Başbakan Erdoğan Trabzon'da (23 Ağustos 2013)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölgede yaşanan bütün bu oluşumların ve gelişmelerin aslında güçlü bir Türkiye’ye hazmedemeyenlerin projeleri olduğunu belirterek, “Fakat bütün bu projeler nasıl gezi de geri teptiyse yine geri tepecek” dedi.

Özel "ANA" uçağı ile saat 20.15 sıralarında Trabzon'a gelen Başbakan Erdoğan'ı, Trabzon Havalimanı'nda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Emniyet Müdürü Ertan Yavaş, AK Parti İl Başkanı Adnan Günnar, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile AK Parti milletvekilleri karşıladı. Eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile Trabzon'a gelen Başbakan Erdoğan, başbakanlık otobüsünün üzerine çıkarak havalimanında kendisini saatlerce bekleyen kalabalığa seslendi.

Havalimanını çevreleyen duvarlardaki “Darbelere karşı duran adam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan” yazılı pankart ile çok sayıda pankart dikkat çekti. Trabzonspor atkısı boynuna atılan ve yanında Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu da yer alan Başbakan Erdoğan, konuşmasına “Trabzon’un güzel insanları, genç kardeşlerim sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum. Öncelikli saatlerce burada beklediğinizi biliyorum. Bu cefanıza bu vefanıza şahsım adına şükranlarımı sunuyorum. Kardeşlerim sizler vefalı dostlarsınız. Sizler uzun ince bir yolun meşakkatli bir yolun vefalı dostlarısınız. Yola çıktığımızdan bu yana 12 yıl oldu. Sizler hiçbir zaman sapma yapmadınız” diyerek başladı.

Kendisini karşılayanları Mısır’daki Rabia Meydanı’ndakilere benzeten Erdoğan, “Tabii sizlerle bu buluşmayı adeta Rabia Meydanı’nın bir uzantısı olarak Trabzon Havalimanı’nda yapıyoruz. Sizler Rabia’daki şehitlerin izindesiniz bunu görüyorum. İnanıyorum ki sizler Rabia Meydanı’nda tankların topların karşısında, helikopterlerin yağdırdığı mermiler karşısında iman dolu göğsünü geren, ellerinde bir tek silah olmayan o kardeşlerimizin yanındasınız. Onların elinde silah yoktu. Onların elinde değerli kardeşlerim bir bıçak dahi yoktu ama onlar inançları ile Akif’in ifade ettiği gibi ‘İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan yürek sinede yüktür’ kardeşlerim bütün bu oluşumlar bu gelişmeler aslında güçlü bir Türkiye’nin demokrasinin egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gösteren Türkiye’ye hazmedemeyenlerin projeleridir. Fakat bütün bu projeler nasıl Gezi’de geri teptiyse yine geri tepecek. Trabzon’a, Giresun’a, Ordu’ya Rize’ye Gezi gelebildi mi? Neden, çünkü aklıselimin yolu tektir. Sorarlar insana nedir derdin? Neyi anlamadın? Ne yapılmadı? 10 yıl önce bu ülkenin milli geliri 1’ken bugün 3 oldu. Şu Karadeniz sahili 10 yılda yüzde 30’lardayken 4 senede Ünye’deki bölüm hariç bitirildi. Dağları deldim dağları. Niye biz aşıktık, biz milletimize dağları delerek geldik” ifadelerini kullandı.

“10 YIL ÖNCE BU ÜLKEDE ÖZGÜRLÜK ADINA NE VARDI BUGÜN NEREDEYİZ”

“Özgürlük istiyoruz” diyenlere seslenen Erdoğan, “Özgürlük istiyoruz’ diyorlar. Ben de soruyorum; 10 yıl önce bu ülkede özgürlük adına ne vardı bugün neredeyiz. İstediği gibi yazıyorlar, istediği gibi çiziyorlar. Başbakanı istedikleri gibi hareket ediyorlar hala özgürlük diyorlar. Soysal medyada yapılanları biliyorsunuz. Hakareti kendileri için özgürlük sanan zavallı bunlar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, bize diktatör diyenlere diyoruz ki buyurun Suriye’ye. Diktatör görmek istiyorsanız, 2,5 senede 100 bin insan katletti. Suriye’de diktatörün olduğu ülkede diktatöre bile diktatör diyemezsin sallandırırlar. Bak yavruları öldürdüler, kimyasal silahlarla öldürdüler” şeklinde konuştu.

Mısır’da öldürülen Esma’ya da değinen Erdoğan, şunları söyledi:

“Ben aklıselim istiyorum. İşte Rabia’da Esma’da görüyoruz. 17 yaşındaki Esma’yı sniper silahı ile vurdular, onunla hedef belirtip öyle şehit ettiler. Dün de babasını içeri aldılar. Fakat babası mektubunda belirttiği gibi ‘Belki seninle nerede buluşacağız’ dedi Liva-ü Hamd ismi ile müsamma sancağın altında. Kardeşlerim şunu özellikle söylemek istiyorum. Biz bu milletin efendisi değiliz. Biz bu milletin hizmetkarıyız. İnşallah bizim ülkemizin meydanları ikinci Tahrir olmayacak. Adeviyye olacak, Rabia olacak. İskenderiye olacak. Demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak. Bu meydanlarda söz olacak. Bu meydanlarda muhabbet olacak. Ama ülkede öyle bir muhalefet var ki Hacı Bektaş-ı Veli’nin huzurunda bu ülkenin başbakan yardımcısı gidiyor ona saldırıyorlar. Kalkıp da orada özür dilemesi gerekirken kalkıyor farklı farklı şeyler bahsediyor. Kendi milletvekilleri, genel başkanı o insanlıktan nasibini almamış kişinin nerdeyse alnından öpecekler sarılıyorlar, kucaklaşıyorlar, karakola birlikte gidiyorlar.”

TRABZON ARTIK BÜYÜKŞEHİR

Artık Trabzon’un ufak bir vilayet olmadığını da kaydeden Erdoğan, “Trabzon artık büyükşehir. Nasip olursa Mart 2014 seçimlerinden sonra Trabzon 4 bir köşesi büyükşehir sınırları içinde modern bir şehir olarak geleceğe yürüyecek. Bu defa hizmetlerimiz çok daha farklı olacak. Büyükşehir bakışı farklıdır. Trabzon il belediyesi de aslında bir ilçe belediyesidir. Bütün ilçelere artık büyük şehir belediyesinin sorumluluğunda olacak. Artık isteyen istediği yere çivi çakamayacak. Bir intizam bir güzellik gelecek. Önceden köy dediklerimiz mahalle olacak. Böyle bir güzellikte Trabzon çok daha güzel olacak. Yaylalara kadar yollar artık büyükşehir belediyesi tarafından nakış nakış işlenmiş olacak. Ben Trabzon’a neler yaptığımızı anlatacak değilim. Yapacaklarımızı da biliyorsunuz. Daha güzelleri de olacak” diye konuştu.

Trabzon’a 23-24 Kasım’da tekrar geleceğini belirten Erdoğan, “2 gün Trabzon’dayım. Trabzon’da hem açılış törenlerimiz hem de Trabzon’un bazı büyük ilçelerini dolaşacağım. Siz değerli hemşehrilerimle bir arada olacağım. Şimdi sizlerden müsaade alacağım. Salı günü buradan ayrılırken Trabzonspor Kulübü’nü de ziyaret edeceğim. Trabzonspor’a ben tabii ki dün akşam ki galibiyeti sebebiyle tekrar tebrik ediyorum. İnşallah rövanşı çok daha farklı olacak. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum” dedi.

Erdoğan, ardından Rize’ye hareket etti.