Sadece 600 doktor tam günü seçmedi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 90 bin doktordan sadece 600'ünün tam günü seçmediğini açıkladı.
ağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Tam Gün Yasası ile devletten ayrılan doktorlar nedeniyle üniversite hastanelerinde işler aksıyor' yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi.
SADECE 600'Ü ÖZEL MUAYENEHANEYİ TERCİH ETTİ
'Tam Gün'ün üniversitedeki eğitim ve hasta hizmetlerinin kalitesi adına yapıldığını belirten Akdağ, 90 bin hekimden sadece 600'ünün özel muayenehaneyi tercih ettiğine dikkat çekti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası'yla ilgili tartışmalara tepki gösterdi. Eleştirilerin hiç bir temelinin olmadığını söyleyen Akdağ, üniversitelerin tıp fakültelerindeki 10 bin öğretim üyesinden sadece 600'ünün 'tam gün'ü kabul etmeyip özel sektöre geçtiği üzerinde durdu.
GÜRÜLTÜ 600 KİŞİ ÜZERİNDEN KOPARILDI
Bütün gürültünün bu 600 kişinin üzerinden koparıldığını anlattı. Kamuda pratisyen, uzman ve aile hekimi olarak 90 bin civarında hekim çalıştığına vurgu yapan Sağlık Bakanı, "Bu durumda, 90 binde 600'den bahsediyoruz demektir. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerinde, eğitim hastanelerinde görev yapan uzmanların bugün için böyle bir meselesi de artık kalmamıştır." şeklinde konuştu.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Ankara'da bu yıl eğitim hayatına başlayan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında konuşan Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasının amacının üniversitelerdeki eğitim ve araştırmayı çok daha iyi seviyelere getirmek olduğunu söyledi. Bu konuda 'bir bardak suda fırtına koparıldığını' ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
TAM GÜN ÇALIŞMAYI KENDİLERİ GÖNÜLLÜ OLARAK BENİMSEMİŞTİR
"Bu tasarı gelmeden önce meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu tam gün çalışmayı kendileri gönüllü olarak benimsemişti. Ancak bugün bir şekilde kamuoyuna pompalanan bilgilerle, bu yasanın tıp fakültelerinde probleme yol açacağını ve bunun eğitim, öğretim ve hasta hizmetlerini aksatacağını lanse etmeye çalışanlar var. Bugün 'tam gün'ü tercih etmeyen öğretim üyesi sayısı 600. Yani tartışma bu 600 öğretim üyesi üzerinden yürütülüyor."
Yasa çıkmadan önce bir öğretim üyesinin öğle vakti gelmeden özel ofisine gitmek üzere üniversitesinden ayrıldığını hatırlatan Akdağ, eski sistemi korumaya çalışanları eleştirdi:
BU ÜLKENİN İNSANINA BÜYÜK HAKSIZLIK
"Kuşkusuz eski dönemin öğrenci eğitimi ve araştırmalar üzerinde de çok olumsuz etkileri vardı. Şimdi bütün bu olumsuz etkileri ortadan kaldırabilecek, tamamen öğrencinin, araştırmanın, bilimin, insana hizmetin yanında duran bir düzenlemeyi, özellikle birkaç tıp fakültesi uygulama araştırma merkezinin bu meseleyi provoke edici davranışlarıyla lanse etmesi, gerçekten bu ülke insanına da öğrencilerine de bilimine de büyük haksızlık."
Eğitim ve hasta hizmetlerinin aksamaması için YÖK'e ve üniversite yönetimlerine yazı yazdıklarını kaydeden Akdağ, "Herhangi bir üniversitemizde, tıp fakültemizde eğitimle, hasta hizmetiyle ilgili en ufak bir aksaklık olacaksa biz bunu deruhte etmeye, bu hususta her türlü desteği vermeye hazırız." diye konuştu. Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasını, şu sözlerle özetledi: "Bir üniversite öğretim üyesi, üniversitesindeyken orada üretsin, üniversitesinde bilgi üretimine katkıda bulunsun. Dikkatini, yoğunluğunu, öğrencisine ve araştırmasına versin."
SADECE 600'Ü ÖZEL MUAYENEHANEYİ TERCİH ETTİ
'Tam Gün'ün üniversitedeki eğitim ve hasta hizmetlerinin kalitesi adına yapıldığını belirten Akdağ, 90 bin hekimden sadece 600'ünün özel muayenehaneyi tercih ettiğine dikkat çekti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası'yla ilgili tartışmalara tepki gösterdi. Eleştirilerin hiç bir temelinin olmadığını söyleyen Akdağ, üniversitelerin tıp fakültelerindeki 10 bin öğretim üyesinden sadece 600'ünün 'tam gün'ü kabul etmeyip özel sektöre geçtiği üzerinde durdu.
GÜRÜLTÜ 600 KİŞİ ÜZERİNDEN KOPARILDI
Bütün gürültünün bu 600 kişinin üzerinden koparıldığını anlattı. Kamuda pratisyen, uzman ve aile hekimi olarak 90 bin civarında hekim çalıştığına vurgu yapan Sağlık Bakanı, "Bu durumda, 90 binde 600'den bahsediyoruz demektir. Kaldı ki Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerinde, eğitim hastanelerinde görev yapan uzmanların bugün için böyle bir meselesi de artık kalmamıştır." şeklinde konuştu.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Ankara'da bu yıl eğitim hayatına başlayan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında konuşan Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasının amacının üniversitelerdeki eğitim ve araştırmayı çok daha iyi seviyelere getirmek olduğunu söyledi. Bu konuda 'bir bardak suda fırtına koparıldığını' ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
TAM GÜN ÇALIŞMAYI KENDİLERİ GÖNÜLLÜ OLARAK BENİMSEMİŞTİR
"Bu tasarı gelmeden önce meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu tam gün çalışmayı kendileri gönüllü olarak benimsemişti. Ancak bugün bir şekilde kamuoyuna pompalanan bilgilerle, bu yasanın tıp fakültelerinde probleme yol açacağını ve bunun eğitim, öğretim ve hasta hizmetlerini aksatacağını lanse etmeye çalışanlar var. Bugün 'tam gün'ü tercih etmeyen öğretim üyesi sayısı 600. Yani tartışma bu 600 öğretim üyesi üzerinden yürütülüyor."
Yasa çıkmadan önce bir öğretim üyesinin öğle vakti gelmeden özel ofisine gitmek üzere üniversitesinden ayrıldığını hatırlatan Akdağ, eski sistemi korumaya çalışanları eleştirdi:
BU ÜLKENİN İNSANINA BÜYÜK HAKSIZLIK
"Kuşkusuz eski dönemin öğrenci eğitimi ve araştırmalar üzerinde de çok olumsuz etkileri vardı. Şimdi bütün bu olumsuz etkileri ortadan kaldırabilecek, tamamen öğrencinin, araştırmanın, bilimin, insana hizmetin yanında duran bir düzenlemeyi, özellikle birkaç tıp fakültesi uygulama araştırma merkezinin bu meseleyi provoke edici davranışlarıyla lanse etmesi, gerçekten bu ülke insanına da öğrencilerine de bilimine de büyük haksızlık."
Eğitim ve hasta hizmetlerinin aksamaması için YÖK'e ve üniversite yönetimlerine yazı yazdıklarını kaydeden Akdağ, "Herhangi bir üniversitemizde, tıp fakültemizde eğitimle, hasta hizmetiyle ilgili en ufak bir aksaklık olacaksa biz bunu deruhte etmeye, bu hususta her türlü desteği vermeye hazırız." diye konuştu. Bakan Akdağ, 'tam gün' yasasını, şu sözlerle özetledi: "Bir üniversite öğretim üyesi, üniversitesindeyken orada üretsin, üniversitesinde bilgi üretimine katkıda bulunsun. Dikkatini, yoğunluğunu, öğrencisine ve araştırmasına versin."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.