Bakırcı haftanın başkanı seçildi

Bakırcı haftanın başkanı seçildi

Belediyedeniz, yakından takip ettikleri Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı`yı başarılı çalışmaları, Rize`ye kazandırdığı değişim ve dönüşümden dolayı haftanın en başarılı başkanı seçti.

Deniz Bank`ın yayın organı olan, belediyelere yönelik çalışmaları ile bilinen "Belediyedeniz" bu hafta Türkiye`nin en başarılı belediye başkanı olarak Belediye Başkanımız Halil Bakırcı`yı seçti. En güzel kent olarak da Rize`yi seçen "Belediyedeniz" Bakırcı ile yaptığı uzun söyleşi ve Rize ile ilgili bilgilere hem internet sitesinde hemde dergisinde geniş yer verdi.

 (Belediyedeniz) Kendi doğrularından hiçbir zaman vazgeçmeyen bir başkanla tanıştıracağız bu hafta sizi. ‘Hayat felsefenizi bir cümle ile özetleyebilir misiniz?` sorusuna gülen ve ‘Hayat bir cümle ile özetlenmez. Çalış Çalış Çalış! Üret Üret Üret! Ondan da önemlisi doğru bildiklerinden asla vazgeçme! Bazen dur ama asla vazgeçme!` diyen bir başkan o aynı zamanda. Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı`dan bahsediyoruz. Keyifli bir söyleşiye hazır olun.

 Türkiye`nin en çok yağış alan ve buna paralel olarak en yeşil kentlerinden Rize`ye düştü bu seferde yolumuz. Rize, çok değil bundan birkaç ay öncesine kadar yaşanan sel felaketi ile gazete manşetlerindeydi. Rize, son yılların en büyük felaketini yaşamasına rağmen kısa sürede toparlandı ve eski, güzel günlerine geri döndü. Hiç kuşkusuz bunda en etkili olan isim Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı`ydı. Bizde Bakırcı`yı makamında ziyaret ettik ve Rize`yi kendisinden dinledik. Başkanın hayat felsefesi ise "Asla Vazgeçme" sözleri üzerine kurulu.

Sizi tanıyarak söyleşimize başlayalım başkanım...
Ben Halil Bakırcı. 1958 yılında Rize Güzelköy`de doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokulu köyüme 5 km uzaklıktaki Atatürk Ortaokulu`nda okudum. Belediyemizin bitişiğindeki Endüstri Meslek Lisesi`nde mezun oldum. 1982 yılında da Çukurova Üniversitesi Endüstri Mühendisliği`nde okudum. Ailemin büyük bölümü Kasımpaşa`da olduğu için bende yazları oraya giderdim. Hayatımın büyük çoğunluğu İstanbul`da geçti. Ufak çaplı ticaret yapardık. 1985`ten beride yap sat müteahhitlik yaptım. Halada ufak çaplı devam ederim.

İstanbul`da mı?
Evet, İstanbul`da ama çok büyük bir şey değil. Geçimimizi oradan sağlıyoruz. 1994-1999 yılında Beyoğlu Belediyesi`nde meclis üyeliği ve teknik başkan yardımcılığı yaptım. 1999-2004 yılları arasında Kadıköy Belediyesi meclis üyeliği yaptım. Muhalif partisiydik. Ak Parti kurulduğunda ise Ak Partiye geçtik. Uzun yıllar Kasımpaşa Spor Kulübü`nde yöneticilik, As Başkanlık ve Başkanlık yaptım. Yine hayatımızın büyük bir bölümü Beyoğlu`nda geçtiği için Beyoğlu Güzelleştirme Derneğinde ya başkanlık ya da asbaşkanlık yaptım. Yani yaşam alanım Beyoğlu`dur. Evim hala orada bulunmaktadır. Evliyim, 3 çocuğum 5 tanede torunum var.

Aileniz burada mı yaşıyor?
Eşimde çocuklarımda Rize`de ama hem İstanbul`da hem de burada yaşıyoruz. Bizim Rizeliliklerin çoğu iki şehirde yaşar. 1930`da Kasımpaşa`ya gitti çoğu akrabamız.
"Rize turizmden gereken payı alacak"


Peki, başkanım, Rize`yi birde sizden dinleyelim
Rize Türkiye`nin doğusundaki şirin ilçelerinden bir tanesi. Rize`de ekonomi çok yüksek gibi gözükür ama değildir. Rize`ye giren paranın tamamı resmi olarak girer. Ve bunun neredeyse tamamı Çaykur`dan geliyor. Son yıllarda insanlarımızın rezervleri dışında kazandıkları paralarla burada evine, akrabasına yardımcı oluyor. Yani insanlarımız İstanbul`dan, Ankara`dan, kazandığı paralarla köyde ev yaptırıyor. Dışarıdan buraya gelen bir para var ama ekonomik verilere baktığımız zaman Türkiye`de bir kayıt dışı ekonomi var. Her ne kadar bu kabul edilmese de gerçek budur. Fakat Rize`de ekonomi çay, kamu ve bazı büyük şirketlerde olduğu için ekonominin tamamı kayıt altındadır. Rizeliler böyle çok bağırıp, çağıran bir toplum değil, kendi işlerini kendi gören insanlardır. Son 8-10 yıldır ve özellikle son 5 yılda Rize ekonomisine dışarıdan ciddi paralar geliyor. Özellikle son yıllarda şehir için yap sat ticaretinin de çoğalmasıyla İstanbul`da yaşayan insanlar buradan daire alıyor. Rize`de bir dairem olsun istiyorlar. Doğu Karadeniz Otoyolu`nun bitmesi Rize`ye çok kıymet kazandırmıştır. Buradan Trabzon eskiden 2-3 saatti. Şimdi ise bu süre yarım saate indi. Burada Samsun 8 saatti, 4 saate indi. Zaman zaman eleştirilir bu yol hatta en çok eleştirenlerden biriside benim. Ancak çok olumlu sonuçlar oldu. Bunun tartılması bile yoktur. Turizm bir ivme yapıyor ancak Rize kentinde yer üretmekte sorun yaşadığımız için alt yapısını oluşturamadık. Gelen misafirlerimize verebileceğimiz hizmet yoktu. Bölge insanı inşaat sektörü, marangozluk, sanat gibi işleri iyi biliyor. Ancak hizmet sektöründe çok iyi değiliz. Çok alttan almayı beceren bit yapımız yoktur. Bu bölge insanının özelliğidir. Hizmeti beceremediğimiz için hizmeti de en iyi bir şekilde yapamıyoruz. He en iyi tarafı bölgemizde herhangi bir güvenlik probleminin olmamasıdır. Bir kadın transparan bile giyse bizim dağlarımızda rahat rahat dolaşabilir. Kimse onu rahatsız etmez ve edemez de, hemşerilerimizin ona bir tenezzülü bile olmaz. O yaşam hakkı onundur. Çarşaflıyı da hoş görür. Bir yardıma ihtiyacı olduğunda da vatandaşlarımız o yardımı yapar. 8 yıldır burada belediye başkanıyım bugüne kadar bizim dağlarımızda güvenlik anlamında hiçbir sorun valiliğimize yansımadı. Uygun olmayan birinin de dağlarımızda gezmesi mümkün değildir. Hemşerilerimiz gerekeni yapar. Kendi içimizde bir oto kontrolümüz vardır. Birinin lastiği patlasa onu da yapar, birinin karnı acıksa karnını da doyurur. Dağda bir yerde mahsurda kalmışsa gereken yardımı eder. Bugüne kadar kamuyu güvenlikle ilgili bir sıkıntı yansımamıştır. Bu hemşerilerimizin bakış açıları ile alakalıdır. Bu bölge insanının böyle bir yapısı vardır. Dinine, devletine, vatanına bağlıdır. Gelen misafirlere de hoş görür. Tesislerimiz yeterli değildir ama onu da en kısa zamanda tamamlayacağız. Rize turizmden gereken payını alacak çünkü güneşi, kumu her yerde bulabilirsiniz ama bizim bu güzelliğimizi her yerde bulamazsınız. Bizim bir yağmur deremizin sisini dumanını hiçbir yerde bulamazsınız. Yazın denize girersin iki saat sonra çıkar kayak yaparsınız. 1960`lı yıllarda batı da yapılan yollar göçün batıya doğru yapılmasına sebep oldu şimdi Doğu Karadeniz Karayolu`nun yapılması tam tersi olacak. Bunlar ekonomiye çok ciddi yansıyacaktır. Rize Üniversitesi açıldı. Bu üniversiteye dışarıdan gelen öğrencilerin bizim kültürümüzü geliştireceğine inanıyorum. Türkiye`nin her bir yerinden gelen öğrenciler bizim bakış açımızı değiştirecektir. Üniversiteye gelecek öğrenciler dinamiklerini de yanında getirecektir. Bunlar aynı zamanda ekonomimize de iyi gelecektir. Şuan 10 bin küsur öğrenci var ve bunların yarısı dışarıdan gelme. Bir spor kompleksi yaptırdık. Neredeyse 20 milyon dolarlık bir yer ve bunu da Rizeli iş adamlarımızla beraber yaptık. Bu anlamda hemşerilerimizden büyük yardımlar gördük ve bu anlamda onlardan gurur duyuyorum. Geçtiğimiz aylarda Rize tarihinin en büyük sel felaketlerinden birini yaşadık. İrili ufaklı 1500 esnafımız zarar gördü buna rağmen geldiler ekiplerimize yardım ettiler. Bizde tabi güçlü bir şekilde sokağa çıktık. Bir başka yerde olsa hani devlet, hani millet diye bağırırlardı. Biz ekibimizle ve dışarıdan gelen yardımla çalışmalara başladık. Esnafımızda her şeye rağmen kalkıp bize çay ikram ettiler. Birçok esnaf kayıplar yaşamasına rağmen maliye kayıtlarına bile zarar yazmadı. Sadece ben en az 50 tane esnaf tanıyorum. Gidip maliyeye zararını bile yazdırmamıştır. Cumartesi sel oldu biz Salı günü normal hayata döndük. Hayat devam ediyor inşallah bundan sonrada toparlayacağız. Bazı yapılar yanlış yerde yapıldı geçmiş dönemlerde. Bazı bölgeleri en az 50 defa sel bastı. Dere kenarında okul yapılmış mesela. Zamanında yapılmış bir hata ancak bunu valiliğe bildirdik. Bu okulu yıkacağız. Biz sel anında deredeki odunları almasak iki dakikada orası su dolar. Bu yıl yaşadığımız sel felaketi de son 72 yılın en büyük felaketiydi. Evler yıkıldı ama hiçbir şey insan hayatı kadar değerli olamaz. Çünkü tedbirlerimize ve uyarılarımıza vatandaşlarımız uydu. İnşallah bu dereleri açacağız ve en büyük hedefimiz bu. Yapacağımız en önemli işlerden birisi kentsel dönüşüm ya da diğer adıyla afet dönüşümü olacak.
"Makam aracına değil, dolmuşa binerim"


Başkanım altyapı çalışmaları dışında çevreye yönelik çalışmalarınız var mı?
Yeşil alan sayımız çok fazla ama yine de artırıyoruz. Sosyal alanları artırıyoruz. Dolgu alanımızda 1000 tane baraka vardı onları kaldırdık. Arka mahallerde gençlerimizin gidebileceği alanlar yapıyoruz. Bazı işletmeleri devrediyoruz. Bazılarını da biz işletiyoruz. Örneğin, binaların dış cephelerine ciddi anlamda müdahalelerimiz oldu. Kentte ciddi anlamda değişimler yapıyoruz. Ve tüm bunları yaparken özverili bir şekilde çalışıyoruz. Mesela bizim belediyede toplantıları sabah 6`da başlar.

Bizi de arkadaşlar röportaja 7.30`da davet ettiler. Açıkçası şaşırmadık değil.
Biz toplantılarımızı erkenden bitirir, gelen vatandaşlarımızı dinleriz. Halka açık bir saat vardır. Benim randevularım 7 buçuk- 8 gibi başlar. Bugün biraz geç kaldık. Çünkü normalde 9`da çıkarım ben buradan. Beni burada bulamazsınız 9`dan sonra. Biz aslında 6`da verecektik size randevuyu da siz gelemezsiniz diye 7 buçuk dedik. (gülüşmeler) Ben erken kalkmaya alışık bir insanım. Akşam burada yapacak bir iş yoktur. Sadece dedikodu yapılır akşam yatsı namazından sonra. Ama sabah erken kalkınca 7`ye kadar işlerimizi toparlarız, ne yaptık ne ettik gözden geçiririz. Günlük bütün işlerimizi bir istişare ederiz. 7 ile 8 arası zaruri ihtiyacı olan vatandaşlarımızı ağırlarız. Ondan sonrada 8 ile 9 arası resmi randevuları yaparız. Ondan sonrada beni burada bulamazsınız. Bazen hiç buraya gelmeden direk çıkarım, esnafları ziyaret ederim. Kendi arabamla dolaşırım. Bazen işte onu da almam yanıma vatandaşlarımızdan birine rica ederim. Beni şuraya bırak derim. Evden de makam aracımla hiçbir zaman çıkmadım. Dolmuşla ya da bir vatandaşın arabasıyla yolculuk ederim. Genelde de korumam olmaz. Sadece resmi davetlerde makam aracında koruma olur onun dışında %90 beni tek görürsünüz.

O zaman sizinle Rize sokaklarında karşılaşmamız çok yüksek bir ihtimal.
Ben hemşerilerimize sonuna kadar güvenirim. Bana biri saldırı yapacak olsa hemşerilerimizin elinden o kişi zor kurtarırım diye düşünüyorum. Birkaç kere birkaç teşebbüs oldu, onları hemşerilerimizin elinden zor kurtardım. Kolay kolay kimsede böyle bir şeyde yapmaz.
Başkanla Özel


Peki, ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?
Şimdi biraz ayırabiliyorum. Çok ayırabiliyorum dersem doğru olmaz. Bizim hanım bu konuda biraz şikâyetçidir. Bu ara biraz erken gidebildiğim için ayırabiliyorum. Torunlarım, gelinim, ve eşimle aynı daireyi paylaşıyorum.

Torununuz kaç yaşında?
Bizde torun çok 5 tane torunum var. (gülüşmeler)

Çocuklarınız burada mı?
Çok çocuk yok bizde, 3 tane çocuğum var.

Peki, kitap okumaya zaman ayırabiliyor musunuz?
Hayır, çok az.

En son okuduğunuz kitabı hatırlıyor musunuz?
En son Kutadgu Bilig okudum. Eskisi gibi kitap okuyamıyorum. Seyahatlerde kitap alıyordum yanıma, en son hanım hep aynı kitapları alıyorsun bunları okumuyorsun deyince kabul ettim okuyamıyorum. (gülüşmeler) 2-3 senedir nedendir bilmem ama okuyamıyorum. Ama sürekli yanımda bulundururum ama hanımın dediği gibi yalandan yere taşıyorum.

Sporla aranız nasıldır?
Sporla iyidir. Bir defa futbol izlemeyi çok severim. Yüzmeyi seven bir adamım burada 2-2.5 km bir parkurum var orada sürekli yüzerim. 19 Mayıs günü hava şartları ne olursa olsun gider denize girerim. 29 Ekim`de de kapanışı yaparım. Gençlik bayramında başlarım Cumhuriyet bayramına kadar yüzerim.

Deniz dalgalı olmuyor mu başkanım?
Dalgalı oluyor. Hatta bir kere boğulma tehlikesi geçirdim. "Az Kaldı Boğuluyordu" diye manşet attılar. (gülüşmeler) Sabah erkende girdik denize geri dönerken dalgalar başladı. Birazda yürüyorum. Eskiden dağdan uçardım. Yamaç paraşütü de yaptım. Çok profesyonel olarak değil ama uğraşıyorum. Ayrıca çok iyide ata binerim.

Sizde de yok yokmuş. Peki, futbol oynar mısınız?
Dizlerim biraz problemli, o yüzden futboldan uzak duruyorum.

İnternetle aranız nasıldır?
İnterneti pek kullanmıyordum ama son bir aydır Facebook ve Twitter`ı kullanıyorum.

Peki, başkanım hayat felsefenizi bir cümleyle özetleyebilir misiniz?
Hayat felsefesi bir cümle ile olmaz. Çalış Çalış Çalış! Üret Üret Üret! Ondan da önemlisi doğru bildiklerinden asla vazgeçme! Bazen dur ama asla vazgeçme!

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.