Bakan Yazıcı Rize'de
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, terör örgütü mensuplarının sınır dışına çıkışının önleyici hizmet olduğunu, bunun hukuki tartışmasının bile yapılamayacağını söyledi.
Memleketi Rize’de bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Şekerbank tarafından Rize Dedeman Otel’de düzenlenen “Anadolu'nun Üretenleri Anadolu'nun Bankası ile buluşuyor” isimli programa katıldı. Ağırlıkta iş adamlarının bulunduğu bu toplantıda konuşan Hayati Yazıcı, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu terör problemi ve çözüm sürecine değinerek, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak ilkesinin kırmızı çizgileri olduğuna vurgu yaptı. Bakan Yazıcı, insanlık değerleri bakımından önemli örneklerle dolu bir tarihimiz olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ama çok da önemli bir sorumuz var. O da terördür. 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye terörle mücadele ediyor. Terör ya da teröristlerin istismar ettiği konular var. Bu alanlarda Türkiye önemli mesafeler aldı. Siz zaten insan doğasına ve fıtratına aykırı hiçbir tutumu ilelebet sürdüremezsiniz. Hak mutlaka eğemen olur. İnsanların doğal haklarını engellerseniz bunu ilelebet sürdüremezsiniz. Yanlış uygulamalar vardır vesaire. Bu alanlarla ilgili düzenleme yaptık. Her ne olursa olsun hiçbir davranış biçimi o davranışın öznesine veya nesnesine silaha sarılma hakkı vermez, silaha sarılmak bir hak değildir." Devletin vatandaşının can güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu anlatan Bütün özgürlükler yaşama hakkının korunması ile var olur. Siz bireyin aşama hakkını koruyamazsanız onun diğer hak ve özgürlüklerinin bir anlamı olmaz. Önce vatandaşınızın yaşam hakkı koruyacaksınız. Yasalara ve Anayasa'ya göre bunu da güvenlik güçleri korur" diye konuştu.
"Binlerce insanımız öldü. Şehitlerimiz var" diyen Bakan Yazıcı "Analar ağlıyor, aslında babalar ağlıyor. Ama babalar gizli ağlar. Sırf analar ağlamaz. Herkes ağlıyor. Bu konuda herhalde bir yöntem bulmak gerekirdi. Milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Bu bir proje. Çünkü bizim en büyük zenginliğimiz kardeşliğimiz. Biz dış ticaretimizi rakamlar ile ifade ediyoruz. Biz cumhuriyetimizin 100 kuruluş yıl dönümünde 500 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Kişi başına 25 bin dolan milli gelir hedefliyoruz. Kardeşliği bu rakamlar ile ölçemez tartamazsınız. O bu topraklarda ki bu milletin en büyük zenginliğidir. Bu kardeşlik o kadar zengin ki herkesin etnik sitesini zenginlik olarak kabul eder. Herkesin inancını ifade edebileceği bir zenginliktir. O yüzden; tek devlet, tek vatan ve tek bayrak diyoruz. Bunlar kırmızı çizgimiz. Bunu sağlayalım kan akmasın. Bir yöntem uygulanıyor bunun alt başlığı da çözüm süreci” şeklinde konuştu.
Yazıcı, terör probleminin çözüme kavuşturulması ile Türkiye’yi ekonomik açıdan hiç kimsenin tutamayacağını ifade ederek “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin bir alt başlığı Çözüm Süreci’dir. Deklare ettiler. Onu deklare edenin değil onun icra edilebilmesi önemlidir. Öyle bir iradenin ortaya konuluyor olabilmesi önemlidir. Kim yaptı, nasıl oldu, nereye gidiyor, nasıl bırakacak, rap rap mı gidecek, nizami mi gidecek. Bunlara takılmamalıyız. Siz silahlı adamlarla oturup bir şey konuşur musunuz. Tehdit var bir defa. Çıkıyor silahı bırakacak. Çıkıyor dönecek. Belki çıkmadan silahı bırakıp annesinin babasının yanına gidiyor. Bunları sorgulamanın çok önlemli olduğu kanısında değilim. Ne karşılığında yapıyor. Belki onlarda kardeşliğimiz önemli olduğunu düşündükleri için burnu yapıyor. Öyle düşünelim. Çanakkale de birlikte savaşmadık mı. Kurtuluş savaşında, Dumlupınar da. Böyle bakmalıyız. Bu konuda kafanızı çelmeye çalışanlar olabilir. İçimizde de var. Dışımızda da var. Çünkü Türkiye gerçekten bu terör belasından kurtulduğu an. Hiç kimse tutamaz. Ekonomik olarak tutamaz” şeklinde konuştu.
Hukukçu kimliği ile teröristlerin silah bırakarak sınır dışına çıkışlarının sağlanmasının hukuka uygun olduğunu açıklayan Bakan Yazıcı, şunları söyledi.
“Hukukçu kimliğim ile ifade etmek istiyorum. Bunu ilk kez söylüyorum. Kolluk kuvvetlerinin önemli bir görevi önleyici güvenlik hizmetini sağlamaktır. Suçun işlenmesini önleyecek önlemleri almaktır. Bir görevi de suçluyu yakalamak adalete teslim etmektir. Peki bu silahlı unsurlar ellerinde silah bulundurmak sureti ile hiç umulmadık bir yerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canını tehlikeye sokacak eylem icra edebilecek durumda ise bunun önlenmesi bağlamında onların belli prosedürler içerisinde yurt dışına çıkışlarının sağlanıyor olması güvenlik kuvvetlerimizin önleyici görevi olarak değerlendirilemez mi. Ben öyle düşünüyorum. Önleyici hizmettir. İnsanların öldürülmesi fiilini engellemek için bir önleyici hizmet ifa edilecek. Bunun hukuk tartışması bile olmaz. Yok tartışalım, yasa çıksın. Böyle bir şey olamaz.”
"Binlerce insanımız öldü. Şehitlerimiz var" diyen Bakan Yazıcı "Analar ağlıyor, aslında babalar ağlıyor. Ama babalar gizli ağlar. Sırf analar ağlamaz. Herkes ağlıyor. Bu konuda herhalde bir yöntem bulmak gerekirdi. Milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Bu bir proje. Çünkü bizim en büyük zenginliğimiz kardeşliğimiz. Biz dış ticaretimizi rakamlar ile ifade ediyoruz. Biz cumhuriyetimizin 100 kuruluş yıl dönümünde 500 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Kişi başına 25 bin dolan milli gelir hedefliyoruz. Kardeşliği bu rakamlar ile ölçemez tartamazsınız. O bu topraklarda ki bu milletin en büyük zenginliğidir. Bu kardeşlik o kadar zengin ki herkesin etnik sitesini zenginlik olarak kabul eder. Herkesin inancını ifade edebileceği bir zenginliktir. O yüzden; tek devlet, tek vatan ve tek bayrak diyoruz. Bunlar kırmızı çizgimiz. Bunu sağlayalım kan akmasın. Bir yöntem uygulanıyor bunun alt başlığı da çözüm süreci” şeklinde konuştu.
Yazıcı, terör probleminin çözüme kavuşturulması ile Türkiye’yi ekonomik açıdan hiç kimsenin tutamayacağını ifade ederek “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin bir alt başlığı Çözüm Süreci’dir. Deklare ettiler. Onu deklare edenin değil onun icra edilebilmesi önemlidir. Öyle bir iradenin ortaya konuluyor olabilmesi önemlidir. Kim yaptı, nasıl oldu, nereye gidiyor, nasıl bırakacak, rap rap mı gidecek, nizami mi gidecek. Bunlara takılmamalıyız. Siz silahlı adamlarla oturup bir şey konuşur musunuz. Tehdit var bir defa. Çıkıyor silahı bırakacak. Çıkıyor dönecek. Belki çıkmadan silahı bırakıp annesinin babasının yanına gidiyor. Bunları sorgulamanın çok önlemli olduğu kanısında değilim. Ne karşılığında yapıyor. Belki onlarda kardeşliğimiz önemli olduğunu düşündükleri için burnu yapıyor. Öyle düşünelim. Çanakkale de birlikte savaşmadık mı. Kurtuluş savaşında, Dumlupınar da. Böyle bakmalıyız. Bu konuda kafanızı çelmeye çalışanlar olabilir. İçimizde de var. Dışımızda da var. Çünkü Türkiye gerçekten bu terör belasından kurtulduğu an. Hiç kimse tutamaz. Ekonomik olarak tutamaz” şeklinde konuştu.
Hukukçu kimliği ile teröristlerin silah bırakarak sınır dışına çıkışlarının sağlanmasının hukuka uygun olduğunu açıklayan Bakan Yazıcı, şunları söyledi.
“Hukukçu kimliğim ile ifade etmek istiyorum. Bunu ilk kez söylüyorum. Kolluk kuvvetlerinin önemli bir görevi önleyici güvenlik hizmetini sağlamaktır. Suçun işlenmesini önleyecek önlemleri almaktır. Bir görevi de suçluyu yakalamak adalete teslim etmektir. Peki bu silahlı unsurlar ellerinde silah bulundurmak sureti ile hiç umulmadık bir yerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canını tehlikeye sokacak eylem icra edebilecek durumda ise bunun önlenmesi bağlamında onların belli prosedürler içerisinde yurt dışına çıkışlarının sağlanıyor olması güvenlik kuvvetlerimizin önleyici görevi olarak değerlendirilemez mi. Ben öyle düşünüyorum. Önleyici hizmettir. İnsanların öldürülmesi fiilini engellemek için bir önleyici hizmet ifa edilecek. Bunun hukuk tartışması bile olmaz. Yok tartışalım, yasa çıksın. Böyle bir şey olamaz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.