Gül'den dokunulmazlık açıklaması
Abdullah Gül, BDP'lilerin fezlekeleriyle ilgili açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün gazetecilerin BDP'liler hakkındaki fezlekeyle ilgili sorularını yanıtlamış ve bu konudaki görüşlerini TBMM'nin açılışında açıkladığını söylemişti. Gül bugün de BDP'li 9 vekil ile Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk hakkındaki fezlekeyi değerlendirdi."Tüm vekillere sesleniyorum kendimizi çıkmaz sokaklara itmememiz gerekiyor." dedi.
"GEÇMİŞTEKİ HATALAR TEKRAR EDİLMESİN"
Abdullah Gül, "Geçmişte kendi siyasi tarihimizde, yakın siyasi tarihimizde bu olup bitenlerden örnekler var. Dolayısıyla kendimizi çıkmaz sokaklara itmememiz lazım. Burada herkesin sorumluluğu vardır. Bütün milletvekillerinin hepsinin sorumluluğu vardır. Yoksa geçmiş şeyler tekrarlanırsa bunların hiçbir yere götürmediğini de gördük. Daha önceki denemelerde de. Bu açıdan bu konuları herkesin çok büyük bir sorumluluk içinde götürmesi gerekir" dedi.
"PKK'YA SİLAH BIRAKTIRMAK DEVLETİN GÖREVİ"
PKK'ya silah bıraktırmak için devletin elinden geleni yaptığını söyleyen Gül, "Devletimiz kanı durdurmak için çalışıyor. Bu konudaki teşebbüsler sabote edildi. Örgütün elinden silahı almak devletin görevidir. Akan kan kimin olursa olsun üzülürüz. Örgüt komşularımızdaki boşluğu fırsat olarak görüyor." dedi.
"SURİYE'NİN BİZE SALDIRMASI ÇILGINCA OLUR"
Suriye konusunda da konuşan Gül, "Suriye'den saldırı beklemiyorum. Bize karşı saldırı çılgınca olur. Patriot tedbir amaçlı Güvenliğin bölünmezliği bir bütünlüktür. NATO bünyesi içerisinde bir kısmının güvenliğini sağlayalım bir kısmını sağlamayalım anlayışı yoktur. Bu çerçeve içerisinde bunlar ihtiyati tedbirlerdir. Kesinlikle saldırı amacı söz konusu değildir, savunma amaçlıdır. Riskleri tamamen minimize etmek içindir" dedi.
"DEMOKRASİNİN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kurulmasının önemine dikkati çekerek, ''Türkiye'de demokrasinin geldiği durumu gösterir. Tabii ki orası mahkeme değil, Türkiye'nin siyasi tarihini araştırıyorlar, TBMM adına. Orada önemli rol alanlar, hayatta olanların dinlenmesi, bunlar çok iyi. Belgeler haline gelmiştir, çok değerli bir belge haline gelmiştir. Bunlara itirazlar var ama hepsini topladığınızda çok büyük anlam ifade etmektedir. En azından bunlar caydırıcıdır. Bundan sonra yanlış yapmak zor olacak'' dedi.
MUHTEŞEM YÜZYIL POLEMİĞİ
Gül, Çankaya'da Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada tarihi içerikli film ve dizilere, "Muhteşem Yüzyıl" dizisini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan'a göre daha farklı bir tutum gösterdi.
Gül'ün törende yaptığı konuşmada, "Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmiş, merak ve ilgi konusu olmaya başladı. Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde tarihin canlandırılmaya başlandığını ve tarihten çok büyük esin kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu çok sevindirici, sevinilecek bir şey" sözleri dikkat çekti.
CUMHURBAŞKANLIĞI ÖDÜLLERİ
Bu yılki Cumhurbaşkanlığı ödülleri, Türkiye'nin arkeoloji alanındaki zengin birikimini dünya mirasına sunulacak bir zenginlikte sergiledikleri için Zeugma Antik Kenti ve Müzesi'ne, edebiyat aşkını İstanbul tutkusuyla harmanlayıp kişisel anılarını şehrin geçmişiyle biraraya getirdiği eserlerinde, gelenekle yeni arasında köprü rolü üstlendiği için Selim İleri'ye, güncel olayları zengin tarih birikimiyle yoğurup özgün bir tarih söylemi geliştirerek Türk tarihini evrensel bir boyuta taşıması dolayısıyla Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu'na ve klasik Türk ve Tasavvuf müziğini kendine özgü tarzıyla zenginleştirip geniş kitlelere ulaştırması dolayısıyla da Ahmet Hatiopoğlu'na verildi.
"GEÇMİŞTEKİ HATALAR TEKRAR EDİLMESİN"
Abdullah Gül, "Geçmişte kendi siyasi tarihimizde, yakın siyasi tarihimizde bu olup bitenlerden örnekler var. Dolayısıyla kendimizi çıkmaz sokaklara itmememiz lazım. Burada herkesin sorumluluğu vardır. Bütün milletvekillerinin hepsinin sorumluluğu vardır. Yoksa geçmiş şeyler tekrarlanırsa bunların hiçbir yere götürmediğini de gördük. Daha önceki denemelerde de. Bu açıdan bu konuları herkesin çok büyük bir sorumluluk içinde götürmesi gerekir" dedi.
"PKK'YA SİLAH BIRAKTIRMAK DEVLETİN GÖREVİ"
PKK'ya silah bıraktırmak için devletin elinden geleni yaptığını söyleyen Gül, "Devletimiz kanı durdurmak için çalışıyor. Bu konudaki teşebbüsler sabote edildi. Örgütün elinden silahı almak devletin görevidir. Akan kan kimin olursa olsun üzülürüz. Örgüt komşularımızdaki boşluğu fırsat olarak görüyor." dedi.
"SURİYE'NİN BİZE SALDIRMASI ÇILGINCA OLUR"
Suriye konusunda da konuşan Gül, "Suriye'den saldırı beklemiyorum. Bize karşı saldırı çılgınca olur. Patriot tedbir amaçlı Güvenliğin bölünmezliği bir bütünlüktür. NATO bünyesi içerisinde bir kısmının güvenliğini sağlayalım bir kısmını sağlamayalım anlayışı yoktur. Bu çerçeve içerisinde bunlar ihtiyati tedbirlerdir. Kesinlikle saldırı amacı söz konusu değildir, savunma amaçlıdır. Riskleri tamamen minimize etmek içindir" dedi.
"DEMOKRASİNİN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kurulmasının önemine dikkati çekerek, ''Türkiye'de demokrasinin geldiği durumu gösterir. Tabii ki orası mahkeme değil, Türkiye'nin siyasi tarihini araştırıyorlar, TBMM adına. Orada önemli rol alanlar, hayatta olanların dinlenmesi, bunlar çok iyi. Belgeler haline gelmiştir, çok değerli bir belge haline gelmiştir. Bunlara itirazlar var ama hepsini topladığınızda çok büyük anlam ifade etmektedir. En azından bunlar caydırıcıdır. Bundan sonra yanlış yapmak zor olacak'' dedi.
MUHTEŞEM YÜZYIL POLEMİĞİ
Gül, Çankaya'da Köşkü'nde Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada tarihi içerikli film ve dizilere, "Muhteşem Yüzyıl" dizisini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan'a göre daha farklı bir tutum gösterdi.
Gül'ün törende yaptığı konuşmada, "Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmiş, merak ve ilgi konusu olmaya başladı. Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde, hikayelerde tarihin canlandırılmaya başlandığını ve tarihten çok büyük esin kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu çok sevindirici, sevinilecek bir şey" sözleri dikkat çekti.
CUMHURBAŞKANLIĞI ÖDÜLLERİ
Bu yılki Cumhurbaşkanlığı ödülleri, Türkiye'nin arkeoloji alanındaki zengin birikimini dünya mirasına sunulacak bir zenginlikte sergiledikleri için Zeugma Antik Kenti ve Müzesi'ne, edebiyat aşkını İstanbul tutkusuyla harmanlayıp kişisel anılarını şehrin geçmişiyle biraraya getirdiği eserlerinde, gelenekle yeni arasında köprü rolü üstlendiği için Selim İleri'ye, güncel olayları zengin tarih birikimiyle yoğurup özgün bir tarih söylemi geliştirerek Türk tarihini evrensel bir boyuta taşıması dolayısıyla Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu'na ve klasik Türk ve Tasavvuf müziğini kendine özgü tarzıyla zenginleştirip geniş kitlelere ulaştırması dolayısıyla da Ahmet Hatiopoğlu'na verildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.