KARADENİZ BÖLGESİ'NDE BU YIL KESTANE BALI ÜRETİMİNDE AKDENİZ'DEN BÖLGEYE GELDİĞİ BELİRLENEN "GAL ARISI" ZARARLISININ KESTANE AĞAÇLARINA ZARAR VERMESİ VE YAĞMURLARIN DA ÇOK OLMASI NEDENİYLE BÜYÜK DÜŞÜŞ YAŞANDI
Karadeniz Bölgesi'nde bu yıl Kestane balı üretiminde Akdeniz'den bölgeye geldiği belirlenen "Gal arısı" zararlısının kestane ağaçlarına zarar vermesi...
Karadeniz Bölgesi'nde bu yıl Kestane balı üretiminde Akdeniz'den bölgeye geldiği belirlenen "Gal arısı" zararlısının kestane ağaçlarına zarar vermesi ve yağmurların da çok olması nedeniyle büyük düşüş yaşandı.
Dünyada son yıllarda görülen iklim değişiklikleri özellikle gıda sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. İklim değişikliğinden Türkiye de nasibini alırken, özellikle son yıllarda üretilen bal oranında ciddi düşüşler yaşandığı gözleniyor.
İklim değişikliklerinin yanı sıra zararlı böcekler de önemli gıdaların üretimini olumsuz yönde etkilerken, Karadeniz Bölgesinin öne çıkan en önemli balları arasında gösterilen Kestane balı da bundan nasibini aldı. Akdeniz'den gelen halk arasında "Katil arı" olarak adlandırılan gal arıları, Türkiye'de kestane ağaçlarına dadanırken bal üretimine önemli ölçüde darbe vurdu. Anavatanı Çin olan, zararlı gal arısı daha sonra Japonya ve ABD'de görülürken, Türkiye'ye ise ilk defa 2014 yılında Yalova'da tespit edilmişti. Çiçeklerin yüzde 80 açmasını engelleyen Gal arısı Kestane balı üretimini olumsuz yönde etkiledi.
Konuyla ilgili bilgi veren Trabzon Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yusuf Aksoy, söz konusu zararlının Karadeniz'de en çok Kestane balı üretimini etkilediğini belirtti. Balda hasat döneminin sona erdiğini, bu sene istenilen verimin olmadığını belirten Aksoy, "Hasat dönemi başladı ve bitti. Bu sene bizim açımızdan iyi bir sene değil. Bahar ayları çok yağışlı ve geceleri çok soğuk olması sebebiyle arılarımızı yeteri derecede geliştiremedik. Daha sonra da yağışlar birden bire bal akımı başlayacak dönemde bitmiş olsa bile gece soğukları devam etti. Bu sefer kuraklık baş gösterdi. Bizim arıcımız Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Ağrı bölgelerinde. Bu bölgelerde de bu olumsuzluklar hep var olduğundan kısmen bal oldu. Bazı yerlerde hiç olmadı. Arılar yiyecek balını dahi almadılar. Bazı yerlerde de kısmen oldu ancak tatmin edici değildi.Geçen sene olumlu bir yıl yaşadık ama bu sene çok olumsuz, önceki senelerde olumsuzdu. Özellikle bu sene, diğer yıllara oranla son 20 yıl içerisinde en olumsuz yıllar arasında sayabiliriz. Şu anda hasat bitti. Arıcılar olarak bizim 2 bin 100 üyemiz, 181 bin kovanımız var. Normalde bin 800, iki bin ton civarında bal üretiriz ancak bu sene bin tonlara kadar çıkacağını bile zannetmiyorum yani bu sene çok düşük" dedi.
"Gal arısı Kestane balı üretimini yüzde 90 azalttı"
Gal arısı zararlısının kestane balı üretimini yüzde 90 oranında azalttığına dikkat çeken Aksoy, "Bizim öne çıkan balımız kestane balı ancak onda da bir olumsuzluk yaşadı Karadeniz. Şöyle ki; Akdeniz'den giren "Gal arısı" ağaçlara zarar verdi. Çiçeklerin yüzde 80 açmasını engelledi. Bunun yanı sıra yağışların tekrar bu bölgede çok olması nedeniyle Kestane Balı üretimi yüzde 90 soranında azaldı. Orman Gülü balı dediğimiz "Deli Bal" yine o dönemde çok yağışlı geçtiği için o da olumsuz yönde etkilendi. Dolayısıyla arıcı bu çok zor bir yıl geçirdi. Bunun olumsuzluğu da kış boyu devam edecek" diye konuştu.
"Devlet desteğinin arttırılması gerekir"
Bal üreticisine devlet desteğinin arttırılması gerektiğini kaydeden Aksoy, "Maliyetler Türkiye genelinde çok yüksek. En azından arıcı maddi yönden desteklenmeli. Arıların beslenmesinde, kışlık besleme şekerlerin indirimli verilmesi gibi desteklerin artırılması lazım. Çünkü arıcı bu sene bal satamayacak. Bal olmadığı yıllarda arılar sıkıntı yaşıyor zayıf, güçsüz, bakımsız olduğu için hastalıklara maruz kalıyor. Dolayısıyla arıların ölüm oranları çok yüksek olacakmış gibi gözüküyor inşallah o şekilde olmaz" şeklinde konuştu.
Bacasız fabrika
"Balın hammaddesi doğa" diyen Aksoy, "Arıcılarımız daha çok amatör yönde arıcılık yapıyor biz istiyoruz ki; bu işin içerisinde gençler olsun. Çünkü bu sektör bacasız fabrika. Bir kişinin bir iki tane fabrikası olur ama her arıcının yüzlerce fabrikası var ve içerisinde de binlerce işçi çalıştırıyor. Ham maddesi doğadadır. Arının yayıldığı, arının otladığı çiçekler daha verimli hale geliyor. Onun için hammaddesi doğada bacasız fabrika bizde sahipleriyiz. Gençlerin arıcılık yapmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.