokuzunculuğu gibi çok önemli derecelere ulaştık. 2012’de de hedefimiz derecelerimizi geliştirmek olacak” dedi.
YARIŞLARI TALİMATLAR ÇERÇEVESİNDE UYGULUYORUZ
Yarışlar öncesi yaşanan krize de değinen Türkiye Kano Federasyonu Başkanı Prof.Dr.Sami Mengütay, “Yarışları belli kurallar, prensip, yönetmelik ve talimatlar çerçevesinde uyguluyoruz. Bu hususlarla ilgili resmi yazışmalarımızı da yarışlara katılacak bölgelere gönderiyoruz. Talimatlara ve yönetmeliklere uymayan hususlar olduğu zaman bunları uygulamıyoruz. Bu çerçevede bugün lisans geçerliliği olmayan sporcuların geldiği tespit edildi. Tertip Kurulu ve Hakem Kurulu talimatları açtılar ve bu çevrede yarışamayacaklarını belirttiler. Buna itirazlar oldu ama talimat ve yönetmelikleri inceleseler, bizim federasyon olarak İl Müdürlüklerine gönderdiğimiz yazıları inceleselerdi, bu kriz yaşanmazdı. Bu sporcuların yarışlara ferdi lisanslar ile girebilme şansları vardı. Talimat çerçevesinde akredite olmayan sporcuların yarışlara katılmayacağı açık olarak belirtilmişti. Buna rağmen bazı sporcular ısrarla akredite olmayan kulüplerin lisansları ile yarışlara katılmak istedi, buna da müsaade edilmedi” şeklinde konuştu.
'RİZE, AKREDİTE OLAN 40 KULÜPTEN DAHA İYİ'
Federasyonun bu kararına ise hem yarışlara alınmayan takımlar, hem de yarışlarda yer alan bazı takımların yöneticileri büyük tepki gösterdi.
Rize bölgesinden yarışlar için Köyceğiz’e gelen Kano Antrenörü Adnan İlhan, yarışlara il bazında karma olarak katıldıklarını belirterek, “2012 yılında Kano Federasyonunun yaptığı akreditasyon talimatı gereğince, kulüplerin akredite edilmemesi nedeniyle, yine yarışma yönetmeliğinin bir maddesine dayanılarak ki o maddede, bölgeler il karması altında yarışabileceklerini beyan ediliyordu, o maddeye dayanarak buraya geldik ancak yarışlara alınmadık. Sebep, gelen sporcuların il karması olmasına rağmen kulüplerden lisans çıkartılması olarak gösterildi. Oysa Rize bölgesi bugün akredite edilen 45 kulübün en az 40 tanesinden çok daha iyi durumda” dedi.
KULÜPLER MADEM MASRAF YAPMASIN
Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olan, Tuzla Deniz Yıldızı Spor Kulübü Başkanı Dr.Mustafa Yılmaz, kulüp olarak kendilerinin yarışlara katılmasında bir sorun bulunmadığını belirterek, “Fakat İstanbul’dan yarışlara katılamayan kulüpler var. Büyük bir kentten birçok kulübün akredite edilmedikleri için katılamamaları beni rahatsız eden bir konu. İstanbul Teknik Üniversitesi Kano Federasyonunun kurulduğu günden bu yana işin içinde olan ve gençlerde ilk kez Türkiye Şampiyonu olan bir üniversite. Fakat şu anda bu kulüp, akredite edilmemiş kulüplerden bir tanesi. Yine aynı şekilde bölgede 2 kulüp daha var, bugün burada yarışamıyorlar” dedi.
Federasyonun sporcuların ferdi olarak katılması yönündeki iznini de eleştiren Dr.Mustafa Yılmaz, “Kulüplerde akreditasyon olarak istenen koşullar, antrenörü olacak, takip motoru olacak, kayıkhanesi olacak, tekneleri olacak. Şimdi siz bu koşulları kulüpten isterken, bunları yerine gelip bakmadan, evrak göndermediğiniz için akredite etmiyorsunuz. Buna karar verirken hiçbir kulüp kontrol edilmedi, masa başından karar verildi. Şimdi ferdi olarak turnuvaya katılan bir sporcunun akreditasyonu sağlanırken, kulüpler neden katılamıyor. Bu kulüpler bu kadar masraf yapıyor. Burada bu milli takıma seçilecek olan çocukların testi yapılıyor. Peki ferdi olarak katılan sporcu, bu koşullar istenmeye sporcu, akredite edilen kulüp sporcusundan daha iyi bir derece alırsa ne olacak. O zaman kulüpler masraf yapmasın, herkes ferdi olarak katılsın” ifadelerini kullandı.
MUHALEFET OY KULLANMASIN DİYE
Federasyon seçimlerinde akredite olmayan ve yarışlara katılamayan kulüplerin oy kullanamayacağının altını çizen Dr.Mustafa Yılmaz, “Bu yıl içinde seçimler var. Ben Federasyonun kendine yakın olan kulüplerin seçimlere girmeleri, kendilerine muhalif olan kulüplerinde bu seçimlere katılmayıp, oy kullanmaması için koyduğu bir kural olarak düşünüyorum” dedi.
MİLLİ TAKIM YENİDEN ŞEKİLLENECEK
Yarışlar hakkında açıklamada bulunan Türkiye Kano Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Sami Mengütay, “Durgunsu Kano yarışları Federasyonumuzun 2012 programının ilk başlangıcı olarak Köyceğiz’de yapılıyor. Bu yarışlara yaklaşık 20 kulüpten, 150 civarında sporcunun katılmasını bekliyoruz. Yarışlar sonunda milli takımın yeniden şekillenmesi söz konusu olacak. Belirlenen bir olimpik kadro var, bu kadro devamlı antrenman sürecinde. Bu kadroyu zorlayacak ayrı bir olimpik kadro var, bunlarda kamp sürecinde. Ancak bu olimpik kadrolara girme aşamasında ve çalışmasında olan gençlerinde bu fırsatı yakalayacakları bir yarış bu. Bu yarışlar sonucunda dereceleri iyi olan genç sporcular bu kadrolara girebilecek. Olimpik kadrodaki sporcuların performansı düşerse de kadrodan çıkacaklar” dedi.
Kano sporunun dünyada en fazla izlenen ve olimpiyatlarda en fazla madalya veren bir spor dalı olduğunu belirten Prof.Dr.Sami Mengütay, “Türkiye’de çok yeni bir spor dalı ancak çok hızlı bir gelişme gösterdi. Geçtiğimiz yıl Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra, Avrupa dördüncülü, yedinciliği ve dokuzunculuğu gibi çok önemli derecelere ulaştık. 2012’de de hedefimiz derecelerimizi geliştirmek olacak” dedi.
YARIŞLARI TALİMATLAR ÇERÇEVESİNDE UYGULUYORUZ
Yarışlar öncesi yaşanan krize de değinen Türkiye Kano Federasyonu Başkanı Prof.Dr.Sami Mengütay, “Yarışları belli kurallar, prensip, yönetmelik ve talimatlar çerçevesinde uyguluyoruz. Bu hususlarla ilgili resmi yazışmalarımızı da yarışlara katılacak bölgelere gönderiyoruz. Talimatlara ve yönetmeliklere uymayan hususlar olduğu zaman bunları uygulamıyoruz. Bu çerçevede bugün lisans geçerliliği olmayan sporcuların geldiği tespit edildi. Tertip Kurulu ve Hakem Kurulu talimatları açtılar ve bu çevrede yarışamayacaklarını belirttiler. Buna itirazlar oldu ama talimat ve yönetmelikleri inceleseler, bizim federasyon olarak İl Müdürlüklerine gönderdiğimiz yazıları inceleselerdi, bu kriz yaşanmazdı. Bu sporcuların yarışlara ferdi lisanslar ile girebilme şansları vardı. Talimat çerçevesinde akredite olmayan sporcuların yarışlara katılmayacağı açık olarak belirtilmişti. Buna rağmen bazı sporcular ısrarla akredite olmayan kulüplerin lisansları ile yarışlara katılmak istedi, buna da müsaade edilmedi” şeklinde konuştu.
'RİZE, AKREDİTE OLAN 40 KULÜPTEN DAHA İYİ'
Federasyonun bu kararına ise hem yarışlara alınmayan takımlar, hem de yarışlarda yer alan bazı takımların yöneticileri büyük tepki gösterdi.
Rize bölgesinden yarışlar için Köyceğiz’e gelen Kano Antrenörü Adnan İlhan, yarışlara il bazında karma olarak katıldıklarını belirterek, “2012 yılında Kano Federasyonunun yaptığı akreditasyon talimatı gereğince, kulüplerin akredite edilmemesi nedeniyle, yine yarışma yönetmeliğinin bir maddesine dayanılarak ki o maddede, bölgeler il karması altında yarışabileceklerini beyan ediliyordu, o maddeye dayanarak buraya geldik ancak yarışlara alınmadık. Sebep, gelen sporcuların il karması olmasına rağmen kulüplerden lisans çıkartılması olarak gösterildi. Oysa Rize bölgesi bugün akredite edilen 45 kulübün en az 40 tanesinden çok daha iyi durumda” dedi.
KULÜPLER MADEM MASRAF YAPMASIN
Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olan, Tuzla Deniz Yıldızı Spor Kulübü Başkanı Dr.Mustafa Yılmaz, kulüp olarak kendilerinin yarışlara katılmasında bir sorun bulunmadığını belirterek, “Fakat İstanbul’dan yarışlara katılamayan kulüpler var. Büyük bir kentten birçok kulübün akredite edilmedikleri için katılamamaları beni rahatsız eden bir konu. İstanbul Teknik Üniversitesi Kano Federasyonunun kurulduğu günden bu yana işin içinde olan ve gençlerde ilk kez Türkiye Şampiyonu olan bir üniversite. Fakat şu anda bu kulüp, akredite edilmemiş kulüplerden bir tanesi. Yine aynı şekilde bölgede 2 kulüp daha var, bugün burada yarışamıyorlar” dedi.
Federasyonun sporcuların ferdi olarak katılması yönündeki iznini de eleştiren Dr.Mustafa Yılmaz, “Kulüplerde akreditasyon olarak istenen koşullar, antrenörü olacak, takip motoru olacak, kayıkhanesi olacak, tekneleri olacak. Şimdi siz bu koşulları kulüpten isterken, bunları yerine gelip bakmadan, evrak göndermediğiniz için akredite etmiyorsunuz. Buna karar verirken hiçbir kulüp kontrol edilmedi, masa başından karar verildi. Şimdi ferdi olarak turnuvaya katılan bir sporcunun akreditasyonu sağlanırken, kulüpler neden katılamıyor. Bu kulüpler bu kadar masraf yapıyor. Burada bu milli takıma seçilecek olan çocukların testi yapılıyor. Peki ferdi olarak katılan sporcu, bu koşullar istenmeye sporcu, akredite edilen kulüp sporcusundan daha iyi bir derece alırsa ne olacak. O zaman kulüpler masraf yapmasın, herkes ferdi olarak katılsın” ifadelerini kullandı.
MUHALEFET OY KULLANMASIN DİYE
Federasyon seçimlerinde akredite olmayan ve yarışlara katılamayan kulüplerin oy kullanamayacağının altını çizen Dr.Mustafa Yılmaz, “Bu yıl içinde seçimler var. Ben Federasyonun kendine yakın olan kulüplerin seçimlere girmeleri, kendilerine muhalif olan kulüplerinde bu seçimlere katılmayıp, oy kullanmaması için koyduğu bir kural olarak düşünüyorum” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.