Çay Konseyi Başkanı Bayramoğlu, İstifa Etti
Ulusal Çay Konseyi Başkanı Ali Bayramoğlu, konsey başkanlığı ve üyeliğinden istifa ettiğini bildirdi.
Bayramoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, çay sektörünün özele açılmasından bu yana yaklaşık 25 yıldır çay üretimiyle uğraştığını anımsattı.
Özellikle bölge milletvekili olduğu süreçte en önemli kaynak olan çayın, bölge insanına daha fazla katkısının olabilmesi, var olan problemlerin ve memnuniyetsizliklerin ortadan kaldırılabilmesi, kaçak çay başta olmak üzere arz-talep dengesinin oluşması, ödemelerin düzenli gerçekleşmesi, kaliteden taviz vermeksizin kalıcı ve sürekliliği olan bir sektör oluşturabilmek için çok ciddi mesai harcadığını belirten Bayramoğlu, şöyle devam etti:
"Karadeniz kamuoyu çok iyi hatırlayacaktır ki yeni düzenleme ve kanun çalışmalarına başladığımız süreç içinde, hem fiyatlar hem de ödemeler son derece istikrarlı bir hale gelmiş ve sektörde memnuniyet konuşulmaya başlanmıştı. Her kesim bu çalışmamıza dahil edilmiş, Çay Kanunu taslak çalışmaları 800`den fazla kurum ve kuruluşun görüşlerine arz edilmiş, görüş ve fikirlerin hepsi değerlendirmeye alınarak nihai taslak kamuoyuna sunulmuştur. Bu çalışmalar, hem özel sektöre hem de kamuya yarayan ve var olan düzensizliği önce düzene sokacak ve çok kısa bir zaman içinde de istikrarın kalıcı ve sürekli olarak yakalanmasına sebebiyet verecek çalışmalardı."
Sırtını Hazine ve devlete dayandıran, süreci ve çalışmaları sabote edenlerin olduğunu öne süren Bayramoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Kanunun ne anlama geldiğini ve kurumlarına ne tip avantajlar sağlayacağını dahi anlamamakta direnen kurum yetkililerini, önce Allah`a sonra da tüm kamuoyunun vicdanlarına havale ediyorum. ÇAYKUR sosyal sorumluluk taşıyor da özel sektör taşımıyor mu- Kurum istihdam oluşturuyor da özel sektör oluşturmuyor mu- Kurum üretim yapıyor da özel sektör yapmıyor mu- Haksız rekabet hangi alanda olursa olsun haksızlıktır. Kamuya yapılan destek özel sektöre de planlı bir şekilde yapılmış olsaydı, onların da sosyal sorumlulukları çok daha fazla noktalara ulaşmış olurdu. Hepsinden önemlisi, böyle bir destek programına dahil edilen firmalar çok rahatlıkla hem standart yaş çay fiyatına hem de standart ve düzenli ödeme planına dahil edilerek, kurumdan çok daha fazla sosyal sorumluluk üstlendirilebilirdi. Ama hiçbiri yapılmadı ve sadece kurum iyi, diğerleri tu-ka-ka yapılmaya çalışıldı. Sektörün neredeyse yarısını oluşturan bu kesim acaba hiç üretime girmemiş olsaydı, başımıza gelebilecek hem çevre hem de piyasa problemlerini kamuoyu hiç düşündü mü-"
-"Artık sektöre hiçbir katkım ve faydam olamayacağına inanıyorum"-
Bayramoğlu, yılmadan, yorulmadan, her türlü baskı ve zorlamalara rağmen hakkı ve doğruyu savunmaktan kaçınmadığını belirterek, şunları kaydetti: "Mücadeleyi terk etmemiş biri olarak artık sektöre hiçbir katkım ve faydam olamayacağına inanmış bulunmaktayım. Mevki ve makamları işgal ve istila etmek gibi bir düşünce ve arzum olmadığından hem Ulusal Çay Konseyi üyeliğinden hem de kurulduğundan bu yana devam ettirdiğim başkanlık görevimden istifa ediyorum. Yaptığım çalışmalarda eğer bir haksızlık, menfaat duygusu, sorumsuzluk ve sektöre zarar verecek bir husus var ise hem dünya hem de ahirette karşılığını vermeye hazırım. Ancak hem bana hem çalışma ekibimize hem de çalışmalarımıza haksızca saldırılmış ve haksızlık yapılmış ise yapanlar her kim ise onlara da hakkımı helal etmeyeceğim."
Özellikle bölge milletvekili olduğu süreçte en önemli kaynak olan çayın, bölge insanına daha fazla katkısının olabilmesi, var olan problemlerin ve memnuniyetsizliklerin ortadan kaldırılabilmesi, kaçak çay başta olmak üzere arz-talep dengesinin oluşması, ödemelerin düzenli gerçekleşmesi, kaliteden taviz vermeksizin kalıcı ve sürekliliği olan bir sektör oluşturabilmek için çok ciddi mesai harcadığını belirten Bayramoğlu, şöyle devam etti:
"Karadeniz kamuoyu çok iyi hatırlayacaktır ki yeni düzenleme ve kanun çalışmalarına başladığımız süreç içinde, hem fiyatlar hem de ödemeler son derece istikrarlı bir hale gelmiş ve sektörde memnuniyet konuşulmaya başlanmıştı. Her kesim bu çalışmamıza dahil edilmiş, Çay Kanunu taslak çalışmaları 800`den fazla kurum ve kuruluşun görüşlerine arz edilmiş, görüş ve fikirlerin hepsi değerlendirmeye alınarak nihai taslak kamuoyuna sunulmuştur. Bu çalışmalar, hem özel sektöre hem de kamuya yarayan ve var olan düzensizliği önce düzene sokacak ve çok kısa bir zaman içinde de istikrarın kalıcı ve sürekli olarak yakalanmasına sebebiyet verecek çalışmalardı."
Sırtını Hazine ve devlete dayandıran, süreci ve çalışmaları sabote edenlerin olduğunu öne süren Bayramoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Kanunun ne anlama geldiğini ve kurumlarına ne tip avantajlar sağlayacağını dahi anlamamakta direnen kurum yetkililerini, önce Allah`a sonra da tüm kamuoyunun vicdanlarına havale ediyorum. ÇAYKUR sosyal sorumluluk taşıyor da özel sektör taşımıyor mu- Kurum istihdam oluşturuyor da özel sektör oluşturmuyor mu- Kurum üretim yapıyor da özel sektör yapmıyor mu- Haksız rekabet hangi alanda olursa olsun haksızlıktır. Kamuya yapılan destek özel sektöre de planlı bir şekilde yapılmış olsaydı, onların da sosyal sorumlulukları çok daha fazla noktalara ulaşmış olurdu. Hepsinden önemlisi, böyle bir destek programına dahil edilen firmalar çok rahatlıkla hem standart yaş çay fiyatına hem de standart ve düzenli ödeme planına dahil edilerek, kurumdan çok daha fazla sosyal sorumluluk üstlendirilebilirdi. Ama hiçbiri yapılmadı ve sadece kurum iyi, diğerleri tu-ka-ka yapılmaya çalışıldı. Sektörün neredeyse yarısını oluşturan bu kesim acaba hiç üretime girmemiş olsaydı, başımıza gelebilecek hem çevre hem de piyasa problemlerini kamuoyu hiç düşündü mü-"
-"Artık sektöre hiçbir katkım ve faydam olamayacağına inanıyorum"-
Bayramoğlu, yılmadan, yorulmadan, her türlü baskı ve zorlamalara rağmen hakkı ve doğruyu savunmaktan kaçınmadığını belirterek, şunları kaydetti: "Mücadeleyi terk etmemiş biri olarak artık sektöre hiçbir katkım ve faydam olamayacağına inanmış bulunmaktayım. Mevki ve makamları işgal ve istila etmek gibi bir düşünce ve arzum olmadığından hem Ulusal Çay Konseyi üyeliğinden hem de kurulduğundan bu yana devam ettirdiğim başkanlık görevimden istifa ediyorum. Yaptığım çalışmalarda eğer bir haksızlık, menfaat duygusu, sorumsuzluk ve sektöre zarar verecek bir husus var ise hem dünya hem de ahirette karşılığını vermeye hazırım. Ancak hem bana hem çalışma ekibimize hem de çalışmalarımıza haksızca saldırılmış ve haksızlık yapılmış ise yapanlar her kim ise onlara da hakkımı helal etmeyeceğim."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.