1950'li Yıllarda Üretilen Ciplerinden Vazgeçemiyorlar
Koçarlı ilçesinin dağlık alandaki kırsal mahallerinde yaşayanlar, gelişen teknolojiye rağmen 70 yıllık ciplerinden vazgeçmiyor.
Köylüler, yamaçlardaki çekiş gücü nedeniyle tercih edilen cipleriyle tarla ve bahçelerine rahatlıkla ulaştıkları ve 'dağ keçisi' dedikleri ciplerini sıfır araca değişmeyeceklerini söylüyor.İkinci Dünya Savaşı sırasında üretilen ve çeşitli cephelerde kullanılan cipler, her türlü engebeli araziye uyumlu sağlamasından dolayı Aydın'ın dağlık alandaki kırsal mahallerinde tercih nedeni oluyor. İncir, kestane ve zeytin üreticileri başta olmak üzere dağ köylerinde yaşayan çiftçiler, engebeli arazilerindeki tarlalarına 1950 ile 1969 yılları arasında üretilen ve o dönemlerde ABD ordusu tarafından da kullanılan ciplerle ulaşıyor.Köylüler, kuvvetli çekiş gücü nedeniyle at, eşek veya katır yerine yarım asrı geçkin bir zamana tanıklık etmiş bu cipleri kullanıyor. 1500 ve 1600 motor gücünde, 4X4 olan, 1500 kiloya kadar yük taşıyabilen ve ağır arazi şartlarına dayanıklı olmasıyla bilinen bu ciplerin sahiplerinden kimisi babasından, atasından kaldığını, kimisi de bir kez bindiğini ve bir daha vazgeçemediğini söylüyor.
Bakımlısı neredeyse 100 bin TL civarındaki bu ciplerin, Koçarlı Sanayi Sitesi'nde oğlu Ahmet Akman ile tamir ve bakımını yapan usta Ahmet Akman, Türkiye'nin birçok yerinden kendisine getirilen bu nostaljik ciplere hayat veriyor. Koçarlı'nın kırsal Çallı Mahallesi yöredeki, 'dağ keçisi' adı takılan bu ciplerin en çok kullanıldığı yerlerden biri. Mahalledeki 40 kişi de bu ciplerden var.
Çallı Mahallesi'nde Mehmet Yardım (62), "Cipim 1954 modeldir. 2020 model araç bana yaramıyor. Bizim bölgemizde araziler engebeli olduğu için bu cipleri kullanmak zorundayız. Dağa taşa çıkan bir cip, adeta bizim tankımızdır. Çam fıstığı toplamaya bununla gidiyorum. Otomobille, traktörle bile bu cipin çıkabildiği yerlere gidemiyoruz. Kozalak, taş, toprak ve odun taşıma dahil her türlü yük bununla taşıyoruz. Bana sıfır araç verseler cipimle değişmem" dedi.
Yaşar Özdemir (51), "Kullandığım cip 1967 model. 7 yıldan beri ben kullanıyorum. Cipim benden 2 yaş büyük, bizim her işimizi görüyor ama bugün bir savaş çıksa arazi aracı olduğu için biz seve seve veririz" diye konuştu.Babasından kalan cipe gözü gibi bakan Mehmet Özcan (40) ise, "Ciplerle çocuk yaşlarda tanıştım. Önce babam kullandı, ardından ağabeyim kullandı, şimdide ben kullanıyorum. Ailemizin 42 yıllık cipidir. Cipime alıcı çıksa bile satmam çünkü babamdan bana hatıra kaldı" ifadelerini kullandı.Çalı Mahallesinde yaşayan Arif Afacan (23), "1967 model cipim var. Bu ciplerin tamirciliğini de yaptım. Cipimi kendi zevkime göre modifiye ettim. Bana bir dağ keçisini andırıyor. Her türlü dağ koşullarında kullanabiliyor. Traktörün çıkmakta zorlandığı yerlere bile rahatça çıkar. Çok rahat bir kullanımı var" diye konuştu.Mustafa Yılmaz (55) 1979 yılında 400 TL'ye aldığı cipini halen kullandığını belirtip, "Şu andaki fiyatı ise 60 bin lira değerinde. Satmayı düşünmüyorum. Ancak, satacak olsam da bu fiyattan aşağısına vermem" dedi.Çallı Mahallesi Muhtarı Hasan Sarıoğlu, "Bu ciplerden 40'ı mahallemizde. En çok cip bizim mahallemizde bölgede en fazla 40 tane bizim burada var. Nedeni bölgemizin daha dağlık alanda olmasından kaynaklanıyor. Herkes cipine gözü gibi bakıyor. Kimse satmak istemiyor. Benim yok ama kardeşimin var. İşim olduğu zaman onun cipini ödünç ayıyorum" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki ciplerin tamiri ve bakımını yapan ender ustalardan Adnan Akman (65), "İlkokulu bitirdikten sonra bu işe çırak olarak başladım. Askerden geldikten sonra da 1978 yılında cip tamiratı üzerine dükkan açtım. Halen devam ediyorum. Çırak olmadığı için oğluma öğrettim, birlikte çalışıyoruz. Arızalı cipler bize Türkiye'nin çeşitli illerinden getiriliyor. 3 ayda yepyeni bir cip ortaya çıkarıyoruz. Dağ köylerinde traktör yerine bu cipleri tercih eden çok sayıda kişi var. Şehir merkezinde ise hobi amaçlı, alıp binenler oluyor" diye konuştu.
Babasının mesleğini sürdüren Ahmet Akman'da (38), "Babamla eski ciplere yeniden hayat veriyoruz. Bu sabır ve emek isteyen bir iş. Çünkü 50-70 yıllık ciplerle uğraşıyoruz. İşimizi de severek yapıyoruz. Sadece bu çevrede, tamirini yaptığımız 500 kadar cip var. Bu ciplerin parçalarını yurt dışından ve İstanbul'daki toptancılardan rahatlıkla bulabiliyoruz. İş sıkıntımız yok. Randevusuz asla cip tamir ve bakımı yapmıyoruz. Çünkü talebe yetişmekte zorlanıyoruz" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.