Trabzonspor Taraftarından Suat Kılıç'a Kapak
Trabzonspor taraftarının sosyal medyadaki en etkin taraftar grubu olan TAYFA'dan çarpıcı mesaj
Spor Bakanı Suat Kılıç'ın açıklamalarının ardından, TAYFA'dan sert ve anlam dolu açıklama geldi.
İşte o mesaj;
Flaşlar patladı, kameralar saatlerce kayıtta kaldı, izleyiciler ekrana kilitlendi derken sonuç açıklandı: “The Olympics goes to Tokyo”. Gözyaşları içinde kalan Japonları ve hemen akıllı telefonları ve tabletlerinden internete girip, “kına stoğunu” kontrol eden yetkililerimizi gördük. Tabi, olay orada patladığında, burada da mevzu ayyuka vurmuş ve Sayın Bakanımızın da dediği gibi “kına stokları tukenmişti”. Olur da kınanın durumunu soran olursa “Trabzonsporlular aldı” dersiniz. Vatan hainliği mi? O konuda tescilimiz mevcut zaten, hamdolsun. Bizden alası bulunmaz, çok şükür.
Japonya şikeye vurgu yapmış. İşgüzarlık. Türkiye’de şike yok ki. Var diyenin alnını karışlarız. Aslında var ama “sahaya yansımadı”. “Sanıkların üstün gayreti ile” yapıldı gibi görünse de “siyasilerin üstün gayreti ile” teğet geçti. Yani bir varmış, bir yokmuş oldu işte. O yüzden var kısmına fazla takılmadık biz, yok kısmından devam ediyoruz inceden inceden. Avrupa’da onaylananlar mı? “Müslümanız, Türküz” diye bize takmışlar. Yersek. Zaten devletimizin yetkilileri şike olduğunu düşünse, CAS huzuruna çıkıp “Efendim bu çocuklar efendi çocuklardır, yapmaz öyle şeyler” demezlerdi. Derler miydi yoksa? Bakın, biz de tereddüde düştük şimdi. Biz de Spor Bakanımız gibi yapalım, soranlara “Bilmiyorum” diyelim en iyisi.
Sporcularımız madalyalar kazanıyor farklı branşlarda, dünyada dereceye giriyor fakat birkaç gün madalyalarına bakıp, daha doyamadan iade etmek zorunda kalıyorlar. Sebep: Doping. E, daha vuslatın tadını çıkaramadı bu insanlar deyip uluslararası arenaya “Cıss, ağzınıza biberi süreriz” diyoruz. Biz öyle diyoruz ama eloğlu acele etmiyor tabi. “Cass” diye basıveriyor adamın ağzına bol acılıyı Olimpiyat beklerken sen. Ne yapacaksın, katlanacaksın, mecbuur.
Sporcunu takip etmiyorsun, güreşçin, boksçun, atletin, kendi imkânlarıyla kendini yetiştirmeye çalışıyor. Oysa biz “Yaa Olimpiyat gelirse bol bol tesis ve saha yaparız” diyoruz. Ne zamana? 2020. Yani 7-8 yıl daha yıpranmış tartan pistlerde koşun, idmana dolmuşla gidin, ayakkabılarınız hemen eskimesin diye her gün özen gösterin, formalarınızı, antrenman elbiselerinizi giyebildiğiniz kadar giyin, sonra biz geleceğiz diyorsunuz. Nasıl olsa “taşranın delikanlıları” taşı sıksa suyunu çıkartır sizin gözünüzde.
Japonya’da nükleer sızıntı ihtimali var, deprem riski, tsunami tehlikesi. Fakat ne diyor elin Japon’u? Eyvallah, hepsi var ama önlemlerimizi aldık. Nükleer sızıntı riskine karşı sürekli ölçüm ve gerekli tedbirimiz var, depremlerle yaşayan bir ülke olarak o da tamam. Tsunami mi? Türk yetkililer gibi “mukadderat” derdik ama ona da elimizden geldiğince önlem alırız. Biz insana saygılıyız diye devam ediyor, ülkendeki köprüyü, barajı yapan o Japon. Biz hak yemeyiz, yaptığımız barajın ve köprünün arkasında dururuz. Birimiz “şike”ye bulaşırsa, ona değil günler, saatler bile tanımayız. Başarımız dopingle gelecekse öyle başarının yüzüne tükürürüz. Nasıl diyorsunuz siz, “Respect(saygı)”, işte o bizde var.
Nasıl açıklayacağız elin yetkilisine 2 yıldır Avrupa’yı sallayan şike ve doping cümlelerinde neden ülkemizin isminin geçtiğini Sayın Bakanım. Halk ne yapsın, efkârdan kendini kınaya vurdu. Artık kusura bakmayın, neremize denk gelirse yakıyoruz. Çok zorlanırsak sorular karşısında sizin gibi topu taca atar “Bilmiyorum” der, sonra da “Şühedanın İzinde” diye poz veririz. Ne de olsa ecdad mezarından kalkmayacak. Bir şey olmaz yani.
Güzel pozlar verdik, iyi resimler çekildik, takım elbiselerimiz pahalı, saatlerimiz şık, kafilemiz kalabalıktı. Kesin almalıydık size kalsa ama olmadı. Alsak ülkemiz şaha kalkacaktı 2020’de kalkamadı. Şimdilik oturuyoruz. Kim kim mi? Biz, kupası verilmeyen Trabzonsporlu çocuk, kara lastikle top koşturan çocuk, dolmuşla antrenmana ve müsabakaya giden sporcu çocuk, rengi dönen formasında, bir tek ay-yıldızı ortada kalan milli çocuk. Burası biraz kalabalık Sayın Bakanım. Bir gün gelirseniz sizi de ağırlarız.
Fakat çok yorulduk bu süreçte. Şimdi tokyolarımızı giyip, şöyle sahilde güzel bir tatil zamanı geldi. Olimpiyatları alsak derdimiz kalmayacaktı spordan yana ama olmadı. Olsun, canımız sağ olsun. Yeterince kınamız var.
-TAYFA-
İşte o mesaj;
Flaşlar patladı, kameralar saatlerce kayıtta kaldı, izleyiciler ekrana kilitlendi derken sonuç açıklandı: “The Olympics goes to Tokyo”. Gözyaşları içinde kalan Japonları ve hemen akıllı telefonları ve tabletlerinden internete girip, “kına stoğunu” kontrol eden yetkililerimizi gördük. Tabi, olay orada patladığında, burada da mevzu ayyuka vurmuş ve Sayın Bakanımızın da dediği gibi “kına stokları tukenmişti”. Olur da kınanın durumunu soran olursa “Trabzonsporlular aldı” dersiniz. Vatan hainliği mi? O konuda tescilimiz mevcut zaten, hamdolsun. Bizden alası bulunmaz, çok şükür.
Japonya şikeye vurgu yapmış. İşgüzarlık. Türkiye’de şike yok ki. Var diyenin alnını karışlarız. Aslında var ama “sahaya yansımadı”. “Sanıkların üstün gayreti ile” yapıldı gibi görünse de “siyasilerin üstün gayreti ile” teğet geçti. Yani bir varmış, bir yokmuş oldu işte. O yüzden var kısmına fazla takılmadık biz, yok kısmından devam ediyoruz inceden inceden. Avrupa’da onaylananlar mı? “Müslümanız, Türküz” diye bize takmışlar. Yersek. Zaten devletimizin yetkilileri şike olduğunu düşünse, CAS huzuruna çıkıp “Efendim bu çocuklar efendi çocuklardır, yapmaz öyle şeyler” demezlerdi. Derler miydi yoksa? Bakın, biz de tereddüde düştük şimdi. Biz de Spor Bakanımız gibi yapalım, soranlara “Bilmiyorum” diyelim en iyisi.
Sporcularımız madalyalar kazanıyor farklı branşlarda, dünyada dereceye giriyor fakat birkaç gün madalyalarına bakıp, daha doyamadan iade etmek zorunda kalıyorlar. Sebep: Doping. E, daha vuslatın tadını çıkaramadı bu insanlar deyip uluslararası arenaya “Cıss, ağzınıza biberi süreriz” diyoruz. Biz öyle diyoruz ama eloğlu acele etmiyor tabi. “Cass” diye basıveriyor adamın ağzına bol acılıyı Olimpiyat beklerken sen. Ne yapacaksın, katlanacaksın, mecbuur.
Sporcunu takip etmiyorsun, güreşçin, boksçun, atletin, kendi imkânlarıyla kendini yetiştirmeye çalışıyor. Oysa biz “Yaa Olimpiyat gelirse bol bol tesis ve saha yaparız” diyoruz. Ne zamana? 2020. Yani 7-8 yıl daha yıpranmış tartan pistlerde koşun, idmana dolmuşla gidin, ayakkabılarınız hemen eskimesin diye her gün özen gösterin, formalarınızı, antrenman elbiselerinizi giyebildiğiniz kadar giyin, sonra biz geleceğiz diyorsunuz. Nasıl olsa “taşranın delikanlıları” taşı sıksa suyunu çıkartır sizin gözünüzde.
Japonya’da nükleer sızıntı ihtimali var, deprem riski, tsunami tehlikesi. Fakat ne diyor elin Japon’u? Eyvallah, hepsi var ama önlemlerimizi aldık. Nükleer sızıntı riskine karşı sürekli ölçüm ve gerekli tedbirimiz var, depremlerle yaşayan bir ülke olarak o da tamam. Tsunami mi? Türk yetkililer gibi “mukadderat” derdik ama ona da elimizden geldiğince önlem alırız. Biz insana saygılıyız diye devam ediyor, ülkendeki köprüyü, barajı yapan o Japon. Biz hak yemeyiz, yaptığımız barajın ve köprünün arkasında dururuz. Birimiz “şike”ye bulaşırsa, ona değil günler, saatler bile tanımayız. Başarımız dopingle gelecekse öyle başarının yüzüne tükürürüz. Nasıl diyorsunuz siz, “Respect(saygı)”, işte o bizde var.
Nasıl açıklayacağız elin yetkilisine 2 yıldır Avrupa’yı sallayan şike ve doping cümlelerinde neden ülkemizin isminin geçtiğini Sayın Bakanım. Halk ne yapsın, efkârdan kendini kınaya vurdu. Artık kusura bakmayın, neremize denk gelirse yakıyoruz. Çok zorlanırsak sorular karşısında sizin gibi topu taca atar “Bilmiyorum” der, sonra da “Şühedanın İzinde” diye poz veririz. Ne de olsa ecdad mezarından kalkmayacak. Bir şey olmaz yani.
Güzel pozlar verdik, iyi resimler çekildik, takım elbiselerimiz pahalı, saatlerimiz şık, kafilemiz kalabalıktı. Kesin almalıydık size kalsa ama olmadı. Alsak ülkemiz şaha kalkacaktı 2020’de kalkamadı. Şimdilik oturuyoruz. Kim kim mi? Biz, kupası verilmeyen Trabzonsporlu çocuk, kara lastikle top koşturan çocuk, dolmuşla antrenmana ve müsabakaya giden sporcu çocuk, rengi dönen formasında, bir tek ay-yıldızı ortada kalan milli çocuk. Burası biraz kalabalık Sayın Bakanım. Bir gün gelirseniz sizi de ağırlarız.
Fakat çok yorulduk bu süreçte. Şimdi tokyolarımızı giyip, şöyle sahilde güzel bir tatil zamanı geldi. Olimpiyatları alsak derdimiz kalmayacaktı spordan yana ama olmadı. Olsun, canımız sağ olsun. Yeterince kınamız var.
-TAYFA-
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.