İsmini ‘Vakkum çay toplama makinası’ verdiği icadı ile topladığı çayı doğrudan evinin önüne kadar borularla taşıyan Aydın Yavuz, bu şekilde hem zamandan kar etti hem de işçi derdinden kurtuldu. Makaslarla toplanan çaylar, makasın torbası dolduğunda önce toplayan kişinin yanında taşıdığı bir torbaya dökülüyor.

Daha sonra o torba dolunca çay arazisinin bir yerine yerleştirilen bezlere boşaltılıyor. Bezlerde dolduktan sonra bağlanarak insan gücü ile sırtta veya ilkel teleferikler ile taşınıyor. Çay toplama makasının torba kısmına yerleştirdiği bir metale bağladığı spiral boru ile çayı sabit borulara kadar vakum ile taşıyan mucit, evinin önüne kadar uzattığı boruların hemen ucunda bulunan vakum makinasının altına serdiği bezi çay dolduruyor. Yani Kalkandereli mucit Yavuz’un kurduğu sistem ile çay makası, çay torbası, çay bezi, taşıma ve ilkel teleferik tarih oluyor.
 

Her yıl düşündükleri ve Rize’de artık bir kriz haline gelen ‘Çay toplama işçisi sorununun’ kurduğu sistem ile tarihe karışacağını dile getiren Yavuz icadı hakkında “Her yıl çaya geldiğimizde ‘İşçi bulabilecek miyiz?’ diye düşünüyorduk. Bu pandemi süreci de işin gerçeği bu işi körükledi. Buna istinaden de yaklaşık 2 yıldır Ar-ge’sini yağmaya çalıştığımız bir çay toplama makinası yaptık.

İsmini de ‘Vakkum çay toplama makinası’ olarak ben koydum. 300 metreden, 500 metreden çayı kestiğimiz gibi evin yanına getiriyoruz. Yani çayı kestiğimiz esnada evin yanına iniyor. Çayın torbası oldu bir başka torbaya boşaltayım dedin yok, o doldu bir beze boşaltayım derdin yok, onu sırtıma alayım yola veya en yakın yere taşıyayım derdin yok, olduğu gibi evin yanına çayımız iniyor. Sadece bir paketlemesi kalıyor, arabaya konulup çay alım yerine getiriliyor” ifadelerini kullandı.


 

Vakum makinasına bağladığı borular ile kurduğu sistem sayesinde zaman kayıplarından kurtulduklarını dile getiren Yavuz “Çay topladığımız çay makasının torbası dolduktan sonra bir başka torbaya konuluyor. Sonra o torba dolduğunda bir beze dökülüyor. Yaklaşık 3-4 torba çay konulduktan sonra o bezler ya teleferik sistemine konuluyor veyahut da sırta iple alınıyor. Bunların hepsi bu sistem ile ortadan kalkmış oluyor. Tamamen çay kesmeye odaklanıyoruz ve bütün bu zaman kayıplarından kurtulmuş oluyoruz” dedi.


 

Kurudukları sistem ile 1 kişinin üretim gücünün 4 kattan daha fazla arttığını sözlerine ekleyen Yavuz “Bizim ürettiğimiz sistem ile yapılan kesimle zaman kaybı olarak günde 1 kişi 350 ile 400 kilogram arasında çay toplayabiliyorken bu makine ile yaklaşık 2 ton çay kesebiliyor. Ekonomi olarak yabancı işçilerin gelip bizim paraları yurt dışına çıkarmaları gibi bir derdimiz var. Bu kardeşlerimiz Türkiye’ye gelerek burada çalışıyorlar ve burada kazandıkları paraları yurt dışına çıkartarak oralarda harcıyorlar. Bu sistem ile bununda önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. 10 tonluk çay kesen bir çay müstahsilinin 1 yıllık işçi maliyeti ile kurabileceği bir sistem bu” şeklinde konuştu.


 

Vakkum çay toplama makinasının hijyen kurallarına da uygun olduğunun altını çizen Yavuz “Tamamen gıda hijyenine uygun, kromdan yapılmış, hıfsısha özelliğine sahip muhteşem bir çalışma oldu. boruların hepsini yer altına alacağız. Kesim yapılacak çaylık alanlarda musluk gibi bir alan olacak. Keseceğin alanda kapağını açacaksın, borunu yerleştireceksin orada kesimini yapabileceksin.



Orada işin bittikten sonra hemen geçeceksin üst kısma orada kesimini yapacaksın. Bir nevi kanalizasyon sistemi gibi bir boru sistemi olacak ve dışarıdan gözükmeyecek. Bakım olarak da hiçbir masrafı yok, sadece yağını değiştiriyorsunuz, ufak tefek bakımlarını yapıyorsunuz o kadar” dedi.