Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün selin vurduğu Giresun'un Dereli ilçesini ziyaret etti. Dereli ilçesinde konuşma yapacağı alana yürüyen Erdoğan, hasar gören esnaf ve bina sahipleriyle görüşüp, taleplerini dinledi. Ziyaret ve incelemelerine ilişkin canlı yayında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esnafın sorununu dinledik, birazdan da müjde vereceğiz. Hiç bekletmeden esnafımız yerlerine kavuşacak. Bir taraftan yıkılacak yerler var, bunları yıkacağız, mecburuz. Dere yatağında artık konut kalmamalı, onlara rezerv alanında, yeni konutlar yapacağız. Çok daha huzurlu bir ortam sağlayacağız. Çünkü halkımızın başına gelecek olan dertler ve belalar, sonra bizim yüzümüzden gelmiş olur ve biz buna katlanamayız. Vatandaşımızı emniyetli ve güvenli yerlere taşıyacağız” dedi.

Ardından vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikey yapılaşma ve dere yatağına ev yapma gibi konularda devletin kararlı olmasının yetmediğini, vatandaşın da bu çalışmalara destek vermesi gerektiğini belirterek, “Devlet ve millet olarak el ele verip, bundan sonra, dünyanın kadim işleyişine uygun şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz” dedi.

Yaşanan sel, heyelan ve su baskını felaketinde, ilçelerde ve köylerde çok sayıda ev, işyeri, altyapının zarar gördüğünü belirterek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve felaketin ilk anından itibaren devletin tüm kurumları ve imkânlarıyla vatandaşının yardımına koştuğunu hatırlattı.

"Afetin İlk Başladığı Andan İtibaren Kurumlarımız Çalışmalarda Yerlerini Almışlardır"

“Afetin ilk başladığı andan itibaren çeşitli kurumlarımız, 1.169 araç ve 3 bin 552 personel ile çalışmalarda yerlerini almışlardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Arama, kurtarma ve afet kaldırma çalışmaları için 35 ilden ekiplerimiz Giresun’da görev yapmıştır. Sivil toplum kuruluşlarımız da imkânları ve personeliyle çalışmalara iştirak ettiler. Ekiplerimiz, mahsur kalan 172 vatandaşımızı, hamdolsun, sağ-salim kurtarmıştır. Bu felakette şu ana kadar, maalesef, asker ve sivil 10 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Hâlen beş insanımız kayıptır. En son kaybımızı da bulana kadar çalışmalar sürecektir.”

Yol, su, elektrik gibi temel altyapı hizmetlerinin, birkaç istisna dışında bölge halkının istifadesine sunulduğunu, 434 iş makinası ile temizlik ve rüsubat kaldırma çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afet bölgesinde 43 bina yıkılmış, 94 bina acil yıkılacak şekilde ağır hasar görmüş, 64 bina ağır hasar ve 492 bina hafif hasar almıştır” dedi.  

"Türkiye, Son 20 Yılda Planlı ve Altyapı Öncelikli Bir Şehirleşme Anlayışıyla Buluşabildi"

Yaraları sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak, ilçeleri ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlandırmak için her türlü tedbiri aldıklarını, yatırımları planladıklarını, çalışmalara başladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de imar ve şehirleşme çalışmalarının, en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı şekilde yürüdüğüne işaret ederek, “İstanbul başta olmak üzere, tüm kadim şehirlerimizin etrafı önce plansız, altyapısız, kontrolsüz yapılarla dolmuş, sonra buralar ıslah edilmeye çalışılmıştır. Hâlbuki olması gereken tam tersidir. Önce plan yapılması, sonra buna göre altyapı kurulması, ardından da yerleşim yerlerinin inşa edilmesi gerekiyordu. İlk düğme yanlış iliklendiğinde, sonrakilerini düzeltmek ya hiç mümkün olmuyor, ya da çok büyük bedel istiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin, ancak son 20 yılda planlı ve altyapı öncelikli bir şehirleşme anlayışıyla buluşabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Giresun’da yaşanan sel felaketinden aldığımız dersler, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda bize ışık tutacaktır” dedi. Altyapı öncelikli şehirleşme konusunda, sadece devletin kararlı olmasının yetmediğini, milletin de devlete, gerektiğinde kendi menfaatinden vaz geçme pahasına, destek vermesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun gibi coğrafyalarda dikey yapılaşmanın yanlış olduğunun altını çizerek, “İnşallah, devlet ve millet olarak el ele verip, bundan sonra, dünyanın kadim işleyişine uygun şekilde şehirlerimizi geliştireceğiz” dedi.