Başbakan Erdoğan'ın son parti grup konuşması
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:
Bölgede şu ana kadar 71 bin çadır 330 bin pattaniye dağıttık. 60 konteyner ve 2 bin 310 mevlana evi depremzedelerin hizmetine sunuldu. Kar yağışı oradaki çalışmaları ve yaşam koşullarını zorlaştırıyor.
Cumartesi günü önemli bir karar alarak Adana, İstanbul, Mersin ve Antalya'daki devlet tesislerini depremzedelere açtık. Türkiye'de nerede misafirhanelerimiz varsa bu amaçla sevkiyatlarımızı başlattık. Örneğin İstanbul'a iki uçakla bu nakil başladı. Geçici olarak oralarda barınmalarını sağlıyoruz. Eğitim ve öğretim konusundaki tedbirlerimizi de aldık.
Bütün bunların yanında yaraları acilen sarmak için tedbirlerimizi güncelledik. Başbakanlık kaynağından acil yardım olarak 17 milyon TL miktarı yetkililere havale etmiş durumdayız. Başbakanlığın yarım hesaplarında 132 milyon TL toplandı. Toplam miktar 200 milyon TL'ye yükseldi.
Bakanlığımızın deprem sonrası çalışmalarını paylaşmak isterim:
Maliye Bakanlığı deprem bölgesini mücmir alan ilan etti. Vergi ve prim ödemeleri ileri bir tarihe ertelendi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da bir dizi tedbir açıkladı. Depremde telef olan hayvanların temini için adımlar atılıyor. Depremden etkilenen üreticilerimize 4 aylık yem desteği çalışmasını başlattık.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da bir yıllık prim borçlarını erteledi.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına aylık bağlanması için ayrı bir yasal düzenleme yapıyoruz. 66 öğretmenimizin yakınlarına maaş bağlanması için bir çalışma yapıyoruz.
Yaralanan ve sakat kalanlara verilecek protez gibi sağlık ürünleri ücretsiz verilecek. Elektrik ücretleri de bir yıl süreyle alınmayacak.
Depremde zarar gören esnafımıza bir yıl geri ödemesiz 3 yıllık toplam 100 bin TL'lik kredi veriyoruz.
Bir çok spekülatif çalışma var. Ana muhalefet lideri gidip ortalığı karıştırıyor. Neymiş Erciş il olmalıymış. İl olduğu zaman ERciş ne kazanacak bunu bildiği yok. Sizi il yapacağız diyenlerin il yaptıktan sonraki halini de biliyoruz. Biz Van'ı 2014'te büyükşehir ilan edeceğiz. Erciş de büyükşehirin ilçesi olacak. ama bunlar hiç düşünmeden, ağzı olan konuşuyor. Böyle kolaycılık böyle bir popülizm olmaz. Aynı şeyde bir başkası çıktı burası Afet Bölgesi ilan edilsin. Siz bir yeri afet bölgesi yaparsanız orada herhangi bir yere çivi çakılamayacak. Belediye'ye bir miktar daha fazla para gelecek ya.. O paranın da ne olacağını biliyorsunuz.. Sadece popülizm.. Biz tabi bütün bunları bir kenara koyuyoruz. Mevsim şartları işleri biraz zorlaştırıyor ama inşallah Van merkez, Erciş ve köyleri olsun çok daha kısa sürede gerekli adımlar atılacak.
Hedefimiz Ağustos sonuna kadar kalıcı konutları bitirmek. Van merkez ve Erciş'te farklı bir kentsel dönüşümü tamamlamış olacağız. Vanlı depremzedeler büyük bir vakarlar çalışmalara yardımcı oluyor. Vanlı kardeşlerimizin yanlız olmadıklarını kendilerine hissettirmek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Bu hissiyat kendilerine ifade ediliyor. Eksikliklerimiz de olmuyor değil ancak bunu sürratle atlatmaya devam ediyoruz.
Sakarya, Kocaeli, Düzce, Yalova o depremde de 17 bin 127 kişi hayatını kaybetti. Enson Van'daki depremde 644 kişi hayatını kaybetti. 252 kişi enkazdan sağ olarak çıkartıldı. Bunu sıfırlamak mümkün değil ancak biz önlemlerimizi alarak kayıpları asgariye indirme mücadelesi içindeyiz.
Japonya'dan yardıma gelen ancak otel enkazında ölen Japon doktorumuzu şükranla anıyorum. Annesine ve Japon halkına taziyelerimi bir kez de Ak Parti grubundan iletiyorum.
Otel altında hayatını kaybeden Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'e de Allah'tan rahmet diliyor ve ailelerine taziye mesajlarımı iletiyorum.
Geçtiğimiz hafta Almanya ve Fransa'ya ziyaretim oldu. Fransa'da G-20 zirvesine katıldık. Öneri ve eleştirilerimizi dile getirdik. Küresel ekonomi zor bir dönemde geçiyor. İspanya ve Yunanistan'ın ardından İtalya'nın da krizin etkilerini hissettiğine şahit oluyoruz. Dün gece uzun uzun telefonda konuştuğumuz Berlusconi'den bunu öğrendik. Türkiye yere sağlam basarak bu süreci yaşıyor.
Biz AB müzakere sürecinde popülimden uzak durun çağrısında bulunduk. Türkiye popülizmden sırılarak 9 yılda reformlarını kararlılıkla gerçekleştirdi. Gerçekleri çok net ve şeffaf şekilde paylaştık. Bir reform gerçekleştireceksek bunu milletimize açık açık söyledik.
Karşılıksız para basmadık biz bu dönemde. Ama dünyanın değişik yerlerinde bunu gördük. Biz Avrupa'ya popülimden uzak durun çağrısında bulunduk. Daha bugün Avrupa'nın Merkez Bankası yok. Avrupa'nın bugün yaşadığı kriz geçmişte atılmayan adımlardan ötürüdür. Şunu da Avrupalı dostlarımıza hatırlatmak zorundayız: Alınacak önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi de aciliyet önem arzediyor. Euro bölgesinde ortak bir maliye politikası belirlenmelidir. İrlanda'da bankalar iyi şekilde denetlenmedi. Faturayı İngiltere de ödedi. Yunanistan'ın sıkıntıları Fransa'yı da etkiledi.
Merkez Bankamızın döviz rezervi 96.6 milyar dolar.. Avrupalı liderler son kriz sonrası Türkiye'nin önemini daha çok görmüştür. Türkiye yük olan değil yük veren bir ülke olacaktır.
Suriye ile ilgili olarak önemli gelişmeler oluyor. Arap ligi Suriye yönetiminden bazı şartların karşılanmasını istemişti. Ancak ne var ki Esed yöneimi bize olduğu gibi samimiyetsiz bir tavır takınmıştır. Suriye'nin bu güven vermeyen tavrını eleştirdi ve kararlarını dünyaya duyurdu. Suriye'deki sivilllerin korunması için Arap Ligi ilgili tüm kuruluşlarla temas halinde olma kararını bu toplantıda aldı. Suriye muhalefetinin tanınması da değerlendirildi. Biz bu kararları desteklediğimizi ifade ettik. Suriye samimiyetsiz tutumunu sürdürerek yabancı elçiliklerin misyon mekanlarına saldırılar gerçekleştirildi. Türkiye'nin diplomatik temsilciliklerine de saldırıldı. Biz nota verdik. Çalışanlarımızın ailelerini Türkiye'ye getirttik. Bizi üzern Lazkiye'de kameralar önünde Türk bayrağının yakılmış olmnasıdır. Bu zaman kadar Türk bayrağına uzanan her el cezasını almıştır. Ay yıldızlı bayrağımız bizim için ne kadar kutsalsa aziz Suriye halkı için de o kadar kutsaldır. Suriye halkı yönetimle aynı fikri paylaşmıyor. Hatta Türk bayrağının anlam ve önemini barışın sembolü olduğunu yeryüzünde bilen halklardan birinin de Sruiye halkının olduğunu biliyoruz. Bu saldırı bir grup kendini bilmez alçağın eylemidir. Türk bayrağına saldırılarını bulup gereken cezayı da vermek zorundasın. Öldürerek hapsederek sindirerek hiç bir yere varılamayacağı bir kez daha iyi görülmelidir. Uluslararası desteğini kaybeden hiç bir yönetim uzun ömürlü olamaz. Kendisine tekrar hatırlatıyorum. Zulümle abad olunmaz. Aksi taktirde gelecek bu liderleri kanla beslenen liderler olarak anılacak. Ve Esed sen de bu yolda ilerliyorsun. suriye halkıyla dayanışmamızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Halkının ve uluslararası toplumunun beklentilerine karşılık vermesi artık beklenmiyor. Suriye yönetimi bıçak sırtı bir yol üzerindedir. Ucu bucağı olmayan bir yol üzerindedir. Yanlıştan inat edenler sadece kendileri kaybetmez halkları da kaybeder. Yöneticilerin en büyük sorunu milletinin geleceğini garanti altına almaktır. Süreç nasıl gelişirse gelişsin, biz Suriye halını asla yalnız bırakmayacağız. Suriye konusunda da CHP'nin kafası karışık.
Oradaki gerçeği görmek yerine hükümetimizi eleştiriyordu. Suriye pürü pak demişti. Suriye'deki muhaliflerin eylemleri terör eylemleri olarak ifade ettiler. CHP heyetinden beklenen yabancı bir devlet adamının söyledikleri karşısında dik ve onurlu durmaktır. Beşar Esad'ın ağır hakaretlerini iç politika malzemesi olarak kullanmıştır. Buna tezgaha gelmek derler. Genel Başkan 1000 düşünüp bir söylemelidir. Maalesef ciddi bir genel başkan göremiyoruz. Şu anda biz el ele verip onlara karşı söylem birliği yapmamız gerekirken o kendi hükümetine karşı onlarla söylem birliği yapıyor.
KKTC'nin kuruluşunun yıl dönümü bugün kutlanıyor ve 28 yılı geride bıraktık. Kuruluşuna büyük destek verdik. Tanınması için her türlü çabay gösterdik. Ekonomik ve siyasi olarak güçlenmesi için ciddi destek verdik. KKTC halkıyla aynı coşkuyla yaşıyoruz. Bundan sonra da Kıbrıs halkıyla dayanışmamızı bir kez daha hatırlatıyoruz. Şimdi de inşallah Türkiye'den KKTC'ye su nakli çalışmlarımız devam ediyor. Bu her yönüyle stratejik bir yatırımdır.
9 yılda yaptıklarımızı burada tek tek saymak mümkün değil. Her alanda ilkleri başardık, rekorların üzerine imza attık. Ayın 11'inde 111 tesisin yaklaşık 8.5 milyar TL'lik yatırımın açılışını yaptık. Milletimize mahcup olmadan yavaşlamadan asla hız kesmeden çalışmaya devam edeceğiz. Ustalık döneminde daha fazla ilk yaşatacağız.
Vesayet sistemini bir daha dirilmeyecek şekilde tarihin tozlu raflarına havale ettik. Yola çıkarken yeter söz de karar da milletin dedik. Bu ilkemizden asla taviz vermedik. bütün tahrikleri boşa çıkardık. Millet iradesine yönelik her türlü eylem karşısında milletin iradesini kararlılıkla savunduk. Tüm o suç şebekelerini adalete sevk ettik. Biz millet iradesi üzerindeki hiç bir gücü kabul etmeyiz. Demokrasi üzeirndeki gölgeyi asla ve asla kabul etmiyoruz. Demokrasi üzerindeki her türlü vesayeti reddediyoruz ve karşısında olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum. Şimdi birleri çıkmış Ak Parti vesayetini diline dolamışlar. Takiye yapıyorlar. Yıllarca bizim için böyle söylediler. Gizli gündemi var dediler. Sivil dikta çığırtkanlığı yapanlara da kimse inanmıyor. Ak Parti özgürleşmeden yana olduğu için büyümektedir. Onun için her iki kişiden birisi Ak Parti denilmektedir. Türkiye'nin en dinamik partisi Ak Parti'dir.
Ak Parti'nin başarısı karşısında, ne yapacağını bilemeyenler Ak Partin vesayeti iddiasıyla geçmişe olan özlemlerini dile getiriyorlar. Başta Ana muhalefet olmak üzere vesayete kol kanat gerenler çıktı. CHP statikoyu muhafaza etmek için yoğun çaba sarf ederken CHP'nin de nasıl bir vesayete sahip olduğunu topluma gösterdi. CHP genel başkanı o tasarımın bir ürünüdür. Ergenekon sanıklarını kendi listesinden aday etmekten çekinmemiştir. Ergenekon'un avukatı olduğunu açıklayan CHP şimdi de Silivri'deki mahkemelerine tiyatro benzetmesi yapmak bağımsız hakimleri vicdansız diye tanımlamak vicdansızlıktan başka bir şey değildir.
Silivri Cezaevi'ni toplama kampı olarak tanımlayan Sayın Kılıçdaroğlu bu işi siz daha iyi bilirsiniz. Türkiye'nin her yerinde bunu CHP zihniyeti yapmıştır. Bu işkenceler tarihin her alanına sirayet etmiştir. Kılıçdaroğlu senin de dedelerin çok iyi bilir.
Kürsüden inmeyen vekili Meclis Amiri kürsüden uzaklaştırıyor. Neymiş o amir sendikada görev yaptığı zaman mercedese biniyormuş. Yahu senin bir önceki dönem vekilin şimdiki üyen nelere biniyordu. Geç bunları. Anadolu'da bana diyorlar ki bakmayın bunlara sayın başbakanım sür eşeğini niğdeye dedi.
Yemin etmeyeceğiz dediler, şimdi ne oldu kuzu kuzu geldiler. Eline dizine dursun biz ne zaman protokol yaptık. Bu içeridekilerin çıkarılacağına dair bizim ne dahlimiz var? Ha neymiş tutukluluk süreleri uzuyormuş. Siz bu üslupla devam ederseniz bu daha da uzar. Meclis'in itibarını düşüren bu manzara milletimiz tarafından şiddetle kınanmaktadır. Sami Uslu'nun yetkisi içindeki tavrı şimdi medya aracılığıyla bir kampanyaya dönüştürülüyor. Bunlar da patinaj yapmaya devam ediyor. CHP Genel Başkanı önce kendi partisindeki şovmenlere ahlaksızlara bir ahlak dersi versin.
Muhalefetin millet diye bir derdi olmaya bilir ama biz milletin dertlerine çare bulmaya devam edeceğiz.
BDP'nin son haftalarda tahrik edici tutumuna da değinmek zorundayız. Depremde göremediğimiz BDP'lileri terörü teşvik eden bir tutum içine girdiler. Aileler isyan ettiği halde BDP acılı annelere baskı uygulayarak propoganda yapmaya çalışıyorlar. 14-15 yaşındaki çocuklar kandırılarak canlı bomba olarak kullanılıyor. O kan onların da üzerine sıçramaktadır. O kan teröristler kadar artık BDP'nin de eline yüzüne bulaşıyor. Terör örgütünün vesayetinden kurtulun. Bu bumerang artık bir gün sizi de vurabilir. Eğer kendinizde bu iradeyi bulamıyorsanız, gidin teröristlere karşı çıkan anne ve babalardan biraz ders alın.
Cumartesi günü önemli bir karar alarak Adana, İstanbul, Mersin ve Antalya'daki devlet tesislerini depremzedelere açtık. Türkiye'de nerede misafirhanelerimiz varsa bu amaçla sevkiyatlarımızı başlattık. Örneğin İstanbul'a iki uçakla bu nakil başladı. Geçici olarak oralarda barınmalarını sağlıyoruz. Eğitim ve öğretim konusundaki tedbirlerimizi de aldık.
Bütün bunların yanında yaraları acilen sarmak için tedbirlerimizi güncelledik. Başbakanlık kaynağından acil yardım olarak 17 milyon TL miktarı yetkililere havale etmiş durumdayız. Başbakanlığın yarım hesaplarında 132 milyon TL toplandı. Toplam miktar 200 milyon TL'ye yükseldi.
Bakanlığımızın deprem sonrası çalışmalarını paylaşmak isterim:
Maliye Bakanlığı deprem bölgesini mücmir alan ilan etti. Vergi ve prim ödemeleri ileri bir tarihe ertelendi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da bir dizi tedbir açıkladı. Depremde telef olan hayvanların temini için adımlar atılıyor. Depremden etkilenen üreticilerimize 4 aylık yem desteği çalışmasını başlattık.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da bir yıllık prim borçlarını erteledi.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına aylık bağlanması için ayrı bir yasal düzenleme yapıyoruz. 66 öğretmenimizin yakınlarına maaş bağlanması için bir çalışma yapıyoruz.
Yaralanan ve sakat kalanlara verilecek protez gibi sağlık ürünleri ücretsiz verilecek. Elektrik ücretleri de bir yıl süreyle alınmayacak.
Depremde zarar gören esnafımıza bir yıl geri ödemesiz 3 yıllık toplam 100 bin TL'lik kredi veriyoruz.
Bir çok spekülatif çalışma var. Ana muhalefet lideri gidip ortalığı karıştırıyor. Neymiş Erciş il olmalıymış. İl olduğu zaman ERciş ne kazanacak bunu bildiği yok. Sizi il yapacağız diyenlerin il yaptıktan sonraki halini de biliyoruz. Biz Van'ı 2014'te büyükşehir ilan edeceğiz. Erciş de büyükşehirin ilçesi olacak. ama bunlar hiç düşünmeden, ağzı olan konuşuyor. Böyle kolaycılık böyle bir popülizm olmaz. Aynı şeyde bir başkası çıktı burası Afet Bölgesi ilan edilsin. Siz bir yeri afet bölgesi yaparsanız orada herhangi bir yere çivi çakılamayacak. Belediye'ye bir miktar daha fazla para gelecek ya.. O paranın da ne olacağını biliyorsunuz.. Sadece popülizm.. Biz tabi bütün bunları bir kenara koyuyoruz. Mevsim şartları işleri biraz zorlaştırıyor ama inşallah Van merkez, Erciş ve köyleri olsun çok daha kısa sürede gerekli adımlar atılacak.
Hedefimiz Ağustos sonuna kadar kalıcı konutları bitirmek. Van merkez ve Erciş'te farklı bir kentsel dönüşümü tamamlamış olacağız. Vanlı depremzedeler büyük bir vakarlar çalışmalara yardımcı oluyor. Vanlı kardeşlerimizin yanlız olmadıklarını kendilerine hissettirmek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Bu hissiyat kendilerine ifade ediliyor. Eksikliklerimiz de olmuyor değil ancak bunu sürratle atlatmaya devam ediyoruz.
Sakarya, Kocaeli, Düzce, Yalova o depremde de 17 bin 127 kişi hayatını kaybetti. Enson Van'daki depremde 644 kişi hayatını kaybetti. 252 kişi enkazdan sağ olarak çıkartıldı. Bunu sıfırlamak mümkün değil ancak biz önlemlerimizi alarak kayıpları asgariye indirme mücadelesi içindeyiz.
Japonya'dan yardıma gelen ancak otel enkazında ölen Japon doktorumuzu şükranla anıyorum. Annesine ve Japon halkına taziyelerimi bir kez de Ak Parti grubundan iletiyorum.
Otel altında hayatını kaybeden Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'e de Allah'tan rahmet diliyor ve ailelerine taziye mesajlarımı iletiyorum.
Geçtiğimiz hafta Almanya ve Fransa'ya ziyaretim oldu. Fransa'da G-20 zirvesine katıldık. Öneri ve eleştirilerimizi dile getirdik. Küresel ekonomi zor bir dönemde geçiyor. İspanya ve Yunanistan'ın ardından İtalya'nın da krizin etkilerini hissettiğine şahit oluyoruz. Dün gece uzun uzun telefonda konuştuğumuz Berlusconi'den bunu öğrendik. Türkiye yere sağlam basarak bu süreci yaşıyor.
Biz AB müzakere sürecinde popülimden uzak durun çağrısında bulunduk. Türkiye popülizmden sırılarak 9 yılda reformlarını kararlılıkla gerçekleştirdi. Gerçekleri çok net ve şeffaf şekilde paylaştık. Bir reform gerçekleştireceksek bunu milletimize açık açık söyledik.
Karşılıksız para basmadık biz bu dönemde. Ama dünyanın değişik yerlerinde bunu gördük. Biz Avrupa'ya popülimden uzak durun çağrısında bulunduk. Daha bugün Avrupa'nın Merkez Bankası yok. Avrupa'nın bugün yaşadığı kriz geçmişte atılmayan adımlardan ötürüdür. Şunu da Avrupalı dostlarımıza hatırlatmak zorundayız: Alınacak önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi de aciliyet önem arzediyor. Euro bölgesinde ortak bir maliye politikası belirlenmelidir. İrlanda'da bankalar iyi şekilde denetlenmedi. Faturayı İngiltere de ödedi. Yunanistan'ın sıkıntıları Fransa'yı da etkiledi.
Merkez Bankamızın döviz rezervi 96.6 milyar dolar.. Avrupalı liderler son kriz sonrası Türkiye'nin önemini daha çok görmüştür. Türkiye yük olan değil yük veren bir ülke olacaktır.
Suriye ile ilgili olarak önemli gelişmeler oluyor. Arap ligi Suriye yönetiminden bazı şartların karşılanmasını istemişti. Ancak ne var ki Esed yöneimi bize olduğu gibi samimiyetsiz bir tavır takınmıştır. Suriye'nin bu güven vermeyen tavrını eleştirdi ve kararlarını dünyaya duyurdu. Suriye'deki sivilllerin korunması için Arap Ligi ilgili tüm kuruluşlarla temas halinde olma kararını bu toplantıda aldı. Suriye muhalefetinin tanınması da değerlendirildi. Biz bu kararları desteklediğimizi ifade ettik. Suriye samimiyetsiz tutumunu sürdürerek yabancı elçiliklerin misyon mekanlarına saldırılar gerçekleştirildi. Türkiye'nin diplomatik temsilciliklerine de saldırıldı. Biz nota verdik. Çalışanlarımızın ailelerini Türkiye'ye getirttik. Bizi üzern Lazkiye'de kameralar önünde Türk bayrağının yakılmış olmnasıdır. Bu zaman kadar Türk bayrağına uzanan her el cezasını almıştır. Ay yıldızlı bayrağımız bizim için ne kadar kutsalsa aziz Suriye halkı için de o kadar kutsaldır. Suriye halkı yönetimle aynı fikri paylaşmıyor. Hatta Türk bayrağının anlam ve önemini barışın sembolü olduğunu yeryüzünde bilen halklardan birinin de Sruiye halkının olduğunu biliyoruz. Bu saldırı bir grup kendini bilmez alçağın eylemidir. Türk bayrağına saldırılarını bulup gereken cezayı da vermek zorundasın. Öldürerek hapsederek sindirerek hiç bir yere varılamayacağı bir kez daha iyi görülmelidir. Uluslararası desteğini kaybeden hiç bir yönetim uzun ömürlü olamaz. Kendisine tekrar hatırlatıyorum. Zulümle abad olunmaz. Aksi taktirde gelecek bu liderleri kanla beslenen liderler olarak anılacak. Ve Esed sen de bu yolda ilerliyorsun. suriye halkıyla dayanışmamızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Halkının ve uluslararası toplumunun beklentilerine karşılık vermesi artık beklenmiyor. Suriye yönetimi bıçak sırtı bir yol üzerindedir. Ucu bucağı olmayan bir yol üzerindedir. Yanlıştan inat edenler sadece kendileri kaybetmez halkları da kaybeder. Yöneticilerin en büyük sorunu milletinin geleceğini garanti altına almaktır. Süreç nasıl gelişirse gelişsin, biz Suriye halını asla yalnız bırakmayacağız. Suriye konusunda da CHP'nin kafası karışık.
Oradaki gerçeği görmek yerine hükümetimizi eleştiriyordu. Suriye pürü pak demişti. Suriye'deki muhaliflerin eylemleri terör eylemleri olarak ifade ettiler. CHP heyetinden beklenen yabancı bir devlet adamının söyledikleri karşısında dik ve onurlu durmaktır. Beşar Esad'ın ağır hakaretlerini iç politika malzemesi olarak kullanmıştır. Buna tezgaha gelmek derler. Genel Başkan 1000 düşünüp bir söylemelidir. Maalesef ciddi bir genel başkan göremiyoruz. Şu anda biz el ele verip onlara karşı söylem birliği yapmamız gerekirken o kendi hükümetine karşı onlarla söylem birliği yapıyor.
KKTC'nin kuruluşunun yıl dönümü bugün kutlanıyor ve 28 yılı geride bıraktık. Kuruluşuna büyük destek verdik. Tanınması için her türlü çabay gösterdik. Ekonomik ve siyasi olarak güçlenmesi için ciddi destek verdik. KKTC halkıyla aynı coşkuyla yaşıyoruz. Bundan sonra da Kıbrıs halkıyla dayanışmamızı bir kez daha hatırlatıyoruz. Şimdi de inşallah Türkiye'den KKTC'ye su nakli çalışmlarımız devam ediyor. Bu her yönüyle stratejik bir yatırımdır.
9 yılda yaptıklarımızı burada tek tek saymak mümkün değil. Her alanda ilkleri başardık, rekorların üzerine imza attık. Ayın 11'inde 111 tesisin yaklaşık 8.5 milyar TL'lik yatırımın açılışını yaptık. Milletimize mahcup olmadan yavaşlamadan asla hız kesmeden çalışmaya devam edeceğiz. Ustalık döneminde daha fazla ilk yaşatacağız.
Vesayet sistemini bir daha dirilmeyecek şekilde tarihin tozlu raflarına havale ettik. Yola çıkarken yeter söz de karar da milletin dedik. Bu ilkemizden asla taviz vermedik. bütün tahrikleri boşa çıkardık. Millet iradesine yönelik her türlü eylem karşısında milletin iradesini kararlılıkla savunduk. Tüm o suç şebekelerini adalete sevk ettik. Biz millet iradesi üzerindeki hiç bir gücü kabul etmeyiz. Demokrasi üzeirndeki gölgeyi asla ve asla kabul etmiyoruz. Demokrasi üzerindeki her türlü vesayeti reddediyoruz ve karşısında olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum. Şimdi birleri çıkmış Ak Parti vesayetini diline dolamışlar. Takiye yapıyorlar. Yıllarca bizim için böyle söylediler. Gizli gündemi var dediler. Sivil dikta çığırtkanlığı yapanlara da kimse inanmıyor. Ak Parti özgürleşmeden yana olduğu için büyümektedir. Onun için her iki kişiden birisi Ak Parti denilmektedir. Türkiye'nin en dinamik partisi Ak Parti'dir.
Ak Parti'nin başarısı karşısında, ne yapacağını bilemeyenler Ak Partin vesayeti iddiasıyla geçmişe olan özlemlerini dile getiriyorlar. Başta Ana muhalefet olmak üzere vesayete kol kanat gerenler çıktı. CHP statikoyu muhafaza etmek için yoğun çaba sarf ederken CHP'nin de nasıl bir vesayete sahip olduğunu topluma gösterdi. CHP genel başkanı o tasarımın bir ürünüdür. Ergenekon sanıklarını kendi listesinden aday etmekten çekinmemiştir. Ergenekon'un avukatı olduğunu açıklayan CHP şimdi de Silivri'deki mahkemelerine tiyatro benzetmesi yapmak bağımsız hakimleri vicdansız diye tanımlamak vicdansızlıktan başka bir şey değildir.
Silivri Cezaevi'ni toplama kampı olarak tanımlayan Sayın Kılıçdaroğlu bu işi siz daha iyi bilirsiniz. Türkiye'nin her yerinde bunu CHP zihniyeti yapmıştır. Bu işkenceler tarihin her alanına sirayet etmiştir. Kılıçdaroğlu senin de dedelerin çok iyi bilir.
Kürsüden inmeyen vekili Meclis Amiri kürsüden uzaklaştırıyor. Neymiş o amir sendikada görev yaptığı zaman mercedese biniyormuş. Yahu senin bir önceki dönem vekilin şimdiki üyen nelere biniyordu. Geç bunları. Anadolu'da bana diyorlar ki bakmayın bunlara sayın başbakanım sür eşeğini niğdeye dedi.
Yemin etmeyeceğiz dediler, şimdi ne oldu kuzu kuzu geldiler. Eline dizine dursun biz ne zaman protokol yaptık. Bu içeridekilerin çıkarılacağına dair bizim ne dahlimiz var? Ha neymiş tutukluluk süreleri uzuyormuş. Siz bu üslupla devam ederseniz bu daha da uzar. Meclis'in itibarını düşüren bu manzara milletimiz tarafından şiddetle kınanmaktadır. Sami Uslu'nun yetkisi içindeki tavrı şimdi medya aracılığıyla bir kampanyaya dönüştürülüyor. Bunlar da patinaj yapmaya devam ediyor. CHP Genel Başkanı önce kendi partisindeki şovmenlere ahlaksızlara bir ahlak dersi versin.
Muhalefetin millet diye bir derdi olmaya bilir ama biz milletin dertlerine çare bulmaya devam edeceğiz.
BDP'nin son haftalarda tahrik edici tutumuna da değinmek zorundayız. Depremde göremediğimiz BDP'lileri terörü teşvik eden bir tutum içine girdiler. Aileler isyan ettiği halde BDP acılı annelere baskı uygulayarak propoganda yapmaya çalışıyorlar. 14-15 yaşındaki çocuklar kandırılarak canlı bomba olarak kullanılıyor. O kan onların da üzerine sıçramaktadır. O kan teröristler kadar artık BDP'nin de eline yüzüne bulaşıyor. Terör örgütünün vesayetinden kurtulun. Bu bumerang artık bir gün sizi de vurabilir. Eğer kendinizde bu iradeyi bulamıyorsanız, gidin teröristlere karşı çıkan anne ve babalardan biraz ders alın.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.