Rize Çözüm Süreci İçin Ne Diyor?
Çözüm Süreci'nde halkın nabzını tutan Haber 7'nin yeni durağı Karadeniz Bölgesi'ydi. Haber 7 Rize ile birlikte Başbakan Erdoğan'ın memleketi Güneysu'da halkın tüm kesimlerine Çözüm Süreci'ni sordu. Küçük endişeler olsa da Rize'de Çözüm'e güçlü destek var.
Hakan Göksel-Bahadır Alemdar'ın haberi
Haber 7'nin Çözüm Süreci'nde yeni durağı Karadeniz Bölgesi oldu. Karadeniz bölgesinde siyasi parti temsilciliklerinden, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasından vatandaşa tüm kesimlerin görüşleri alındı. Karadeniz turunun tüm duraklarında mikrofon uzattığımız, görüşlerini aldığımız kesimlere aynı soruları yönelttik: "Sürece destek veriyorlar mı, başarılı olacağına inanıyorlar mı, süreçle ilgili endişeleri var mı, Türkiye'nin bölüneceği korkularına katılıyorlar mı ve Karadeniz için seçilen 'Akil İnsanlar' için ne düşünüyorlar?"
Ziyaret edilen illerde beklentiler de endişeler de ortaktı. Sürece destek versin ya da muhalif olsun herkesin ortak düşünce terörün bitmesi, kanın durmasıydı! Endişeler de ortaktı. Tüm bu değişim ve dönüşüm sürecinde "pazarlık konusu"nun içeriğine dair vatandaşlar belirsizlik olduğuna ve yeterince bilgilendirilmediklerine inanıyorlardı.
Ekonomisi adeta çayla özdeşleşmiş Karadeniz'in en önemli duraklarından Rize'de iş dünyasının görüşlerini aldık vatandaşa mikrofon uzattık. Başbakan Erdoğan'ın memleketi olması bakımından da ayrı bir önem taşıyan Rizeli vatandaşların söylem birliği dikkat çekiciydi. İşte o söyleşilerden bazıları:
Çaykur Genel Müdürü ve Eski Bakan İmdat Sütlüoğlu: Süreci hepimiz çok önemsiyoruz
Ülkenin bir vatandaşı olarak bu süreci hepimiz çok önemsiyoruz. Başbakanımız taşın altını elini değil tüm gövdesini koymuştur. Büyük bir cesaretle ciddi bir risk almıştır. Terör ülkenin kanayan yarası, enerjisini tüketen önemli bir sıkıntıdır. Bu kavganın bir an evvel bitmesi gerekiyor. Süreci başlatan Başbakanımıza ve destek veren herkese şükranlarımı sunmak istiyorum.
Tüm iş camiasında ve milletimizde şu anda umut var. Herkes sürecin başarıyla sonuçlanmasını ve bu yaranın kapanması tedavi olmasını bütün gönlü ile istiyor ve dua ediyor. Biz de bütün kalbimizle bu fitnenin bu fesadın sona ermesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz. Çünkü ülkemiz uzun yıllar bu kavgadan çok zararlar gördü, görmeye de devam ediyor. Maddi olarak 1 trilyon dolara yakın bir kaynağı tükettik. Bu para ülkenin kalkınmasında, problemlerinin çözülmesinde, genç işsizliğin sona erdirilmesinde kullanılsaydı. Bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Türkiye aynı zamanda uluslararası camiada bu problem dolayısıyla sıkıntılara giriyor, uluslar arası rolü yeterince güçlü olamıyor.
Türkiye bugünlerde dünyanın gündeminde, zaten Başbakanımız bir dünya lideri olarak iyi bir yere taşıdı. İnşaallah bu problem de sona ererse biz gerek bölgede gerekse dünyada çok önemli bir ülke konumuna geleceğiz.
Türkiye'nin bölüneceği endişelerine katılmıyorum. Kavganın sona ermesi bütünleşmeyi sağlar. Kavga bölünmeye götürür. Olaya gerçekçi bir gözle bakmak gerekiyor. Kavga sona ererse Türkiye neden bölünsün, bütünleşir. Bu bir kardeş kavgasıdır. Birilerinin kışkırttığı, tahrik ettiği, yönlendirdiği nemalandığı kardeş kavgasıdır. Kardeşler arasında kavga biterse tekrar birliktelik tekrar güçlenir, huzur ve mutluluk beraberinde gelir.
Akil insanlar da muhakkak faydalı olacaktır. Bölge insanının zaten sürece desteği var. Herkes sorunun bitmesini sürecin başarıyla tamamlanmasını istiyor. Süreç içerisinde akil adamlar olarak görev alan insanların da bölge insanı ile yapacağı temaslar bu sürece katkı verecektir...
Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan: Süreçle Türkiye içinde yeni pazarlar açılacak
Bu süreç beklenen bir süreçti. Kardeş kavgası bitsin diye bir beklenti vardı. Nasip bugüneymiş bugüne kadar
çekilen sıkıntının ardından inşallah güzel bir sonuç elde edilecek. İki kardeş kavga ettiğinde bunların aralarını akil bir adam yapsa aile içerisinde sorunu çözmez ama bugün sorununu iki kardeş kendileri çözüyor. Kalıcı ve başarılı bir çözüm olacağına kesinlikle inanıyorum.
Herkes karşısındaki insanın düşüncelerini kendisine göre yorumlar. Eğer biz doğru ve halis niyetle bu işe giriyorsak "Kan akmasın, kardeşler ölmesin, analar ağlamasın, kardeşin biri toprak altında diğeri üstünde ona ağlamasın" diyorsak sürecin sonucu sağlıklı olacaktır. Bölünme endişelerinin hepsi üretilen senaryolardır. Bölünme korkuları terörü başımıza bela eden mihrakların söylemidir. Kesinlikle sabotajdır. Tüm Türkiye halkı olarak buna müsaade etmememiz gerekiyor. Bunun için biz özel çalışmalar da başlattık.
Biliyorsunuz Doğu ve Güneydoğu terör nedeniyle çok fazla yatırım ve istihdam kabul etmeyen yapıdaydı. Ben odalar birliğinde de yönetimdeyim bugün birçok arkadaşım doğuda bakir alanlarda yatırım yapmanın da avantajını kullanmak istiyorlar. Bu süreç yeni bir Türkiye pazarı açıyor, üretim pazarı açıyor. Örneğin tarım yönünden üretim potansiyelimizin birçok kısmı o bölgede ama biz tarımda sıkıntı çekiyoruz. Etimizi, otumuzu, bakliyatımızı dışarıdan alıyoruz.
Ben Rize Ticaret Odası'nın Başkanıyım, bizim uğraş alanımız çay. O bölgedeki çay satışımız Türkiye pazarı nüfus oranına kıyasladığınızda yüzde 25'i geçmiyor. Bizler içinde bir pazar açılacak bölgede ayrıca orada yetiştirilecek ürünler içinde buralarda pazarlar açılacak. Biz bunların hepsine sahip olup bir harman yapacağız. Sektörümdeki insanlar o bölgeye yatırıma gidecek, oralarda bayilik sektörü oluşturacak, istihdam yapacak... Bizi ayrıştıran düşüncelere karşı biz de daha farklı yaklaşacağız ve o bölgelere kardeşlerimizi kucaklamaya gideceğiz.
Akil insanlar konusuna gelince aslında bu sürecin çok da anlatılmasına gerek duyulmadı. Yakın zamanda bir nevruz yaşadık. Geçmiş dönemlerde asık suratlı, ellerde farklı materyallerle gidilirken son Nevruz'da çocuklarla, neşeyle gidildi. Aslında bölge insanı bunu kabullendi çünkü bekliyordu. Temennisi daha önce olmasıydı. Diğer bölgelerdeki insanlarımız da istisnalar olsa da bu sürecin gerekli ve doğru olduğuna inanıyor. Seçilen Akil Adamlar bölgesel olarak sürecin avantajlarını anlatmak yönünde çok büyük katkı sağlayacaklardır. Araya nifak girmemesi için bu sürecin, birlik beraberlik sürecinin kalıcı olacağına inanıyorum.
Rize Baro Başkanı Yunus Coruh: Süreç başarısız olsa da bölünme olmaz
Terör bugünün sorunu değil. 1984'ten beri ülkemizin başına bela olmuş problem. Çözüm Süreci'ni geç kalmış bir proje olarak görüyorum. 80'li yıllardan itibaren gerekli girişimler yapılmış olsaydı, binlerce insanımız ölmezdi. Son rakamlarla 300 milyar dolar heba oldu.
Ortada ciddi bir terör sorunu var. Bunun çözümü için ekonomik, sosyal, hukusal, askeri, siyasi vb. mücadele gerekiyor. Mücadeleden amaç sonuç almak ama sonuç alınmasa da ucu açık olan bu süreç içerisinde kanın durmasından, askerimizin, polisimizin şehit olmamasından dağa çıkan gencin ölmemesinden ülkemiz kazançlı çıkacak. Sonuç ne olursa olsun şahsi kanaatim başarının ortada olduğudur. Bölgede bahar havası var birbirinin yüzüne bakmayan partiler bugün kucaklaşıyor. Umuyoruz bu ileriye de yansır.
Bu yalnız iktidarda bulunan partinin meselesi değil. Tüm toplumun meselesi! Çanakkale'ye, Kurtuluş savaşına bakın Türk, Kürt, Laz, Çerkez bu ülke için omuz omuza canını vermişler. Tarihe dayalı çok eski bir birlikteliğimiz var ve bu birlikteliği kimse bozamayacak. Etle tırnak gibiyiz bu süreç başarıya ulaşsa da ulaşmasa da sonucun bölünmeye gideceğini düşünmüyorum.
Bir anayasa çalışması yapılıyor tabiki yetki Meclis'tedir. Konuşulanlar taslak ve ortada net metin yok. Anayasal değişikliğe sadece Kürt meselesi olarak bakmamak lazım ülkede çok sayıda azınlık var. Hepimiz bir ve beraberiz. Sadece Kürtlerin değil diğer etnik unsurların da talebi olması normal. Nasıl bir maddenin yer alacağına Meclis karar verecek biz de bekleyip göreceğiz.
63 akil insan Türkiye'nin çok değerli portreleridir. Her kesimden, etnik kökenden ve dünya görüşü farklı isimlerden oluşuyor. Bu insanlar yıllarca topluma önderlik etmiş sevilen isimler. Sadece 63 ile sınırlandırılmayabilirdi ama böyle bir çalışma için de mecburdu. Çözüm sürecine katkı sağlayacaklarını kanaat önderliği yapacaklarını düşünüyorum. Bizde toplum olarak bir algı var bir şey ilk ortaya atıldığında direk karşı çıkarız. Öncer bekleyip görmek lazım bu insanlar nasıl bir performans sergileyip, nasıl bir tepki alacaklar göreceğiz. Hepsi toplumda yer etmiş isimler. 63 insan işini gücünü bırakmış yollara düşmüşler memleket sevdasına... Ben bu insanlara müteşekkirim.
Baroya gelirsek sadece biz değil bütün meslek odalarında var. Bir olaya bakarken dünya görüşümüzü yansıtmadan bakamıyoruz. Meclıs'te ne oluyorsa Baroda da o oluyor. Kimse akan kandan memnunum diyemez. Sürecin desteği başarıyı artıracaktır. Bizim yörenin bir sözü var "Aynı tavanın balığıyız" derler... Örgüt liderinin serbest kalacağı gibi spekülasyonların konuşulmasını ben doğru bulmuyorum. Cezası kesilmiş mahkeme kararı ile mahkumiyetini çeken bir insandan bahsediliyor. Ortada bu yönde irade yok ve olamaz diye düşünüyorum. Sonuç olarak çabanın olumlu sonuçlanması temenni ediyorum...
Ak Parti Rize İl Başkan Yardımcısı Hikmet İstif: Biz diğer illere nazaran ili üç kat destek vermeliyiz
Başbakanı Çözüm Süreci'nde desteklememe gibi bir lüksümüz olamaz. Elimizi taşın altına Başbakandan fazla
sokup gereken desteği vermemiz gerekiyor. Başbakanımızın niyeti halisanedir ve halisane niyetler Allah'ın yardımıyla başarıya ulaşır. Süreci tamamen destekliyor ve başarıya ulaşacağına inanıyoruz.
Rize İl Başkanlığı olarak bizler sürece diğer illere nazaran 2-3 kat daha fazla katkı vermek zorundayız. Her ne kadar muhalefet partileri CHP ve MHP Rize'de de olsa da ben burada bir muhalefet olduğu kanısını taşımıyorum.
Gittiğimiz yerlerde halkın nabzını tutuyoruz. Halkımız süreci medyaya yansıdığı kadarını biliyor. Daha fazla anlatılması yönünde talepleri oluyor. Bu kapsamda akil adamlar bölgede süreci anlatacak. Bu süreçte bilgilendirmelerin hem akil adamlar nezdinde hem de diğer sivil toplum kuruluşları nezdinde devam etmesi, halkı aydınlatma girişimlerini olumlu sonuçlandıracaktır. Halkın süreçle ilgili endişeden ziyade daha çok anlama isteği var. Biz Karadenizli olarak sürece neler katabileceğimizi, nasıl katkı sağlayabileceğimiz düşüncesi içerisindeyiz.
Akil adamlar için kişisel kanaatim tam yerinde tespitlerdir. Hepsi kapasite ve beceri olarak tam dolu insanlardır. Akil insandan kasıt kıvrak zekalı, çabuk düşünen ve düşündüğünü de hızlı ve doğru anlatabilen insan demektir. Doğru seçimler yapıldığına inanıyorum
Süleyman Fırat: Bence terör fiilen bitmiştir
Ben başlarken şahsi fikrimi beyan edeyim. Bence terör fiilen bitmiştir. Başbakanımızın yapmış olduğu çalışma "Akil İnsanlar" projesi, terörün çözüm sürecini halkla bütünleştirmek. Önemli olan budur. Fiilen biten terörün yeniden canlanmaması için halktan bu olayı kopartmak ve halk arasında bir bütünlük sağlamaktır. Süreç içerisinde daha sonraki dönemde Güneydoğu'da yapılacak yatırımlar ve hizmetlerle bu sorunun tamamen çözüleceğini düşünüyorum. Güneysu açısından da halkın yüzde 80'inin bu süreci böyle anladığını ve böyle yorumladığını tahmin ediyorum.
Sokakta bazı sıkıntılar var elbette, Meclis'te Akil İnsanlar üzerinden yapılan tartışmaları halkın arasında da var. Zaten herkesin aynı düşünmesi mümkün ve iyi değildir. Farklı düşünenler de vardır. Terör sona erdiğini zaman onlar da hak vereceklerdir.
Halkta elbette bazı hassasiyet ya da korkular da var. Teröristler silah bırakıp yurt dışına çekilecekler ama geri dönemlerinden halk tedirginlik duyuyor. Ama ben Güneydoğu'da yapılan yatırım ve hizmetler daha ön plana çıktığı zaman, halk o konuda da korkularını unutacaktır.
Yapılacak yatırım, hizmet ve eğitimle halkın birlikteliği sağlanacaktır. Bence terör fiilen bitmiştir.
Akil İnsanlar Türkiye'de yaşayan her kesimden olan insanlardır. Belli bir kesimi ya da Ak Parti içinden değiller. Bu yüzden üzerlerinde fazla bir yorum yapmaya gerek yok. Aralarında akademisyenler var, sanatçılar var. Akil İnsanlar halkın içinden kimseler oldukları için çalışmaları sonuç verecektir.
Güneysu Tenzile Erdoğan Hastanesi Başhekimi Fahrettin Tanır: Güçlü adımlar atılıyor
Bölgede 7 yıldan beri görev yapıyorum. Hastanenin başhekimiyim. Çözüm sürecine ilişkin eskiden bu terör
olayları daha yaygındı.
Bu olaylardan psikolojik olarak çok etkilendik. Bugün geçmiş dönemlere nazaran çok daha farklı ve güçlü adımlar atılıyor. Bugün hükümet de çok güçlü ve terör örgütü tarafında da sorunun çözümü için güçlü istek var. Olayların olmaması BDP'nin attığı adımlar bunun göstergesi. Biz umutluyuz.
Endişeler de var... Terör örgütünün 500 milyar dolar civarında bir karapara trafiği var. Bu işin kaymağını yiyenler ve para için yapanlar var. Bu işi baltalayanlar çıkacaktır. Süreç başladığında Fransa'daki cinayetleri hatırlıyoruz. Kürt halkının da bölünmeye karşı olduğuna inanıyorum.
Hükümetin bu süreçle ilgili yürüttüğü politikayı sonuna kadar destekliyorum. Akil insanların çözüm süreci içerisinde gerekli olduğuna inanıyorum.Akil insanlarla daha önce bazı olumsuz bilgelerimiz olsa da bu süreçte bu gerekiyor. Başlatılan bu süreci olumlu görüyorum ve olumlu sonuçlanacağına da tüm kalbimle inanıyorum.
Rize-Güneysu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Musa Büyük
Biz Başbakanımızın her konuda arkasındayız. Her attığı adımda peşindeyiz. Biz ona sonsuz güveniyoruz. Böyle bir işe soyunmuşsa mutlaka bir netice alacağı kanaatindeyiz. Allah'ın izni ile bu süreç Türk Milleti için, memleketimiz için hayırlı olacağını düşünüyoruz. Farklı güçlerin ülkemizi bölmesinde fırsat vermeyeceğiz. Yıllar boyu biz bu insanlarla hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonra da birlik devam edecek ve ülke bölünmeyecektir. Oturup konuştuğumuzda hiçbir farkımızın olmadığı ortadadır. Ben şahsen ümitliyim bu süreçten zaferle çıkacağımıza inanıyorum.
Ülkenin bölüneceği endişelerine katılmıyorum çünkü bölünmesi mümkün değil. Et ve kemik gibi bir millet birbirine işlemiş, nasıl bölünecek. Doğu ve Güneydoğulu vatandaşları çekip Türkiye'nin içerisinden ayırmak mümkün mü? Birçok vilayette iç içeler nasıl bölünecek? Ben buna inanmıyor ve ihtimal de vermiyorum. Bu dış güçlerin ülkemizde oynadığı oyundur. 30 senedir bu süreç devam ediyor. Ben o bölgedeki kardeşlerimizin de hatalarını fark ettiklerini düşünüyorum.
Akil adamlarla ilgili özel bir araştırmam olmadı. Bu insanların süreci halka ne derece anlatacakları konusunda fikir yürütemem. Ama onlara da gerek kalmadan Başbakanımızın yaptıkları ile olayı tamamen çözmüş olduğunu düşünüyorum. Çözüm siyasetle gelecektir. Yön belirli. Başbakanımız bu işe gönül vermişse bu işi çözecektir. Çünkü halkımızın Başbakana güveni tamdır. Yeter ki bu olay çözülsün... Vurmakla kırmakla bu iş sonuç vermeyecek. Her zaman gözyaşı, cenazeler bizi üzüyor. Bu olayların bitmesini istiyor.
RİZE HALKI ÇÖZÜM SÜRECİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Rizeli halkına da Çözüm Süreci konusunda neler düşündüklerini sorduk. Hemşerileri Başbakana sahip çıkıyor
ve tam güveniyor.
Başbakanın memleketi olması açısından Çözüm Süreci'nde ayrı bir önem taşıdığına inandığımız Rize'de Erdoğan'a tam destek var. Rizeliler, Ak Parti'nin politikalarına destek versin vermesin çözüm sürecinde aynı istek etrafında birleşiyor.
Tüm kesimlerin ortak temennisi terörün sonlandırılması... Rize halkının çok az da olsa kısmı endişeleri de var. Endişeleri süreç konusunda yeterince bilgilendirilmemiş olmaktan kaynaklanıyor.
"Sürecin sonunda Türkiye bölünür" korkularını taşıyanlar yok denecek kadar az. "Kürt halkıyla biz et ve tırnak gibiyiz, bölünme, ayrılma söz konusu olmaz" diyorlar...
Rizeliler Akil Adam uygulamasını tamamen doğru buluyorlar. Karadeniz Bölgesi için seçilen 9 isime destek var ama aralarında "daha iyi isimler de eklenebilirdi" diyenlerin sayısı da az değil.
Çözüm Süreci'nin Rize için ekonomik boyutu da var. Doğu ve Güneydoğu'da çay için yeni pazarlar açılacağına inanıyorlar. Kaçak çay kullanımının yoğun olduğu bölgede Rize çayı kendine yeni pazarlar arayacak.
Haber 7'nin Çözüm Süreci'nde yeni durağı Karadeniz Bölgesi oldu. Karadeniz bölgesinde siyasi parti temsilciliklerinden, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasından vatandaşa tüm kesimlerin görüşleri alındı. Karadeniz turunun tüm duraklarında mikrofon uzattığımız, görüşlerini aldığımız kesimlere aynı soruları yönelttik: "Sürece destek veriyorlar mı, başarılı olacağına inanıyorlar mı, süreçle ilgili endişeleri var mı, Türkiye'nin bölüneceği korkularına katılıyorlar mı ve Karadeniz için seçilen 'Akil İnsanlar' için ne düşünüyorlar?"
Ziyaret edilen illerde beklentiler de endişeler de ortaktı. Sürece destek versin ya da muhalif olsun herkesin ortak düşünce terörün bitmesi, kanın durmasıydı! Endişeler de ortaktı. Tüm bu değişim ve dönüşüm sürecinde "pazarlık konusu"nun içeriğine dair vatandaşlar belirsizlik olduğuna ve yeterince bilgilendirilmediklerine inanıyorlardı.
Ekonomisi adeta çayla özdeşleşmiş Karadeniz'in en önemli duraklarından Rize'de iş dünyasının görüşlerini aldık vatandaşa mikrofon uzattık. Başbakan Erdoğan'ın memleketi olması bakımından da ayrı bir önem taşıyan Rizeli vatandaşların söylem birliği dikkat çekiciydi. İşte o söyleşilerden bazıları:
Çaykur Genel Müdürü ve Eski Bakan İmdat Sütlüoğlu: Süreci hepimiz çok önemsiyoruz
Ülkenin bir vatandaşı olarak bu süreci hepimiz çok önemsiyoruz. Başbakanımız taşın altını elini değil tüm gövdesini koymuştur. Büyük bir cesaretle ciddi bir risk almıştır. Terör ülkenin kanayan yarası, enerjisini tüketen önemli bir sıkıntıdır. Bu kavganın bir an evvel bitmesi gerekiyor. Süreci başlatan Başbakanımıza ve destek veren herkese şükranlarımı sunmak istiyorum.
Tüm iş camiasında ve milletimizde şu anda umut var. Herkes sürecin başarıyla sonuçlanmasını ve bu yaranın kapanması tedavi olmasını bütün gönlü ile istiyor ve dua ediyor. Biz de bütün kalbimizle bu fitnenin bu fesadın sona ermesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz. Çünkü ülkemiz uzun yıllar bu kavgadan çok zararlar gördü, görmeye de devam ediyor. Maddi olarak 1 trilyon dolara yakın bir kaynağı tükettik. Bu para ülkenin kalkınmasında, problemlerinin çözülmesinde, genç işsizliğin sona erdirilmesinde kullanılsaydı. Bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Türkiye aynı zamanda uluslararası camiada bu problem dolayısıyla sıkıntılara giriyor, uluslar arası rolü yeterince güçlü olamıyor.
Türkiye bugünlerde dünyanın gündeminde, zaten Başbakanımız bir dünya lideri olarak iyi bir yere taşıdı. İnşaallah bu problem de sona ererse biz gerek bölgede gerekse dünyada çok önemli bir ülke konumuna geleceğiz.
Türkiye'nin bölüneceği endişelerine katılmıyorum. Kavganın sona ermesi bütünleşmeyi sağlar. Kavga bölünmeye götürür. Olaya gerçekçi bir gözle bakmak gerekiyor. Kavga sona ererse Türkiye neden bölünsün, bütünleşir. Bu bir kardeş kavgasıdır. Birilerinin kışkırttığı, tahrik ettiği, yönlendirdiği nemalandığı kardeş kavgasıdır. Kardeşler arasında kavga biterse tekrar birliktelik tekrar güçlenir, huzur ve mutluluk beraberinde gelir.
Akil insanlar da muhakkak faydalı olacaktır. Bölge insanının zaten sürece desteği var. Herkes sorunun bitmesini sürecin başarıyla tamamlanmasını istiyor. Süreç içerisinde akil adamlar olarak görev alan insanların da bölge insanı ile yapacağı temaslar bu sürece katkı verecektir...
Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan: Süreçle Türkiye içinde yeni pazarlar açılacak
Bu süreç beklenen bir süreçti. Kardeş kavgası bitsin diye bir beklenti vardı. Nasip bugüneymiş bugüne kadar
çekilen sıkıntının ardından inşallah güzel bir sonuç elde edilecek. İki kardeş kavga ettiğinde bunların aralarını akil bir adam yapsa aile içerisinde sorunu çözmez ama bugün sorununu iki kardeş kendileri çözüyor. Kalıcı ve başarılı bir çözüm olacağına kesinlikle inanıyorum.
Herkes karşısındaki insanın düşüncelerini kendisine göre yorumlar. Eğer biz doğru ve halis niyetle bu işe giriyorsak "Kan akmasın, kardeşler ölmesin, analar ağlamasın, kardeşin biri toprak altında diğeri üstünde ona ağlamasın" diyorsak sürecin sonucu sağlıklı olacaktır. Bölünme endişelerinin hepsi üretilen senaryolardır. Bölünme korkuları terörü başımıza bela eden mihrakların söylemidir. Kesinlikle sabotajdır. Tüm Türkiye halkı olarak buna müsaade etmememiz gerekiyor. Bunun için biz özel çalışmalar da başlattık.
Biliyorsunuz Doğu ve Güneydoğu terör nedeniyle çok fazla yatırım ve istihdam kabul etmeyen yapıdaydı. Ben odalar birliğinde de yönetimdeyim bugün birçok arkadaşım doğuda bakir alanlarda yatırım yapmanın da avantajını kullanmak istiyorlar. Bu süreç yeni bir Türkiye pazarı açıyor, üretim pazarı açıyor. Örneğin tarım yönünden üretim potansiyelimizin birçok kısmı o bölgede ama biz tarımda sıkıntı çekiyoruz. Etimizi, otumuzu, bakliyatımızı dışarıdan alıyoruz.
Ben Rize Ticaret Odası'nın Başkanıyım, bizim uğraş alanımız çay. O bölgedeki çay satışımız Türkiye pazarı nüfus oranına kıyasladığınızda yüzde 25'i geçmiyor. Bizler içinde bir pazar açılacak bölgede ayrıca orada yetiştirilecek ürünler içinde buralarda pazarlar açılacak. Biz bunların hepsine sahip olup bir harman yapacağız. Sektörümdeki insanlar o bölgeye yatırıma gidecek, oralarda bayilik sektörü oluşturacak, istihdam yapacak... Bizi ayrıştıran düşüncelere karşı biz de daha farklı yaklaşacağız ve o bölgelere kardeşlerimizi kucaklamaya gideceğiz.
Akil insanlar konusuna gelince aslında bu sürecin çok da anlatılmasına gerek duyulmadı. Yakın zamanda bir nevruz yaşadık. Geçmiş dönemlerde asık suratlı, ellerde farklı materyallerle gidilirken son Nevruz'da çocuklarla, neşeyle gidildi. Aslında bölge insanı bunu kabullendi çünkü bekliyordu. Temennisi daha önce olmasıydı. Diğer bölgelerdeki insanlarımız da istisnalar olsa da bu sürecin gerekli ve doğru olduğuna inanıyor. Seçilen Akil Adamlar bölgesel olarak sürecin avantajlarını anlatmak yönünde çok büyük katkı sağlayacaklardır. Araya nifak girmemesi için bu sürecin, birlik beraberlik sürecinin kalıcı olacağına inanıyorum.
Rize Baro Başkanı Yunus Coruh: Süreç başarısız olsa da bölünme olmaz
Terör bugünün sorunu değil. 1984'ten beri ülkemizin başına bela olmuş problem. Çözüm Süreci'ni geç kalmış bir proje olarak görüyorum. 80'li yıllardan itibaren gerekli girişimler yapılmış olsaydı, binlerce insanımız ölmezdi. Son rakamlarla 300 milyar dolar heba oldu.
Ortada ciddi bir terör sorunu var. Bunun çözümü için ekonomik, sosyal, hukusal, askeri, siyasi vb. mücadele gerekiyor. Mücadeleden amaç sonuç almak ama sonuç alınmasa da ucu açık olan bu süreç içerisinde kanın durmasından, askerimizin, polisimizin şehit olmamasından dağa çıkan gencin ölmemesinden ülkemiz kazançlı çıkacak. Sonuç ne olursa olsun şahsi kanaatim başarının ortada olduğudur. Bölgede bahar havası var birbirinin yüzüne bakmayan partiler bugün kucaklaşıyor. Umuyoruz bu ileriye de yansır.
Bu yalnız iktidarda bulunan partinin meselesi değil. Tüm toplumun meselesi! Çanakkale'ye, Kurtuluş savaşına bakın Türk, Kürt, Laz, Çerkez bu ülke için omuz omuza canını vermişler. Tarihe dayalı çok eski bir birlikteliğimiz var ve bu birlikteliği kimse bozamayacak. Etle tırnak gibiyiz bu süreç başarıya ulaşsa da ulaşmasa da sonucun bölünmeye gideceğini düşünmüyorum.
Bir anayasa çalışması yapılıyor tabiki yetki Meclis'tedir. Konuşulanlar taslak ve ortada net metin yok. Anayasal değişikliğe sadece Kürt meselesi olarak bakmamak lazım ülkede çok sayıda azınlık var. Hepimiz bir ve beraberiz. Sadece Kürtlerin değil diğer etnik unsurların da talebi olması normal. Nasıl bir maddenin yer alacağına Meclis karar verecek biz de bekleyip göreceğiz.
63 akil insan Türkiye'nin çok değerli portreleridir. Her kesimden, etnik kökenden ve dünya görüşü farklı isimlerden oluşuyor. Bu insanlar yıllarca topluma önderlik etmiş sevilen isimler. Sadece 63 ile sınırlandırılmayabilirdi ama böyle bir çalışma için de mecburdu. Çözüm sürecine katkı sağlayacaklarını kanaat önderliği yapacaklarını düşünüyorum. Bizde toplum olarak bir algı var bir şey ilk ortaya atıldığında direk karşı çıkarız. Öncer bekleyip görmek lazım bu insanlar nasıl bir performans sergileyip, nasıl bir tepki alacaklar göreceğiz. Hepsi toplumda yer etmiş isimler. 63 insan işini gücünü bırakmış yollara düşmüşler memleket sevdasına... Ben bu insanlara müteşekkirim.
Baroya gelirsek sadece biz değil bütün meslek odalarında var. Bir olaya bakarken dünya görüşümüzü yansıtmadan bakamıyoruz. Meclıs'te ne oluyorsa Baroda da o oluyor. Kimse akan kandan memnunum diyemez. Sürecin desteği başarıyı artıracaktır. Bizim yörenin bir sözü var "Aynı tavanın balığıyız" derler... Örgüt liderinin serbest kalacağı gibi spekülasyonların konuşulmasını ben doğru bulmuyorum. Cezası kesilmiş mahkeme kararı ile mahkumiyetini çeken bir insandan bahsediliyor. Ortada bu yönde irade yok ve olamaz diye düşünüyorum. Sonuç olarak çabanın olumlu sonuçlanması temenni ediyorum...
Ak Parti Rize İl Başkan Yardımcısı Hikmet İstif: Biz diğer illere nazaran ili üç kat destek vermeliyiz
Başbakanı Çözüm Süreci'nde desteklememe gibi bir lüksümüz olamaz. Elimizi taşın altına Başbakandan fazla
sokup gereken desteği vermemiz gerekiyor. Başbakanımızın niyeti halisanedir ve halisane niyetler Allah'ın yardımıyla başarıya ulaşır. Süreci tamamen destekliyor ve başarıya ulaşacağına inanıyoruz.
Rize İl Başkanlığı olarak bizler sürece diğer illere nazaran 2-3 kat daha fazla katkı vermek zorundayız. Her ne kadar muhalefet partileri CHP ve MHP Rize'de de olsa da ben burada bir muhalefet olduğu kanısını taşımıyorum.
Gittiğimiz yerlerde halkın nabzını tutuyoruz. Halkımız süreci medyaya yansıdığı kadarını biliyor. Daha fazla anlatılması yönünde talepleri oluyor. Bu kapsamda akil adamlar bölgede süreci anlatacak. Bu süreçte bilgilendirmelerin hem akil adamlar nezdinde hem de diğer sivil toplum kuruluşları nezdinde devam etmesi, halkı aydınlatma girişimlerini olumlu sonuçlandıracaktır. Halkın süreçle ilgili endişeden ziyade daha çok anlama isteği var. Biz Karadenizli olarak sürece neler katabileceğimizi, nasıl katkı sağlayabileceğimiz düşüncesi içerisindeyiz.
Akil adamlar için kişisel kanaatim tam yerinde tespitlerdir. Hepsi kapasite ve beceri olarak tam dolu insanlardır. Akil insandan kasıt kıvrak zekalı, çabuk düşünen ve düşündüğünü de hızlı ve doğru anlatabilen insan demektir. Doğru seçimler yapıldığına inanıyorum
Süleyman Fırat: Bence terör fiilen bitmiştir
Ben başlarken şahsi fikrimi beyan edeyim. Bence terör fiilen bitmiştir. Başbakanımızın yapmış olduğu çalışma "Akil İnsanlar" projesi, terörün çözüm sürecini halkla bütünleştirmek. Önemli olan budur. Fiilen biten terörün yeniden canlanmaması için halktan bu olayı kopartmak ve halk arasında bir bütünlük sağlamaktır. Süreç içerisinde daha sonraki dönemde Güneydoğu'da yapılacak yatırımlar ve hizmetlerle bu sorunun tamamen çözüleceğini düşünüyorum. Güneysu açısından da halkın yüzde 80'inin bu süreci böyle anladığını ve böyle yorumladığını tahmin ediyorum.
Sokakta bazı sıkıntılar var elbette, Meclis'te Akil İnsanlar üzerinden yapılan tartışmaları halkın arasında da var. Zaten herkesin aynı düşünmesi mümkün ve iyi değildir. Farklı düşünenler de vardır. Terör sona erdiğini zaman onlar da hak vereceklerdir.
Halkta elbette bazı hassasiyet ya da korkular da var. Teröristler silah bırakıp yurt dışına çekilecekler ama geri dönemlerinden halk tedirginlik duyuyor. Ama ben Güneydoğu'da yapılan yatırım ve hizmetler daha ön plana çıktığı zaman, halk o konuda da korkularını unutacaktır.
Yapılacak yatırım, hizmet ve eğitimle halkın birlikteliği sağlanacaktır. Bence terör fiilen bitmiştir.
Akil İnsanlar Türkiye'de yaşayan her kesimden olan insanlardır. Belli bir kesimi ya da Ak Parti içinden değiller. Bu yüzden üzerlerinde fazla bir yorum yapmaya gerek yok. Aralarında akademisyenler var, sanatçılar var. Akil İnsanlar halkın içinden kimseler oldukları için çalışmaları sonuç verecektir.
Güneysu Tenzile Erdoğan Hastanesi Başhekimi Fahrettin Tanır: Güçlü adımlar atılıyor
Bölgede 7 yıldan beri görev yapıyorum. Hastanenin başhekimiyim. Çözüm sürecine ilişkin eskiden bu terör
olayları daha yaygındı.
Bu olaylardan psikolojik olarak çok etkilendik. Bugün geçmiş dönemlere nazaran çok daha farklı ve güçlü adımlar atılıyor. Bugün hükümet de çok güçlü ve terör örgütü tarafında da sorunun çözümü için güçlü istek var. Olayların olmaması BDP'nin attığı adımlar bunun göstergesi. Biz umutluyuz.
Endişeler de var... Terör örgütünün 500 milyar dolar civarında bir karapara trafiği var. Bu işin kaymağını yiyenler ve para için yapanlar var. Bu işi baltalayanlar çıkacaktır. Süreç başladığında Fransa'daki cinayetleri hatırlıyoruz. Kürt halkının da bölünmeye karşı olduğuna inanıyorum.
Hükümetin bu süreçle ilgili yürüttüğü politikayı sonuna kadar destekliyorum. Akil insanların çözüm süreci içerisinde gerekli olduğuna inanıyorum.Akil insanlarla daha önce bazı olumsuz bilgelerimiz olsa da bu süreçte bu gerekiyor. Başlatılan bu süreci olumlu görüyorum ve olumlu sonuçlanacağına da tüm kalbimle inanıyorum.
Rize-Güneysu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Musa Büyük
Biz Başbakanımızın her konuda arkasındayız. Her attığı adımda peşindeyiz. Biz ona sonsuz güveniyoruz. Böyle bir işe soyunmuşsa mutlaka bir netice alacağı kanaatindeyiz. Allah'ın izni ile bu süreç Türk Milleti için, memleketimiz için hayırlı olacağını düşünüyoruz. Farklı güçlerin ülkemizi bölmesinde fırsat vermeyeceğiz. Yıllar boyu biz bu insanlarla hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonra da birlik devam edecek ve ülke bölünmeyecektir. Oturup konuştuğumuzda hiçbir farkımızın olmadığı ortadadır. Ben şahsen ümitliyim bu süreçten zaferle çıkacağımıza inanıyorum.
Ülkenin bölüneceği endişelerine katılmıyorum çünkü bölünmesi mümkün değil. Et ve kemik gibi bir millet birbirine işlemiş, nasıl bölünecek. Doğu ve Güneydoğulu vatandaşları çekip Türkiye'nin içerisinden ayırmak mümkün mü? Birçok vilayette iç içeler nasıl bölünecek? Ben buna inanmıyor ve ihtimal de vermiyorum. Bu dış güçlerin ülkemizde oynadığı oyundur. 30 senedir bu süreç devam ediyor. Ben o bölgedeki kardeşlerimizin de hatalarını fark ettiklerini düşünüyorum.
Akil adamlarla ilgili özel bir araştırmam olmadı. Bu insanların süreci halka ne derece anlatacakları konusunda fikir yürütemem. Ama onlara da gerek kalmadan Başbakanımızın yaptıkları ile olayı tamamen çözmüş olduğunu düşünüyorum. Çözüm siyasetle gelecektir. Yön belirli. Başbakanımız bu işe gönül vermişse bu işi çözecektir. Çünkü halkımızın Başbakana güveni tamdır. Yeter ki bu olay çözülsün... Vurmakla kırmakla bu iş sonuç vermeyecek. Her zaman gözyaşı, cenazeler bizi üzüyor. Bu olayların bitmesini istiyor.
RİZE HALKI ÇÖZÜM SÜRECİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Rizeli halkına da Çözüm Süreci konusunda neler düşündüklerini sorduk. Hemşerileri Başbakana sahip çıkıyor
ve tam güveniyor.
Başbakanın memleketi olması açısından Çözüm Süreci'nde ayrı bir önem taşıdığına inandığımız Rize'de Erdoğan'a tam destek var. Rizeliler, Ak Parti'nin politikalarına destek versin vermesin çözüm sürecinde aynı istek etrafında birleşiyor.
Tüm kesimlerin ortak temennisi terörün sonlandırılması... Rize halkının çok az da olsa kısmı endişeleri de var. Endişeleri süreç konusunda yeterince bilgilendirilmemiş olmaktan kaynaklanıyor.
"Sürecin sonunda Türkiye bölünür" korkularını taşıyanlar yok denecek kadar az. "Kürt halkıyla biz et ve tırnak gibiyiz, bölünme, ayrılma söz konusu olmaz" diyorlar...
Rizeliler Akil Adam uygulamasını tamamen doğru buluyorlar. Karadeniz Bölgesi için seçilen 9 isime destek var ama aralarında "daha iyi isimler de eklenebilirdi" diyenlerin sayısı da az değil.
Çözüm Süreci'nin Rize için ekonomik boyutu da var. Doğu ve Güneydoğu'da çay için yeni pazarlar açılacağına inanıyorlar. Kaçak çay kullanımının yoğun olduğu bölgede Rize çayı kendine yeni pazarlar arayacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.